ANTALYANIN KAHYASI

Bunları da görecekmişiz!..

Üç-beş sene önce Saadet Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi ittifak yapacaklar, seçime birli,kte girecekler deselerdi, inanmazdım. Tıpkı Sovyetler Birliği’nin dağılması gibi bir şey...

Siyaset bu oldu işte.

Önceki gün Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu’nun salon toplantısı (e-Miting) CHP’li Konyaaltı Belediyesi’nin Nazım Hikmet Kongre ve Fuar Merkezi Tarık Akan Salonu'nda

yapıldı. Toplantıya Konyaaltı Belediye Başkanı CHP'li Muhittin Böcek, CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul, İYİ Parti İl Başkanı Nizamettin Sağır ve İYİ Parti milletvekili adayları katıldı.

CHP ve İYİ partililerin de destek verdiği e.mitingde Temel Karamollaoğlu salona, partililerin 'Bilge Başkan' sloganlarıyla girdi. Muhteşem bir tablo. Siyaset hayatımızda hep özlemini duyduğumuz, gerçekten düşman çatlatacak bir sahne...

 

Cumhurbaşkanı adayları CHP’li Muharrem İnce ile İYİ Parti Lideri Meral Akşener birbirlerined iltifay yağdırıyor;

- Vallahi çok başarılısınız Muharrem Bey

- Siz de öyle hanımefendi,

- Çöp kamyonları ile önünüzü kesmişler Gaziantep’de, yakıştı mı bu bakanlık yapmış belediye başkanımıza,

- İnşallah bu sorunları birlikte yeniden parlamenter sisteme dönerek çözeceğiz...

Eskiden iki aday biraraya gelemezken şu karşılıklı muhabbetin güzelliğine doymak mümkün mü?

**

Durum diğer ittifakda yani Cumhur ittifakında pek böyle görünmüyor. Tokmak başkasının elinde davulu sırtlayan “af ...af...” diye tutturmuş. Yaramaz çocuklar gibi “ille de benim dediğim olacak” dercesine davula tokmak vurmak istiyor. Sanırsınız Başbakan Yıldırım değil de o zat-ı Muhterem... Karşısındaki koca hükümet, hatta Devlet, “Hayır” dese bir tülü, “evet” dese başka. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Kibarca; “Gündemimnizde af filan yok” demekle yetiniyorlar. Nasıl çıkacaklar bu işin, pardon belanın içinden belli değil...

**

24 Haziran da seçeceğimiz Cumhurbaşkanı’nın tarafsız olmasını istiyor halkımız, herkesin Cumhurbaşkanı, “Parti genel başkanı, Cumhurbaşkanı olamaz” diyor yığınlar ama, bu husus yasaya girdiği için, alt kademedekiler de örnek alıyorlar büyüklerini...

Bakınız eski seçimlerde bunları görmüyorduk, bir ilçenin ya da ilin belediye başkanı hiç bir engel görmeksizin partisinin seçim propagandasını yapıyor. O da partisi ne olursa olsun devletin imkanlarını kullanıyor. Bir ilçenin belediye başkanı ilçe ilçe, köy köy dolaşıyor, sesini çıkaran yok. İftarlar, ramazan eğlenceleri, yemekler, konserler aklınıza ne geliyorsa paralar sebil gibi akıp gidiyor. Bizim bu şatafatlı seçim hazırlığımızı görenler kişi başına 50-100 bin dolar milli gelirden pay aldığımızı sanır. Tasarruf yapmamız gerekirken, savurganlığın dik alasını yaşıyoruz oysa...

Buna kim dur diyecek?

Yasalar, Devlet, Devletin müfettişleri, Cumhuriyet’in savcıları dur diyecek ama nerede?

Ben malum atasözünü biraz değiştiriyorum:

Davacın kadı olursa, yardımcın Allah olsun!..”

 

Yayın Tarihi
06.06.2018
Bu makale 731 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!