En güzel kahvaltı

‘’Günaydın, bir tane simit alabilir miyim?’’

‘’Günaydın, elbette abla peynirli mi olsun yanına mı istersin?’’

‘’Ekle yanına bir tane peynir, kolay gelsin.’’

‘’Sağ olasın.’’

Arkamı döndüğüm anda onunla göz göze geldik. Öyle güzel bakıyordu ki!

‘’Günaydın canım, sana da simit alayım ister misin’’ dediğim anda söylediğime pişman oldum nedense.

Çocuk baktı boynunu eğerek ‘’sağ ol abla istemiyorum.’’

Üstü başı öyle kötü ki, ama yüzü tertemiz, bir o kadar da masum. Eğildim kulağına ‘’bak kuzucum ben simiti tek başıma yemeyi hiç sevmiyorum benimle simitimi paylaşır mısın?’’

Gülümsedi, ‘’tamam paylaşırım.’’

Oturduk kaldırıma birlikte yedik simitimizi.

Gitmem lazım işe geç kalıyorum dedikten sonra kalktım oturduğum yerden yanağına bir öpücük kondurdum ‘’yarın aynı saatte buluşmak üzere söz mü?’’

 Gözlerini güldüğünü gördüm ‘’söz abla’’ dedi.

İkinci gün iki meyve suyu alıp geçmiştim simitçiye, orada beni bekliyordu. Hemen iki simit aldım gittim yanına göz kırptım, ben bugün çok açım belki ikisini de yiyebilirim. Yine dudağının yan tarafında masumca bir gülümseme.

O soğukta öylece her sabah orada minicik bir çocuk, içim ürperiyordu, merak ediyordum ama soramıyordum. Ardından boynumdaki kaşkolu çıkartıp ona sardım.

Dedim ‘’bak beni hatırlaman için.’’

Gülümsedi ve ardından ‘’seni çok seviyorum’’ dedi. İki günde bir çocuğun masumiyeti sevgiye kadar gitmişti.

Birkaç gün sonra anlattı Hakkari’den gelmişler babası iş oldukça çalışıyormuş, annesi de arada ev temizliklerine gidiyormuş. Kendiside okumaya çalışıyormuş.

Dedim ‘’çocuğum sabah sabah ne işin var burada’’ sustu. Sonradan gördüm çöplerden plastik topluyormuş.

Bir gün ayrılınca geriye dönüp baktım, o beni görmedi. Ben uzaklaşıncaya kadar çöp arabasını çıkarmıyordu. Günler Yusuf’la beklide dünyanın en güzel kahvaltısını yapmakla geçti.

……..

Sonra Yusuf hiç gelmedi, çok bekledim her sabah ama o hiç gelmedi. Günler sonra simitçiye gittim, ‘’bir tane simit alabilir miyim?’’

 Simitçi şaşkın ‘’abla sen neredesin ya kaç gündür?’’ dedi. Şaşırdım,

Sana bir çocuk kağıt bıraktı ‘’abi bunu verebilir misin’’ diye, ben de ‘’veririm’’ dedim gitti.

Ağlayarak açtım kağıdı,

‘’Abla biz gidiyoruz akşam babam eve geldi topladık eşyalarımızı ve bu gece yola çıkıyoruz. Aklıma sen geldin sabah ben yoktum merak etme diye yazdım. Biz köyümüze dönüyoruz.’’

Ardından da eklemişti:

‘’Seni çok seviyorum.’’

“Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey.”

Sait Faik Abasıyanık

Çocuklar; çöpten para kazanmaya devam...

Yayın Tarihi
20.03.2017
Bu makale 5636 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!