Bir okurumun serzenişini paylaşmak istiyorum
bugün. Konu mühim. Türkiye’de 8.3 Milyon
engelli bireyin yaşadığı yapılan son anket çalışmalarında belirtilmişti. Dünya
yüzeyinde demokrasilerin hakim olduğu ülkelerde, engelli her bireyin ailesinin
statüsüne bakılmaksızın devlet tarafından maaş sahibi olduğunun altını çizerek,
engellinin statüsü olmadığını belirtiyor, son derece çarpıcı, samimi, serzeniş
ve kırgınlık yüklü, Kaan OKLU’nun makalesini sizlerle paylaşıyorum. Kaan
soruyor Gelin bu sese kulak verelim..
Engelli
maaşı fakirlik maaşı mıdır? Ki gelire göre verilmesi uygun görülmüş
Ülkemizde engelliler denince, neden yardım edilmesi
gereken insanlar geliyor akla? Kılığına kıyafetine bile bakmadan, sokakta
gördüğümüz engellinin eline 3-5 lira tutuşturmayı marifet sayıyoruz.
Ama bu toplumun suçu değil elbette. Devletimiz bile
engelli maaşı ve evde bakım maaşı vermek için engellinin engel oranına değil de
yoksul olup olmadığına bakıyor.
Anne ve-veya babası emekli ise ve gelir kriterine
uymuyorsa, yaşı 35-40 olsa bile ailen sana harçlık versin diyor. Bazı
engellilere ayda yaklaşık 1100 TL. (2022 Engelli Maaşı+Evde Bakım Maaşı) verip,
bizim gibi ailesi bu ülkeye 30 yıl hizmet etmiş engellilerle adetâ dalga
geçerek, senin annen-baban emekli, sen çok zenginsin, avcunu yala diyor. Bu
ülkeye yıllarca hizmet etmiş vatandaşını ve onun engelli evladını
cezalandırıyor.
Yani engelliyi birey olarak görmüyor. T.C.
Anayasası’nın en önemli maddelerinden biri olan “eşitlik” maddesini ve altına
imza attığı tüm uluslararası anlaşmaları yok sayıyor.
Madem engellisin ailenle yaşa, bir yere gidip çay-kahve
içecek, karnın acıkınca yemek yiyecek, kız-erkek arkadaşın varsa sinemaya yada
yemeğe götürecek, akülü sandalyen varsa lastiğini, aküsünü değiştirecek,
bozulunca tamir ettirecek paran olmasın, annen-baban alırsa giy, yedirirse ye,
gezdirirse gez, yoksa kır dizini otur evde, sosyal yaşam senin neyine diyor.
Engelli kişi ise devletin kendisine maaş vermediğinden
şikayetçi olunca, toplumdan şu tepkiyi alıyor; “Gömleğin, pantolonun gayet
güzel ve şık giyiniyorsun. Sana tabii ki maaş vermez devlet.” Yani denmek
isteniyor ki, engelli insanın güzel giyinmeye hakkı yoktur, engelli insan
yırtık pırtık giyinmelidir, sosyal olmamalıdır. Boynunu büküp evinde
oturmalıdır.
Bu sorunun çözümü iki şeye bakar:
Ya engelli dernekleri hükümete baskı yapıp 2022 engelli
maaşı ve evde bakım maaşındaki gelir kriteri uygulamasını iptal ettirecekler;
ki ben bunun olabileceğine pek inanmıyorum. Çünkü engelli derneklerinin
yönetimlerine çöreklenenler hiç bir şey yapmayıp lafla peynir gemisi yürüterek
engellilerin haklarını koruduklarını iddia etmekteler.
İkinci seçenek ise ülkemiz barolarından birinin bu işi
görev edinip, her iki maaştaki gelir kriteri uygulamasının iptali için Anayasa
Mahkemesi’nde dava açmasıdır. Anayasa Mahkemesi’nden sonuç alınamazsa Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gidilmelidir.
Bunun başka çözümü yoktur… Kaan OKLU