DÜN-BUGÜN-YARIN

Değiştirin...

Türkiye’deki en önemli sorunlardan bir tanesi sosyal bilimlere verilen önemin yetersiz olması..

 

Sosyal Bilim dendiğin de toplumun büyük bir kesiminin kafasında ne canlandığını merak ettiğim için sosyal bilimlerin kısa bir tanımını yapmak zorunda hissediyorum kendimi..

 

Sosyal Bilimler; dünyanın ve yaşamın insani yönlerini araştıran akademik disiplinler grubuna verilen addır. 

 

Türkiye’de sözel bilimler diyerek te anılırlar zaman zaman, hatta ve hatta, hani şu bizim meşhur kader sınavımız ÖSS’de insanlar iki gruba ayrılmıştır.

 

Sayısal Bilimler ve Sözel Bilimler olarak ayrılır genç beyinlerin kaderleri….

 

Sayısalcıysan iyisindir her zaman, geleceğin parlaktır.. Sözelciysen vasatsındır… Ya da vasatın biraz üstü.. Böyle değerlendirilirsin…

 

Nedense sözel bir bölümden mezun olunca da mesleğini yapmakta zorlanır onun yerine başka bir iş yapmak zorunda kalırsın…

 

Nedendir bu sosyal bilimlere olan ilgisizliğimiz bir türlü anlayamam… Ya da bu ülkede sosyal bilimciler neden hep sıkıntı çekerler…

 

Peki Cumhuriyet Tarihine bakalım  durum nasıl ?

 

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün çalışmalarına bakalım…. Sosyal bilimlerle ilgili.. Türk Dil Kurumuna, Türk Tarih Kurumuna bakalım, onun döneminde başlatılan arkeolojik çalışmalara bakalım… 

 

Gelmiş geçmiş en büyük liderlerden biri  olan Ulu Önderimizin  sosyal bilimlerle ilgili attığı temellerin üzerine bizler ne koyabiliyoruz….

 

Bir at yarışı mantığıyla çocuklarımızı sınava hazırlıyoruz… sınava hazırlıyoruz, sınavlar kazanıyoruz, sonra tekrar sınavlara giriyoruz. 

 

Dört yanlışın bir doğruyu götürdüğü hayatları yaşıyoruz…

 

Boş bırakılmayan bir soru ya da yanlış yapılan bir soru  hayatta ne olacağımızı belirliyor… Acaba biz mi karar veriyoruz o da ayrı bir soru….

 

Şunu söylemeliyim ki, Türkiye’de yapılan bütün sınav sistemlerinin değişmesi gerektiği kanısındayım..  

 

Bunun için birileri artık bir şeyler yapmalı, fırsat eşitliğinin olmadığı bir ortamda hangi sınavdan bahsedebiliriz ki ?

 

Bir insanı önüne koyduğumuz bir yığın soruyla ne kadar ve nasıl değerlendirebiliriz. 

 

Tek üniversite ile bitse.. Bitmiyor bu sınavlar tükenmiyor….

 

10 yıl Matematik görmemiş bir adama, üniversiteden sonra Matematik sormaya, geometri sormaya kalkarsan, dershaneleri doldurmaktan başka bir şey yapmazsın…

Bana çok saçma geliyor,

 

 Lisede ya da üniversitede fark etmez , yapılan sınavlar için,eğer bir öğrenci dershaneye gitmek zorunda kalıyorsa, ben bu öğretim sistemini sorgularım…

 

Sorulan sorular madem ki müfredattan çıkıyor, neden bu konuları öğrenmek için okul eğitimi yeterli olmuyor…

 

Ya okullarını geliştireceksin ya da sınavlarını revize edeceksin….

 

Başka çare yok, yoksa kaybolan, heder olan gençler üretmeye devam eder bu toplum….

 

İşini sevmeyen, sırf puanı tuttuğu için yazdığı okulu bitirip, sadece üniversite mezunu olabilmek için üniversiteye giden insanlar yığını oluşturmak ne kadar doğru….

 

Kimseyi suçlamıyorum…

 

Suç kimde ?

 

Suç hepimizde, şapkamızı önümüze alıp düşünelim çocuklarımızın geleceğini….

 

Buradan ilgili herkese de sesleniyorum…

 

Artık şu sınavlara bir çözüm bulunsun… İnsanlar heder olmasın….

 

 Saygılarımla….

Yayın Tarihi
27.07.2009
Bu makale 12079 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Keşke herkes senin gibi düşünse de bizde arada heder olmasak.. Umarım çok geç olmadan yaptıklarının farkına varırlar..

eZGi 30.09.2009

Her üniversiteli çocukluğundaki hangi hedefine ulaştığını irdelediğinde. ''Hangi hedef?'' der gibi.Yeti ve yeteneklere bir sünger...Diploma sonrası bekleyen handikap.. Çocukluğunu yaşamadan genç olduğunu fark etmek ne acıdır. İnsan yaşamının beslendiği dönemdir çocukluluk. Buna ne kadar fırsat verdik biz anne, babalar.Kendimizi yargılayarak hatalarımızı paylaşmalıyız diyorum. Bu da her dönemde kolayca çomak sokulduğu içindir eğitime .Hala bir eğitim politakımızın olmayışıdır şu an da çektiklriniz, çektiklerimiz. Eğitimi tefle çalmak budur işte.Gençliği bezginliğe,hedefsizliğe, yetersizliğe iten. Ama sizler her zaman güzeldiniz, güzelsiniz gençler. Yine zorluklardan yılmadan yola devam.Sizlere çok güveniyoruz..

Saliha ÇAKALOĞLU 01.08.2009

gençliğe ve üniversitelere önem verilse öss gibi saçma sınavlar olmazdı. bence üniversiteler yıkılsın okumanın zaten bi anlamı yok,boşuna analar babalar çocuklarımızı okutcaz diye yırtınmasınlar..paramızı zamanımızı ve hayallerimizi çalmasınlar

serap erbaş 28.07.2009

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!