Gazetede işler yolunda

Malum3 haftadır gazetemizin satış işlemleri dolayısıyla kafamız bir hayli karışıktı. Dolayısıyla Vole’ye kısa bir süre ara vermiştik. Bugünden itibaren startı tekrar veriyoruz. Ancak kimseyi merakta bırakmadan birkaç açıklama yapmakta fayda var. Öncelikle gazetemizin yeni sahibinin Ayşegül Ök olduğunu ve gazete çalışanlarının görevlerine devam ettiğini hatırlatalım. Gazetemizin yayın politikasında herhangi bir değişiklik olmadığını da özellikle belirtmek istiyorum. Sağolsun dostlarımız sık sık arayıp ziyaret etmek istediklerini söylüyorlar ancak onlardan işyerimizdeki tadilat çalışmaları nedeniyle birkaç gün daha izin istiyoruz. Hafta başından itibaren tüm dostlarımıza ve meslektaşlarımıza kapımızın açık olduğunu da vurgulayalım.

++++++++


HOŞGELDİN “BİZİM ANTALYA”


Yeni Yüzyıl gazetesini satın alarak basın camiasına adım atan Eda Dolanay ve Olgun Matur ikilisi, 24 Eylül itibariyle gazetenin adını “Bizim Antalya” olarak değiştirdi ve gazete tabiloit olarak bayilerdeki yerini aldı. Resmi ilan yayınlama hakkı bulunan gazete, www.bizimantalya.com sitesinin bir kardeşi olarak yayın hayatına devam edecek.  “Bizim Antalya” camiasına aramıza hoş geldiniz diyoruz.

HAKKI SARGIN MHP’DE

MHP İl Başkanlığı Basın Danışmanlığı görevine gazeteci Hakkı Sargın getirildi. Sargın’a yeni görevinde başarılar dilmiyoruz.

BASIN İLAN KURUMU’NUN ACI GÜNÜ


Basın İlan Kurumu denetmeni Devrim Ersin Özergin, denetleme için gittiği Adapazarı Anadolu gazetesinde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Aynı saldırıda Basın İlan Kurumu Sakarya İl Müdürü Recep Polat ve denetlemede görevli olarak bulunan bir gazeteci yaralandı. Devrim Ersin Özergin, 3 ay önce Antalya’daki gazeteleri de denetlemişti.

HİLAL GAZETESİ MUHABİR ARIYOR


Hilal Gazetesi 1 Ekim itibariyle 16 sayfa çıkmaya başlayacakmış. Ayrıca gazetede muhabir olarak çalışan Yalçın Küçük’ün Yazıişleri Müdürü olacağı da kulağımıza gelen bilgiler arasında. Gazetenin muhabir aradığını da hatırlatalım.

İBRAHİM OKUMAMIŞ SABAH’TA


İbrahim Okumamış, Sabah gazetesinde göreve başladı. Aynı zamanda TSYD İl Temsilcisi olan
Okumamış’a hayırlı olsun dileklerimizi iletiyoruz.

OSMAN ALTINIŞIK ANKARA’DA


TSYD Antalya Şubesi Genel Sekreteri ve Sabah Gazetesi Akdeniz Eki Yazı İşleri Müdürü Osman Altınışık, Sabah Ankara Bölge Eki Temsilciliğine getirildi. Altınışık’a yeni görevinde başarılar diliyoruz.

+
Eksikliklerimiz bazen en güçlü tarafımız olabilir

Japonya'nın Kyoto şehrinde bir çocuk 10 yaşlarındayken bir trafik kazası geçirmiş ve sol kolunu kaybetmiş.  Oysa çocuğun büyük bir ideali varmış. Büyüyünce iyi bir judo ustası olmak istiyormuş. Sol kolunu kaybetmekle birlikte, bu hayali de yıkılan çocuğunun büyük bir depresyona girdiğini gören babası, Japonya'nın ünlü bir Judo ustasına gidip yapılacak bir şeyin olup olmadığını sormuş...
Hoca:
-Getir çocuğu, bir bakalım, demiş.
Ertesi gün baba-oğul varmışlar hocanın yanına...
Hoca çocuğu süzmüş ve...
-Tamam demiş...
-Yarın eşyalarını getir, çalışmalara başlıyoruz.
Ertesi gün çocuk geldiğinde hocası ona bir hareket göstermiş ve bu hareketi çalış demiş.
Çocuk bir hafta aynı hareketi çalışmış...
Sonra hocasının yanına gitmiş. "Bu hareketi öğrendim başka hareket göstermeyecek misiniz hocam ?" diye sormuş.
Hocanın cevabı:
Çalışmaya devam et olmuş...
2 ay, 3 ay, 6 ay derken çocuk okuldaki bir yılını doldurmuş...
Çocuk bu bir yıl boyunca hep o aynı hareketi tekrarlamış.
Hocanın yanına tekrar gitmiş:
-Hocam bir yıldır aynı hareketi yapıyorum bana başka hareket göstermeyecek misiniz?
-Sen aynı hareketi çalış oğlum. Zamanı gelince yeni harekete geçeriz...
2 yıl, 3 yııl, 5 yıl derken çocuk judodaki 10. yılını doldurmuş.
Bir gün hocası yanına gelip..."Hazır ol! " demiş... "Seni ülkemizin en büyük turnuvasına yazdırdım. Yarın maça çıkacaksın !"... Delikanlı şok olmuş...
Hem sol kolu yok hem de judo da bildiği tek hareket var. Ünlü judocuların katıldığı turnuvada hiçbir şansının olmayacağını düşünmüş; ama hocasına saygısından ses çıkarmamış...
Turnuvanın ilk günü delikanlı ilk müsabakasına çıkmış. Rakibine bildiği tek hareketi yapmış ve kazanmış. Derken.. ikinci ve üçüncü maç... Çeyrek, yarı final ve final...
Finalde delikanlının karşısına ülkenin son 10 yılın yenilgisiz şampiyonu çıkmış.
Tam bir yenilmez. Delikanlı dayanamayıp hocasının yanına koşmuş...
-Hocam hasbelkader buraya kadar geldik ama rakibime bir bakın hele. Bende
ise bir kol eksik ve bildiğim tekbir hareket var.
Bu kadar bana yeter... Bari çıkıp ta rezil olmayayım izin verin turnuvadan çekileyim..
-Olmaz demiş hocası. Kendine güven, çık dövüş.
Yenilirsen de namusunla yenil.
Çaresiz çıkmış müsabakaya. Maç başlamış.Delikanlı yine bildiği o tek hareketi yapmış ve tak!...
Yenmiş rakibini ve şampiyon olmuş.
Kupayı aldıktan sonra hocasının yanına koşmuş:
-Hocam nasıl oldu bu iş?... Benim bir kolum yok ve bildiğim tek bir hareket var. Nasıl oldu da ben kazandım?
-Bak oğlum 10 yıldır o hareketi çalışıyordun. O kadar çok çalıştın ki, artık yeryüzünde o hareketi senden daha iyi yapan hiç bir kimse yok.
Bu biiir,
-İkincisi de o hareketin tek bir karşı hareketi vardır... Onun için de rakibinin senin sol kolundan tutması gerekir. Bunu anlatan kadim dostum Shicho Ishiguro San bir de şunu ekledi: İnsanların eksiklikleri bazen, aynı zamanda en güçlü tarafları olabilir;
Ama yeter ki bu eksiklik kafalarında olmasın...
 
 
+++++++++++

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..


DAVID COOPERFIELD
Kız hayatında ilk defa bir partiye gidecekmiş, annesi o aksam kızına öğüt veriyormuş.
-Kızım bak sen bu partileri bilmezsin burada çapkın erkekler olur seninle yatmak için her şeyi yaparlar eğer böyle bir şey olursa ona çocuğumuzun adı ne olsun diye sor hemen telaşlanır ve senden uzaklaşır. Neyse kız partiye gitmiş biraz sonra bir genç kızı dansa kaldırmış, dans ederlerken genç kızı okşamaya sarkıntılık yapmaya başlamış. Kız hemen "çocuğumuzun adı ne olsun" demiş, genç tırsmış ve gitmiş. Bir süre sonra başka bir genç gelmiş yine aynı sarkıntılıklar başlamış kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş ve genç yine panik bir şekilde kaçmış, biraz sonra bir genç daha gelmiş, dansetmeler falan derken yine aynı sarkıntılıklar başlamış, kız yine "çocuğumuzun adı ne olsun demiş ama değişen bir şey yok daha sonra dışarı çıkıp ıssız bir yer bulmuşlar kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş gençte yine bir şey yok biraz sonra genç kızın elbiselerini çıkarmış kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" gençte yine bir şey yok genç kızla sevişmeye başlamış kız "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş genç yine sessiz bir süre sonra genç işini bitirmiş kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş. Genç kalkmış prezervatifi çıkarıp bir düğüm atmış "Buradan çıkabilirse David Cooperfield olsun"

YAPAMIYORUM !!
Adamın biri bayan bevliye mütehassısına muayene için gider. Bayan doktor hastaya derdini sorar. Hasta adam “Valla doktor hanım yapamıyorum” der. Doktor hanım hastayı muayene eder, tahliller yapar sonunda reçetesini yazar ve hastayı bir ay sonra tekrar gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta adam tekrar kontrole gelince doktor hanım sorar; Ne oldu tedavim işe yaradı mı?
Hasta maalesef doktor der. Doktor Allah Allah der. Tekrar aynı muayene ve tahlilleri yapar hastaya reçeteyi düzenleyip bir ay sonra gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta tekrar gelir, sonuç aynı. Doktor aynı işlemleri tekrarlar fakat sonuç değişmez. Doktor en son kontrole gelişinde artık yaptığı tedaviden sonuç alamamanın kızgınlığıyla hastaya geç odaya soyun der.
Hasta soyunur, doktorda soyunur, bir güzel işi bitirirler. Doktor sinirlenir ve Hani ulan yapamıyordun  der. Hasta sırıtarak cevap verir: Bulunca yapıyorum Doktor

 

Yayın Tarihi
28.09.2012
Bu makale 8512 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!