Dün Gece Sizden Gizlenenler…

                  1965 yılında bir gece yatmadan önce küçük transistörlü radyomdan duyduğum heyecanlı bir konuşmaya takıldım. Birisi enfes bir Türkçe ile fırtına gibi konuşuyordu. Lise son sınıf öğrencisiydim. Hayranlıkla dinledim, konuşmacının kim olduğunu merakla bekledim; “Türkiye Büyük Millet Meclisi saatinde Çetin Altan’ı dinlediniz…”

                   Hayatımın ilk siyasal nutkunu dinlemiştim.

                  Tarafsız TRT o konuşmaları her akşam saat:22.00’de veriyordu.

                   Kırk dokuz yıl önceki o konuşmadan sonra bu kez milletvekili olduğum TBMM’de geçtiğimiz Cuma günü ben benzeri bir konuşma yaptım. TBMM’de saat:01.30 sularında HSYK (Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu) Yasasındaki değişiklikler hakkındaki beş dakikalık bu konuşmamı kimse duymadı…

                  Zaten iki buçuk yıla yakındır geceleri yaptığımız konuşmaları kimse duymuyor. Kimsenin duymaması için saat 19.00’dan itibaren TRT3 yayınını kapatıyorlar.

                   AKP iktidarı; kamuoyunda kendilerini güç duruma düşürecek, utanacakları, saklamak istedikleri, halktan gizlemek istedikleri yasaların TBMM’deki görüşmelerini saat 19.00’dan sonraya bırakıyor.

                   Halktan kaçırmak için,

                   Halkı kandırmak için,

                   Halkı aldatmak için,

                   Yalanları ortaya çıkmasın diye…

                   Dikkat ettiniz mi, hangi kanun demokrasiyi, insan haklarını, Türkiye Cumhuriyetinin devamını tehlikeye düşürecekse; onları, TBMM’ni gece sabaha kadar çalıştırarak çıkarıyorlar.

                   Oysa, gece yarısı yayın yapılsa bile meraklılarının dışında kim dinler?

                   Bundan bile korkuyorlar:

                   “Ses kayıtları Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşmeye devam ediyor. Son çıkan kasetlerde Ciner Grubu yönetici Fatih Saraç'ın Hüseyin Çelik, Taner Yıldız, Yalçın Akdoğan gibi AKP'lilerle de sürekli temas halinde olduğu ortaya çıktı.

                   Saraç’ın bir başka konuşması ise Erdoğan’ın Başdanışmanı milletvekili ve Star gazetesi yazarı Yalçın Akdoğan ile. Saraç, Akdoğan’ın kendisiyle Erdoğan arasında aracı olacağını bizzat Erdoğan’ın söylediğini anlatıyor. Akdoğan’dan Habertürk’te yapılacaklar için bizzat irtibat halinde olmayı talep ediyor

BİZ MECLİS TV’Yİ BİLE KAPATTIRIYORUZ”

Akdoğan, Meclis’te CHP’lilerin konuşmasının Habertürk’te verilmesini eleştirirken “biz Meclis TV’yi kapattırıyoruz kimse görmesin diye siz canlı Meclis’i veriyorsunuz” ifadelerini kullanıyor. Saraç, durum nedeniyle özür diliyor. Yalçın Akdoğan‘la telefon konuşmasının ardından kanal görevlisini arayan Saraç, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in ardından CHP’li vekillerin konuşmasının verilmesini eleştiriyor. Başbakan’ın kendisini arayarak rahatsızlığını ilettiğini söylüyor.”(*)

                        Oysa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; iki buçuk yıl önce sorduklarında “Muhalefet milletvekilleri halk seyrediyor diye şov yaptıkları için bu kısıtlamayı koyduk” dedi.

                        O gece CHP’li milletvekillerinin yaptıkları konuşmalara o kadar kızdılar ki CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün burnunu kırdılar, geçen gün yaralayıp hastanelik ettikleri CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’a tekrar hücum ettiler.

                   Bu kadar kızgınlık yaratan konuşmaları (benimki de dâhil) kim izledi?

                   Sadece Halk TV’nin ertesi gün bir kısmını verdiğini öğrendim.

                   Demokrasi ve özgürlükten yana olan TV kanalları; ismi : “Dün Gece Sizden Gizlenenler Programı” olan ve sadece TBMM’de halktan gizlenen konuşmaları veren bir saatlik bir yayını öğlen ve akşam haberlerinden sonra verirlerse izlenme oranlarını büyük ölçüde artıracaklardır kanısındayım.

                   Çünkü TBMM İç Tüzüğüne göre, her konuşma; kanun teklifinin maddelerindeki değişikliklerle ilgili önergeler hakkında olduğu için beş dakikayı geçemez. Bir gecede yaklaşık on madde görüşülebildiğinden; CHP’li on milletvekilinin konuşması söz konusudur. Fazla bile olsa bunların arasından seçilecek çarpıcı konuşmalar hem halka gerçekleri öğretecek ve hem de Türkiye’yi ayağa kaldıracaktır kanısındayım.

                   Böylece AKP’nin halkı uyutma politikası iflas etmiş olacaktır.

                   Gece konuşanların emekleri boşa gitmemiş olacaktır.

                   Her konuşmayı başka bir Milletvekili yaptığı için izleyiciler sıkılmayacaktır.

                  Eğer bu uygulamayı bugüne kadar yapabilseydik, AKP iktidarı belki de gece yayın yasağından vazgeçerdi. Çünkü bir sonraki günün en can alıcı saatinde dinlenmesi yerine, geceleyin meraklılarının dışındakilerin uyuduğu canlı yayını yapmayı yeğlerdi.

                   Bütün bunların dışında, dünyanın hiçbir parlamentosunun böylesine insafsız, düzensiz, verimsiz çalıştığını sanmıyorum. TBMM artık doğrudan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın emir ve komutasıyla çalışmaktadır. Hangi kanunun acele çıkmasını emrediyorsa günde on yedi - on sekiz saat hatta bazen yirmi saat çalıştırarak, “bir an önce bitsin istiyorsanız değişiklik önergesi vermeyin, verdiklerinizi geri çekin” diyerek muhalefet milletvekillerini uykusuzluktan ve yorgunluktan perişan ederek bir nevi işkenceye tabi tutuyorlar.

                   Kuvvetler ayrılığı sistemini bitiren bu dikta rejiminin adı artık “Sultan Recep Tayyip Erdoğan Diktatoryal Cemahiriyesi”dir.                  

                    

 (*)Sözcü Gazetesi 10.02.2014

Yayın Tarihi
18.02.2014
Bu makale 8246 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!