Darende kültür envanteri -I-

Din büyüğümüz Hazreti Ali Efendimiz’ in “Bana bir kelime öğretenin kölesi olurum” sözlerini içime sindirmiş olan biriyim. Bu felsefi görüşten hareketle; “Memleketime tek bir çivi bile çakana büyük saygım vardır” diyebilme ilkesine sahibim. Bu ilkem ve buna bağlı duygularım; Türkiye’nin tümünden başlayarak, doğum yerim Darende için de geçerlidir. Yazımın başında bunu vurgulamamın gerekli olduğunu düşündüm.

Darendeliler gelenek- görenekleri ve bunlara bağlı olarak gelişmiş yapıları içinde; memleketlerine hizmet eden bürokratlara büyük saygı duyarlar. Onları unutmaz ve her zaman saygı ile anarlar. Bundan 60 yıl önce Darende’de Kaymakamlık yapan Rahmetli Memduh Payzın, 50 yıl önce çalışan Rahmetli Önal Özgüdek ve 16 yıl önce Darende’de görev yapmış, halen Antalya Vali Muavinliği görevinde bulunan Sayın Mehmet Kurdoğlu, benim bildiklerim. Darende’nin uzağında oluşum nedeniyle bu koudaki bilgilerim sınırlıdır. Muhakkak ki Darende’nin takdirini kazanmış başka değerli kaymakamlarımız da olmuştur. Bunu dile getirmekteki amacım; Darendeliler’in kadirbilir insanlar olduklarını vurgulamaktır..

Darende için bir kültür envanteri hazırlanması hiç şüphesiz ki önemli bir hizmettir. Ancak bu hizmetin eksiksiz olması arzu edilirdi. Ne yazık ki; birçok eksikliklerin yer aldığı bu eserle ilgili olarak eleştiride bulunma hakkımı kullanmak istiyorum. Amacım hiç kimseyi incitmek değildir. Ama bir Darendeli olarak; Darende’nin daha  güzel bir yapıta sahip olması gerektiğini düşünmekteyim.  

Bu eserin hazırlanmasına ne zaman başlandığı, sorumluluğunun kimlere ait olduğu konusunda herhangi bir fikir sahibi değilim. Belki çalışmalar önceki yıllarda başlatılmış ve yayını Sayın Kaymakam Mehmet Aktaş dönemine rastlamış olabilir. Bu itibarla eleştirilerimin Sayın Aktaş’a yönelik olmadığımı açıklamak istiyorum.

Bu arada; eleştiride bulunurken, zaman zaman belleğimde yer eden anı değerindeki bilgilerimi ve geçmişe ait duygularımı da hemşerilerimle birlikte paylaşma olanağı bulacağım. Zira bu resmiyet ifade eden bir yazı olmayıp, aynı zamanda bana, Darende ve Darendeli hemşehrilerime olan sevgi, saygı ve bağlılığımı ifade fırsatı vermektedir..  

Birkaç yıl önce; içinde Darende’nin de yer aldığı “BEŞ BELDE” isimli bir kitap yazma kararı almış ve bununla ilgili çalışmalar yapmıştım. Tarihi Beş Belde Efsanesi içinde yer alan Kemaliye  (Eğin), Arapkir, Gürün, Divriği Kaymakamlıkları ve Belediye Başkanlıklarına yazılar gönderdim. Bunlarsan Kemaliye Kaymakamlığı, “HER YÖNÜYLE KEMALİYE” isimli çok değerli eseri bana göndermek bulunmuşlardı. Bu büyük bir özenle hazırlanmış kursuz  bir eserdi. 

Darende’nin de böyle  bir esere sahip olması gerektiğini düşündüğüm sırada; Hulusi Efendi Vakfı tarafından hazırlanan “DARENDE TARİHİ VE DARENDE TEMETTUAT DEFTERLERİ” isimli dev yapıtın yayınlandığını gördüm ve birçok ilin bile sahip olamadığı böyle bir eserin varlığı ile bir Darendeli olarak çok onurlandım. Bu değeri eseri yayınlanları yürekten kutluyorum.

Darende ve Darendeliler’le ilgili olarak; “DARENDELİ’NİN SESİ GAZETESİ” tarafından büyük olanaksızlıklar içinde yayınlanmış olan “DARENDELİLER ALBÜMÜ” de büyük bir itina ile hazırlanmış değerli bir eser olarak kitaplıklarımızı süslemektedir. Bu vesile ile Sayın Cengiz Özer’i de kutluyorum.

Çok güzel  bir kapak ve ambalaj içinde, birinci sınıf kuşe kağıdına basılmış, teknolojik ve fiziki yapısı itibariyle mükemmel denilecek DARENDE KÜLTÜR ENVATERİ’nin; içeriği itibariyle de aynı değerde olmasını ve burada eleştiri yapmak yerine övgülerde bulunmayı çok isterdim.

Envanterde; Milattan öncesinden başlanarak, Darende Tarihi ayrıntılı olarak ele alınmış, Memluklar ve Dulkadiroğulları’ndan, Osmanlılar’ın fethine kadar geçen zamana ait bilgilere yer verilmiştir. Tanzimattan sonra, 1909 yılına kadar görev yapan Belediye Meclis Azaları ve 1915 yılında Koyulhisar Eski Kaymakamı Süleyman Efendi’nin Darende’ye tayininden sonraki bilgilerin eserde yer almadığı görülüyor.

Seferberlik yılları, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Döneminde Darende’de yaşanmış şeylerden neredeyse hiç söz edilmiyor. Bu durum son derecede düşündürücüdür. Eğer bunda bir kasıt yok ise çok büyük bir hata ve eksiklik var demektir.

Cumhuriyet Döneminde Darende’de görev yapan çok değerli Kaymakamlar, Belediye Başkanları, Meclis Azaları, Hakim ve Savcılar, Hekimler, Eğitimci ve Öğretmenler ile isimlerinin unutulmaması gereken esnaf ve sanatçılar olmuştur. Örneğin, Şeyh Hamid-i Camii’nin minberini yapan Mahir Usta eseriyle unutulmayan değerli bir hemşehrimizdir. Toprakla uğraşan, çiftçilik yapan, bahçesinde örnek ürünler yetiştiren bazı hemşerilerimiz de unutulmayanlar arasında yerlerini almışlardır. Kömo’nun bağından üzüm, bostanından kavun çalmış olanlar onu nasıl unutabilirler ki !.. Rahmetli Dede Yahya da çıkardığı boğma rakısı ile ün yapmış, sağlığında aranan. Öldükten sonra da unutulmayanlardan biridir. Ankara’dan geldiğimde, mahlele arkadaşlarımın ikramı olarak Kömo’nun bağından üzüm ve onun yetiştirdiği salatalıklardan yemek bana da nasip olmuştu. Ama Dede Yahya’nın boğma rakısından hiç içmedim.    

Yayın Tarihi
13.03.2013
Bu makale 5790 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!