Geçen zaman hiç birimizin
karşı koyamadığı bir olgu.
Yıllar geçtikçe, bir
zamanlar hiç yorulmadan yaptığımız şeylerin
Bizi yorduğunu görüyoruz ve
hepimiz yaşlandım galiba diyoruz içten içe.
Ama aslında kaç yaşında
olursak olalım kendimizi genç hissetmenin,
O gençlik enerjisini
kaybetmemenin bazı yolları var.
Mehmet Öz bizim için
maddeler halinde bizim için bir özet çıkarmış.
Bunlar neler mi?
1-Aktif olun
Bazen çok zor olsa da dışarı çıkmak ve hareket etmek genç kalmada çok önemli
rol oynar. Aktif bir yaşam sürmek, sistolik ve diastolik kan basıncı değerlerini
düşürür. Bunlar, atardamar yaşlanmasına yol açan önemli faktörlerdir. Aktif olmak
ayrıca diyabete karşı savaşır, mutlu eder ve rahatlatır. Haf tada 3 kere en az
30 dakikalık kardiyovasküler fiziksel aktivite yapmanızı öneriyorum. Yeni ve
eğlen celi bir şeyler yapmak istiyorsanız bisiklete binebilir veya dans etmeyi
deneyebilirsiniz.
2- İyi uyuyun!
Uyku eksikliği kalp hastalığı ve kalp krizi riskinizi
arttırıyor. Ayrıca depresyona, sağlıksız yeme alış kanlıklarına, ruh halinde
dalgalanmalara yol açıyor. Hatta bağışıklık sisteminizi bile etkileyebiliyor.
Uykunun, yaşlanmayı hızlandıran stres hormonlarını azaltarak cildin sağlıklı ve
genç kalmasına yar- dımcı olduğunu hatırlatmama gerek yoktur herhalde! Her gece
7-8 saat uyumalısınız.
3- Bol lif tüketin
Lif, sindirilen yiyecekleri yumuşatarak bağırsaklara zarar vermeden sindirim
kanalından rahatça geç mesine yardımcı olur. Bu, özellikle yaşımız ilerlemeye ve
sindirim kanalımız yavaşlamaya başladığın- da çok önemlidir. Lif ayrıca,
divertiküloz ve hemoroid gibi yaşlandıkça daha sık görülen problemlerin
önlenmesinde rol oynar.Meyve ve sebzeleri kabuklarını soymadan tüketin veya
sabah içtiğiniz meyve suyuna psyllium ekleyin.
4- Bol su tüketin
Yanıma bir şişe su almadan asla evden çıkmam. Yeteri
kadar su içmek zihnimizi açık tutar ve enerjik hissetmemizi sağlar. Bol su
tüketmek özellikle yaşımız ilerledikçe büyük önem taşır, çünkü yaşlandıkça
vücutlarımız ne zaman susuz kaldığımızı fark etmede zorlanmaya başlar. Farklılık
istediğinizde maden suyu tüketmeyi veya suyun içine biraz limon sıkmayı
deneyebilirsiniz. Günde 6-8 bardak su içme- yi hedefleyin.
5- Sigara içmeyin
Bunu daha önce duyduğunuzu biliyorum ama sigara içmek sağlığınız için
yapabileceğiniz en ama en kötü şeylerden biridir. Bizi içeriden ve dışarıdan
yaşlandırarak hem akciğer ve diğer kanser türlerine neden olur hem de
kırışıklıklara ve solgun bir cilde sahip olmanıza yol açar. Sigarayı bırakmak
yapa- cağınız en zor şeylerden biri olabilir ama size söz veriyorum ki buna
değer.
6- Stresten arının
Günlük stresten kaçınmak neredeyse imkânsızdır; yapacaklarımızı hatırlatır ve
kararlarımızı hızlı vermemize yardımcı olur. Ancak uzun süren kalıcı stres
kortizol hormonu salınımına neden olarak yaşlanmamızı hızlandırır. Sonunda salgı bezlerimiz yıpranır ve hormonal
ihtiyaçlara düzgün bir şekilde yanıt veremez. İşte bu noktada vücudumuz gerçek
anlamda yaşlanmaya başlar. Stresten arınmak, genç kalmanın en büyük sırlarından
biridir. Egzersiz ve meditasyon yapmayı veya sadece gülümsemeyi deneyin.
Yılların sizi eskitemeyeceğini göreceksiniz.
7- Kitap okuyun
Beyniniz de aynı öteki kaslarınız gibidir. Güçlü kalabilmek için onu sürekli
çalıştırmanız gerekir. Beyninizin genç ve sağlıklı kalmasını sağlamak için
sürekli okumaya ve beyninizi çalıştırmaya özen gösterin. Beyninizi çalıştırmak
adına zor bulmaca çözmekten, yeni bir dans kursuna katılmaya kadar her türlü
şeyi deneyebilirsiniz. Yeni bir şeyler yapmak ve beyni iyi anlamda zorlamak
zihinsel sağlığınızı yıllar boyu korur.
8- Turpgillere ait sebzeler
tüketin
Brokoli, lahana ve karnabahar gibi turpgiller familyasına ait
sebzeler kanseri önlemeye yardımcı bir kimyasal içerirler. Yapılan çalışmalar
bu sebzelerden haftada 7 avuç dolusu tüketenin tümör gelişimini % 50’ye kadar
yavaşlatabileceğini gösterdi. Düzenli olarak sebze tüketmenin ayrıca yaşlanmaya
bağlı bilişsel gerilemeyi yavaşlattığı ortaya kondu. Yaşınız ilerledikçe
zihninizi dinç tutmaya ve kanserden korunmanıza yardımcı olması için brokoli
veya karnabaharın üzerine biraz zeytinyağı ve parmesan serpiştirebilir, gevrek
bir hal alana kadar pişirebilirsiniz.
9- Aspirininizi unutmayın
Aspirin, kalbinizin sağlığı adına neredeyse bir mucize sayılabilir. Atardamarlardaki
enflamasyonu azaltarak ve trombositleri daha az yapışkan hale getirerek
kardiyovasküler riski neredeyse diğer her türlü müdahaleden daha fazla
azaltır. Tabii ki kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız. Çünkü
bu mucize hapın bile yan etkileri olabilir.
10- Doktorunuza görünmeyi
ihmal etmeyin!
Tansiyon, şeker ve kolesterol seviyelerini ölçmek hem çok kolay hem de
sağlığımızı korumak adına yapabileceğimiz en az zahmetli şeydir. Aile hekimleri
de kolonoskopi ve mamogram gibi görüntüleme metodlarından geri kalmamamızı
sağlamaya yardımcı olurlar. Güvenebileceğiniz bir doktor seçin ve yıl- da en az
bir kere kontrole gidin.
AYNAYA DİKKATLİ BAKIN
Yüzünüzdeki özellikler bir hastalığın göstergesi
olabilir. Aynaya bir de bu gözle bakın...
YÜKSEK KOLESTEROL
Korneada grimsi-beyaz bir halka varsa, bu halka
korneanın kenarında biriken yağlardır. Yüksek kolesterole işaret eder.
ALERJİ
Belirti kendini alt göz kapağının içinde
gösterir. Gözaltınızdan tutup aşağı çekin ve içine bakın. Eğer kaldırım taşına
benzer çıkıntılar varsa bu, bir şeye karşı alerjiniz olduğu anlamına gelir. Gözde
iltihaplanma veya göz kapaklarında şişlik genellikle alerji veya sinüs
problemlerine bağlıdır.
B VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ
Ağız kenarlarında çatlaklar görüyorsanız B vitamini
eksikliğiniz olabilir. Ayrıca bu eksiklik kendini dilde ve ağızda yara olarak da
gösterebilir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler tüketin ve multivitamin alın.
KALP HASTALIĞI RİSKİ
Kulak memenizdeki dikey kırışıklıklar % 33 daha fazla
kalp hastalığı riskiniz olduğuna işaret edebi- lir. Bu bağlantı hâlâ kanıtlanmış
olmasa da uzmanlar, kulak memesindeki buruşuklukları etkileyen genetik
faktörlerin aynı zamanda kalp hastalığında da rol oynayabileceğini düşünüyor.
Hayırlı haftalar, hayırlı
başlangıçlar.
Ecz. Hasan KİLİT
Muratpaşa Belediye Meclis Üyesi