Düşünen Yazar Olmak

Düşünen yazar olabilmek için yazarın çok iyi kıyaslama yapması gerekir.

Sonsuz düşünme yetisini zihninde sürekli çalıştırmalı.
Yaradanın bize emanet ettiği akıl öyle bir şey ki,onu çok iyi değerlendirmeliyiz. 
Uçuk noktalara ulaşıp orada o hazzı yakalayıp,düşünceyi yazıya nakşetmek ise

yazarın en büyük maharetidir.

Eğer çocuklarımıza çok kitap okutursak...
Hayal güçlerini arttırarak sonsuz düşünme yetisi kazandıra bilirsiniz..

Kitap okumak matematik problemi çözmekle eşdeğer bence!

Peki kitap okumak ne işe yarayacak?

Size örnek vererek anlatayım;

Jules Verne ,1870 yılında bundan 148 yıl önce
Denizler Altında Yirmi Bin Fersah, adlı kitabı yazdı.
Ve bugünün denizaltısının mimarı oldu.

Aynı yazar Ay'a Yolculuk adlı romanı yazdı.
1865 yılında ele aldığı bu roman bundan  tam 153 yıl önce yazıldı.

Amerikan İç Savaşı sonrasında emekli askerlerin toplandığı "Silah Kulübü" üyelerinin, yeniden gündeme gelme ve silah çalışmalarını canlı tutma çabaları sonucu ortaya atılan, yaşama geçirilmesi güç, "düş" denilebilecek "Ay'a mermi gönderme" projesi ile başlayan olaylar anlatılıyor.

Kulübün Başkanı Barbicane'nin dünya bilim çevrelerinde yankı bulan projesi, macera ruhlu Fransız bilim insanı Michael Ardan'ın çılgın önerisiyle Ay'a yapılacak bir yolculuğa dönüşüyor. Ay yolcuları arasına Başkan Barbicane ve köpeği ile Fransız Ardan'dan sonra aksi Kaptan Nicholl'ün de katılmasıyla uzay macerası başlıyordu.

Bu romandan tam 104 yıl sonra,
Apollo 11, Ay yüzeyine yapılan insanlı ilk uzay uçuşudur. Amerika Birleşik Devletleri'nin bu uzay uçuşunda astronotlar Neil Armstrong ve Buzz Aldrin 20 Temmuz 1969 günü saat 20:18'de Ay yüzeyine iniş yaparken ölümsüz yazar jules Verne'ye
teşekkür ediyorlardı.

Çünkü,o bunu düşünmeseydi,bilim adamlarına o yolu göstermeseydi o astronotlar Ay'a belkide ayak basamayacaklardı. Bakın bir yazar nelere kadir oldu.

Ve onu okuyan o günün çocukları birer bilim adamı olup, o yazarın hayalinden nelere ulaşabildiler..
Alın size topyekun başarı hikayesi..

Bundan 150 - 200 yıl önce teknolojik gelişimlere ön ayak olan Fransız yazar Jules Verne 1905 yılında öldüğünde,gelecekte yapılacak teknolojik devrimlere ilham olacağını hiçbir kimse düşünemezdi.

O yüzden çocuklarımıza sürekli hesap makinesi gibi davranmayalım. Sekiz kere yedi kaç yapar? Havuz hesabını gördünüz mü ? Yeni Gine'nin başkenti neresi gibi...

Sorular sorarak, bak ben bunları biliyorum havasına girip çocukları etkilemeye çalışmayın...

O küçük çocuklara soru sorarken çok dikkat edin bence..
Siz hala çarpım tablosundan çıkıp havuz hesabında kalırken,
O çocuklar size, ''Ondalık Gösterimleri Rasyonel Sayı Olarak İfade Etme'' Konularından iki tane soru sorar ve sonrasında sizde apışıp kalırsınız...

O yüzden,bazen çocuklarımızın zihinlerinin daha açık olması için Jules Verne'yi de okutalım...
Test çöz,dershaneye git demekle her şey olmuyor!