Daha ne kadar aşağılanacağız?

Oğlumun okuduğu okul, lisanlarını geliştirmeleri için, öğrencileri bu yaz İngiltere'deki bir yaz okuluna götürme kararı aldı. Ben, aynı okulun, iki sene önce organize ettiği benzer bir programa yine oğlumu kaydettirmiş ve vize işlemleri sırasında neredeyse mal varlığı beyanı isteyen İngiliz Konsolosluğu'nun bu tutumundan rahatsız olup, vazgeçmek istememe rağmen, eşimin ve oğlumun ısrarları ile 'ya sabır' çekerek bu eziyete katlanmıştım.

Bu sene benzer bir organizasyon yapılıp, oğlum da çok istekli olunca, ben okulun bu konuyla ilgilenen yetkilisine 'bu organizasyona oğlumun katılmak istediğini, ancak yine iki sene önceki tutumla karşılaşacaksak katılmasını onaylamayacağımı' belirtmiş ve bu yetkiliden 'bu yıl anlaşma yaptığımız acente bu konularda çok duyarlı, size aynı sıkıntıları yaşatmayacağımıza eminim' cevabını almıştım.

Sonuçta, organizasyona katıldık, ödemelerimiz yapılmaya başlandı ve iş vize için belgelerin derlenmesine geldiğinde, yine neredeyse şeceremizin sorulması bir yana, çok daha aşağılayıcı bulduğum bir taleple karşılaştık... Bu sefer, 'talebelerin yüzlerinin görülmesi ve parmak izlerinin alınması için İzmir'deki konsolosluğa götürülmeleri gerektiği' söylendi.

Bahsi geçen çocuklar 8. sınıf öğrencileri, yaş ortalamaları '14', mensubu oldukları okul çok eski kökleri olan, Türkiye sathında isim yapmış, ciddiyeti ve eğitimdeki başarıları ile temayüz etmiş bir okul ve hepimiz büyük saygın bir Devlet olduğunu ileri süren Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları ve müesseseleriyiz. Ama, yüksek!!! İngiliz konsolosluğu aynı görüşte değil; 'çocuklarınız kaçak, hırsız, sabıkalı vs. olabilir, onları temsilen müracaat eden okul da bizim için bir şey ifade etmiyor, hatta bu okul çocukların cürümlerine göz yuman, ortağı olan bir zihniyete dahi sahip olabilir; o nedenle biz bu çocukları görüp, sorgulayıp, birer suçlu gibi parmak izlerini aldıktan sonra vize verip vermemek hususunda kesin kanaatimizi oluşturacağız' diyor. En azından ben böyle anlıyorum...

İşte bu noktada kendimi ve milletimi çok aşağılanmış hissediyorum. Bize layık görülen bu yaklaşımı hak etmediğimize inanıyorum. Bu güne kadar reşit insanlar olarak bu tür davranışlara tahammül ettik, terör ve benzeri nedenlerle bir nebze onlara da haklılık payı çıkardık, ama daha reşit olmamış ve okulları nezaretinde seyahat edecek çocuklarımıza karşı böyle bir davranışın reva görülmesini kabullenmem mümkün değil.

Bu hissiyatımızı öğrenip bizi arayan ilgili acentenin yetkilisi, eşime; 'bu durumdan kendisinin de çok rahatsız olduğunu, İngiltere'ye bu tür eğitim gezileri düzenleyen diğer acenteleri de arayıp, bu turların tamamını iptal etmeyi önerdiğini ancak, böyle topyekun bir protestoya birçoğunu ikna edemediğini' anlatmış ... Maalesef toplum olarak görüntümüz de bu; bana necilik, vurdumduymazlık, bilinçsizlik, her yanımızı sarmış durumda.

Daha da vahimi, hükümetlerimizin ve Devletimizin de aynı vurdum duymazlık içinde davranıyor olması ve başka ülkeler tarafından Türk vatandaşlarına reva görülen, bu aşağılayıcı ve küçümseyici davranışlara karşı hiçbir refleks geliştirmemesi...

Başta Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı olmak üzere devletin tüm ilgili organlarını göreve çağırıyorum; insan hakları ve özgürlükler konusunda her fırsatta bize vaaz veren Avrupa ülkelerinin, temel özgürlüklerden sayılan seyahat etme hakkımızı kısıtlayan, zorlaştıran, insan haklarını hiçe sayan, bizleri ikinci sınıf insan yerine koyan bu davranışlarını kınayıp, ortadan kaldıracak, tedbirleri en kısa sürede almalıdırlar. En basit şekliyle uluslararası mütekabiliyet esaslarını kullanıp, bize bu insanlık dışı uygulamaları yapan ülkelerin vatandaşlarına da aynı uygulamaları başlatmalıdırlar. Yabancı ülkelerin, devlet ve milletimizin vakarını zedeleyen davranışlarına karşı verilecek mücadelede, hiçbir vatandaşımızın ticari çıkarlarını ön planda tutacağını zannetmiyorum...

Devlet ve ulus el ele vererek, bir an önce silkinmemizin, gerçekten büyük millet ve büyük devlet olma yolunda gereken adımları atmamızın zamanı çoktan geldi, geçmek üzere... Bizden hatırlatması...

Sağlıcakla kalın...