İletişimci olup da reklâm işine bulaşmamak olmaz. Şimdiye kadar yazdığım yazılarda, bireylerarası iletişim, halkla ilişkiler, ikna ve ikna kuramlarının yanı sıra, kurumsal iletişim ve kurum kimliği konularına değindim. Reklâmlar konusunda yazma fırsatım olmamıştı. Ancak, son zamanlarda Büyükşehir Belediyesi adına yapılan reklâmları görünce yazmamak olmazdı.
Son bir haftadır alt ve üst geçitlere asılan, hatta bazı mega-boardlarında kullanımıyla yapılan reklamlarda kullanılan sloganlar şu şekilde yer aldı.
· 100 yıllık yanlışlıkta son dönemeç.
· Raylı sistemde işler rayına oturuyor.
· Antkart gitti, Halkkart geldi.
· Sizin için güneş topluyoruz.
Bu sloganları tek tek irdelemeye geçmeden önce bir noktaya vurgu yapmak gerekiyor. Bu sloganları yazanlar ya Türkçe bilmiyorlar ya da bizimle dalga geçiyorlar. Sadece yazanlar mı? O sloganları, yayınlansın diye Akaydın hoca adına onaylayanlar da Türkçe bilmediklerini itiraf etmek zorundadırlar. Sanıyorum Akaydın hocanın yapılan reklâmların çoğundan, reklâmlar yayınlandıktan sonra haberi oluyordur. Aksi bir durum olsa, yayınlanmadan önce mutlaka müdahale ederdi.
Bu sloganlar bize ne diyor?
· 100 YILLIK YANLIŞLIKTA SON DÖNEMEÇ.
Türkçe bir slogan, okuyan herkes anlar. Ama yazanlar anlamıyor demek ki… Ben anladığımı yazayım itirazı olanlar varsa onlar da yanıtlarını yazarlar. “Bu slogan 100 yıldır yanlışlık yapıldığını, yapılan yanlışlığın devam ettiğini, bu yönetimle son dönemece gelindiğini, bu yönetimin görevi bittikten sonra yanlışlığın kalmayacağını” söylüyor. Böyle bir reklâm olur mu? Oluyor işte…
· RAYLI SİSTEMDE İŞLER RAYINA OTURUYOR.
Bu sloganın kentin alt ve üst geçitlerine asıldığı günlerin hemen başında, raylı sistemin bazı bölgelerdeki rayları sökülmeye başlandı. Şaka gibi vallahi, birileri bizimle dalga geçiyor ama kimlerdir anlamak mümkün değil!
· ANTKART GİTTİ, HALK KART GELDİ.
Bu slogan da çok ilginç! Gerçekten Antkart gitti mi? Bence gitmedi. Benim gibi pek çok insanın cebinde hala Antkart var. Öğrenciler, emekliler, öğretmenler yani indirimli yolculuk yapanlar hala Antkart’la yolculuk yapıyor. Aksi takdirde indirimli yolculuk yapmaları mümkün değil. Ayrıca Antkart’lara yüklenen paralar da hala şirketin hesabında. O zaman Antkart gitti demek doğru değil. Peki, Halkkart geldi mi? Ben görmedim. Gören varsa bana da haber versin?
· SİZİN İÇİN GÜNEŞ TOPLUYORUZ.
Bu slogan için ne diyeceğimi hiç bilemiyorum. Ne demek “Sizin için güneş topluyoruz” ? Bu slogan ne için kullanıldı. Ne söylenmek isteniyor? Birilerinin çıkıp bu ifadeleri açıklaması gerekir.
Reklâmlar, sanırım bir reklâm şirketi tarafından hazırlanıyor. Ama kim hazırlarsa hazırlasın, belediye içinde bazı makamlar, bu reklâmların yayını için onay veriyordur. Hazırlayan yaptığı yanlışlığı fark etmiyor. Onaylayan da mı bu yanlışlıkları görmüyor? Daha öncede belirttim, hocanın bu reklâmlar yayınlanmadan önce haberi olduğunu hiç zannetmiyorum. Birileri hoca adına onay veriyor ve bu reklâmlar bütün kente asılıyor. Bu reklâmları hazırlayan reklâm ajansı reklâmlardan para kazanıyor, reklâmların sahibi Akaydın hoca itibar kaybediyor.
“Reklâmın iyisi kötüsü olmaz” diyenler için ders gibi… Reklâmın iyisi kötüsü olur. Reklâm çok etkili bir şey olsaydı, Menderes Türel oyların yüzde 80’ini alarak tekrar seçilirdi.