SUBAŞININ BAKIŞI

Enerjimizi Tüketiyoruz

Obama; “Amerika’nın gücü, ordusunun ya da ekonomisinin büyüklüğünden değil, farklılıklarını bir arada tutan değerlerindendir” anlamına gelecek bir konuşma yapmıştı güzel bir konuşmaydı.

Kıyaslamayı sevmiyorum ama bizi, farklılıklarımız güçlü kılmıyor! Sorun üretiyor ve o sorunları çözemiyoruz.  

Cumhuriyet bayramı kutlamaları ve 10 Kasım anma günü gibi ortak yanlarımızda bile neredeyse enerjimizi tüketip birbirimizi suçluyoruz.

Oysa ülkesinde en çok sevilen ve tarihi kişiliği ve öneminde tartışılmayan liderlerin başında gelir Atatürk… “Unutmadık unutturmayacağız, hepimiz Türk’üz hepimiz Atatürk’üz” gibi sorunlu pankartlarla yüz binler yürüdü. Bu sadece anma değildi. “Atatürk bizimdir siz ona karşısınız” mesajını da içeriyordu! Atatürk’ü sevmenin derecesine göre kavga etmenin kimseye yararı olmaz.

Kimileri, Cumhurbaşkanını, Anıtkabirde yüzünden düşen bin parçaydı diye eleştiriyor. Oysa tebessüm eden ifade takınsa da Ataya saygısızlık diye suçlayanlar olurdu.

Cumhurbaşkanı, Atatürk ve Cumhuriyet sayesinde cumhurun ve devletin başında… Bir siyasetçinin hedefleyebileceği başka ne olabilir ki? Bir Kemalist olmayabilir ama Ataya sevgi ve saygısına kuşkuyla bakmak gereksiz ve anlamsız değil mi?   

Gençliğimden beri aynı şeylerin etrafında dönüp duran aynı şeyleri söyleyen aynı sorunlarla boğuşan bir resmi görüp izliyorum. Cumhuriyetin 100. Yılına yaklaşıyoruz korkarım o günlerde de benzer şeyler yaşanacak!

Ortak değerlerimizi siyaset sahnesinden çeksek belki rahatlayacağız. Bunda CHP’ye de sanırım görev düşüyor. Her daim Atatürk’ün partisi olduğunu ve Atatürk ilkeleri ve misyonuyla siyaset yaptığı iddiasından vazgeçmeli! Çünkü bugün ne Atatürk’ün kurduğu parti vardır ne de o günün ilke ve misyonu ile siyaset yaparak iktidar olmak mümkündür!

Bugün CHP, gerçek bir sosyal demokrat parti olmanın yolunu bulmalı… 

SİSTEM TARTIŞMASI

Büyükşehir belediye yasası meclisten geçti. Yeterince tartışılmadan ve üzerinde değişiklik yapılmadan yasalaştı. Muhalefet eksik ve aksayan noktaları işaret etmek yerine toptan yanlıştır yaklaşımı ile hareket ettiği için iktidarda taslağı tümden savundu sonuçta iktidarın dediği oldu.

İktidar başkanlık sistemini de gündeme getirdi. Belli ki önümüzdeki günlerde daha tartışmalı günler yaşayacağız. Bu, Anayasa değişikliği de gerektireceği için bu defa iktidarın çoğunluğu yeterli değil. Referanduma götürmeyi düşünüyor olsalar da o çoğunluğu bulmaları kolay görünmüyor.

Henüz parlamenter sistemin en önemli unsuru parlamentoyu, sağlıklı bir şekilde oluşturamazken, aksayan yanlarını gidermek yerine yeni bir sistem arayışını sakıncalı bulmakla beraber sistemin gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü Cumhurbaşkanı bundan sonra halk tarafından seçileceğine göre parlamenter sistemi eskisi gibi de işletmek mümkün olmayacaktır. Güçlü Cumhurbaşkanlığı kendiliğinden oluşacağı için sistemde çift başlılık ve yetki karmaşası yaşanacaktır. Başbakan tüzükteki üç dönem sınırlaması yüzünden siyasetten çekilmeyi düşünmediğine göre Cumhurbaşkanı olmak istediği ortada… Halkın yarıdan fazlasının oyunu alarak seçilecek kişi Tayyip Erdoğan olursa bu günkü Anayasadaki yetkilerle sınırlanmak istememesi doğal.

Yayın Tarihi
13.11.2012
Bu makale 10715 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!