Eleştiri

Eleştiri belki güzel bir şey değildir ama gereklidir.

Ağrı ile aynı işi görür,

zira ağrı da vücutta bir arıza olduğunu haber verir.

Winston Chruchill

 

 

 

         Herhangi bir konuyu, olayı, durumu, yapılan işi, yapılmayan işi, söylenen sözü eleştirmek, hoş olmayan bir durum, hoş karşılanman bir davranış olarak nitelendirilmektedir.

         Özellikle bizim toplumumuzda yapılan eleştiriler, yapılan bir işi ortadan kaldırmaya, yok etmeye yönelik olduğu için, eleştiren kişiler de makbul insan olarak görülmemektedir.

         Oysa eleştiri iki boyutludur. Birincisi yapıcı eleştiri, ikincisi ise yıkıcı eleştiridir. Yapıcı eleştiriyi gerçekleştirmek herkesin yapabileceği bir iş değildir. Yapıcı eleştirinin ortaya konabilmesi için, eleştiri yapan kişinin, iyi eğitimli, bilgili, donanımlı; dünü, bugünü ve geleceği iyi bilen bir insan olması gerekir.

         Eleştiriyi kullanan birey; dünden gelen bilgi ve deneyimin, bugünü nasıl etkilediğini, yarın için nasıl bir sonuç doğuracağını öngörebilmesi gerekir. Söz konusu öngörülerle olabilecekleri ortaya koyarak, yeni bakış açıları sunmak, yapıcı eleştirinin en önemli yönüdür.

         Böyle bir bilgi birikimi, yaşam deneyimi ve entelektüel bakış açısı olmayınca, eleştiri de yıkıcı niteliğe bürünmektedir.

         Yıkıcı eleştiri yapabilmek için çok fazla bir şeye ihtiyaç yoktur. Kişinin eli biraz kalem tutuyorsa, iki cümleyi bir araya getirebiliyorsa, eleştiri yapmak için yeterlidir. Yapılan eleştirilerde, olmayan şeyleri oluyor gibi gösterirsin, yapılan işler doğru bile olsa, yanlış anlamlar yüklersin. Hiçbir şey bilmiyorsan hakaret edersin. Buna da eleştir dersin.

         Bugün Türk basınının içinde bulunduğu temel hastalık, yıkıcı eleştiriyi yaygın bir biçimde kullanmaktır.

         Eleştiri, basının temel işlevi ve görevidir. Basın bu işlevini yerine getirmezse, basın olmaktan çıkar, belli güç odaklarının halkla ilişkiler bülteni haline gelir. Bunun da, ne topluma, ne de toplumu yöneten iktidarlara hiçbir faydası olmaz. Yapıcı eleştiri, toplumsal yapıyı, toplumsal dinamikleri ve toplumsal liderliği ileriye götüren, güçlendiren nitelikleri de bünyesinde barındırmalıdır. İhtiyacımız olan ileriye gitmektir. Bir olmak, birlik olmaktır. Parçalanıp bölünerek büyüyen bir toplumu, tarih henüz kaydetmemiştir.

         Yapıcı eleştiriyi gerçekleştiremeyenler, iyilikle anılmayacaktır.

Yayın Tarihi
17.08.2009
Bu makale 9599 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Öncelikle yazı için kutlarım. Yaşanan bütün olaylarda taraf olmak ve olaylara taraf olduğunuz yerden bakmak (daha) kolaydır. Ve sanırım sıkça yapılan da budur. Önemli olan az da olsa taraf olmadan bakabilmek ya da birden fazla taraftan bakabilmektir. Bu anlamda yapıldığında eleştiri (iyi) olabiliir, görüşündeyim.

Vahdet NARIN 19.10.2009

Antalya basını bugünki kadar hiçbir zaman bölünüp kamplaşmadı !! Antalya'da da Anlayana balık hikayesi.!!??

Mehmet çiller 18.08.2009

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!