SUBAŞININ BAKIŞI

Bu Nasıl yerelleşme?

‘Mahalli idareler (yerel yönetimler); İl, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları gene kanunda gösterilen seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir.

Yerel yönetimlerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir’. Bu Anayasanın 127. Maddesinin ilk paragrafıdır!

Avrupa yerel yönetimler özerklik şartına ilk imza koyan devletlerden biri olarak da hizmetin, halka en yakın yönetim birimlerince verilmesi ilkesi (subsidiarite) Batı dünyasında olduğu gibi bizim tarafımızdan da benimsenmiş hatta yeni Büyükşehir yasası taslağının da gerekçelerinden olmuştur.

Yerel yönetimler, halkın yönetime katılma fırsatını yakaladığı, katkı sunduğu demokrasi deneyimi kazandığı birimlerdir. Demokrasinin okuludur denilmesinin nedeni de odur.

Köyde, kırsalda yaşayan halk, demokrasiyi ne kadar içine sindirebilir ki şeklinde söylemlere sıkça rastlanır. Oysa köyde kırsal da kendine özgü kültürü, adet ve gelenekleri ile sosyal dayanışması ve yönetime katılmaları kentlerden geride değildir. Hatta daha etkin katılımları söz konusudur.

Sıkça tartışma konusu olan yeni Büyükşehir yasası ile nüfusu 750 000 ‘in üzerinde olan 13 kentin de ilavesi ile 29 il Büyükşehir oluyor. Sınırları, görev ve yetkileri tüm il sınırlarını kapsıyor.

Yeni düzenleme ile yerelleşme ilkesi çerçevesinde hizmet halka yaklaştırılıyor dense de yerel yönetim birimlerinden 29 il özel idaresi, 1591 belde belediyesi, 16082 köy kaldırılıyor. Diğer il belediyeleri ile Büyükşehir yönetim modelleri çok farklılaşıyor. Ülkenin kamu yönetim şeklinde, birbirinden hayli farklı iki model oluşturuluyor.

Büyükşehirlerin görev, yetki ve gelirlerinin artması sınırlarının genişlemesi planlama kolaylığı ve alt yapı bütünlüğü nedeniyle yararlı da olabilir. İşin bu kısmına bence çok itiraz edilecek neden yok. Federasyona benzetiliyor iddiaları da pek gerçekçi görünmüyor. Güçlü ve teknik yönden donanımlı bir Büyükşehrin diğer belediyelere her yönden yararı da olabilir ama köy ve beldelerin tümünün halkının rızasına başvurmadan kapatılması hiç demokratik değil. Bunun, yararı ve gerekçesi de henüz açıklanabilmiş değil.

Ayrı hükmi şahsiyeti mal ve personeli olan ve halkının etkin biçimde yönetime katıldığı köy ve belde halkının, zor ulaşabileceği uzak ve büyük birimlere bağlanması, halkını alışılmış yaşam tarzından kültür ve geleneğinden kopararak mutsuz edebilir. Bazı köy ve beldeler bağlanacağı birimden çok daha önemli ve tanınırlığı olan Dünya markası birimlerdir. Side belediyesi sakinleri itirazlarında bu yönden haksız değildir.

Bu gün köylerde Büyük şehirlerde yaşayan insanların bile özlem duyduğu doğal ve sakin bir yaşam sürdürülür. O sade yaşam biçimi ve farklı kültür köylü için alışkanlıktır. Bu yaşam biçimini sonlandırmak onları mutlu etmeyecektir.

Değerli tarım toprakları üzerinde kurulan yakın ve küçük beldelerin, Finike ilçe belediyesi çatısı altında toplanması beldelerin halkıyla tartışılmış ve yararları irdelenmişti. Doğrusu da oydu. Sonrasında ne olmuşsa toptancı bir yaklaşımla tümden küçük birimlerin kapatılması taslakta yer almıştı. Yine yeterince tartışılmayan ama sonrasında çok tartışılacak bir yasa hayatımıza dahil oluyor.

Yayın Tarihi
23.10.2012
Bu makale 11051 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!