PROFESYONEL

Bu hafta aklıma takılanlar

Yeniden doğuşumuzun ikinci haftasında neyi ele almalı diye düşünürken, daha önce dile getirilen bazı konuları tekrar ele alma isteği duydum derinden. Aklıma takılmışlardı nedense? Vize konusunun takipçisi olacağımı daha önce zaten belirtmiştim. Diğeri de, geçen hafta sonu sevgili Mevlüt Yeni’nin ele aldığı, “Küresel Isınma” nın Turizme etkileri, konusu idi.

 

Vize konusunda Nisan ayında, “Daha ne kadar Aşağılanacağız” ve “Uluslar arası İtibarımızı Nasıl Koruruz” başlıklı iki yazı yazmıştım. Bu konuda bazı okuyucularımızdan destek veren güzel tepkiler aldım. Hatta bir okurum, “ne yapılması gerekiyorsa ben varım, siz yol gösterin biz katılalım” diyerek beni umutlandırdı. Ama ben ona ümitsizliğe düşmüş bir insan olarak cevap vermek zorunda kaldım. İstiyordum ki, bu konuyu ülkenin gündemine taşıyabilelim; istiyordum ki basın bu aşağılamayı manşetlerden versin; istiyordum ki mağdur olanlar, başta oğlumun okulu olmak üzere, bu konuda tepkilerini dile getirsin.

 

Ama heyhat! Ben okuldan tepki bekleyedurayım, esas mağduriyeti yaşayan çocukların ailelerinden gelen tepki beni derinden yaraladı, ümitsizliğe düşürdü. Konuyu yönetim kurulunda görüşeceğini söyleyip, bana sonucu bildirme nezaketi göstermeyen okul aile birliği Başkanından ancak ben arayınca aldığım cevap beni iliklerime kadar sarstı;

 

“Benim çocuğum İngiltere’ye gidecekler arasında değil ve ben size hak veriyorum. Ancak, çocukları İngiltere’ye gidecek olan üyelerimiz bir tepki verilmesine karşılar ve bu karar oy birliği ile alındı. Zira bir basın toplantısı yaparak tepki koyarlarsa, çocuklarını da İngiltere’ye göndermekten vazgeçmek zorunda kalacaklarını düşünüyorlar.” Düşünün, oğullarının iyi bir eğitim ve öğrenim görerek topluma faydalı bireyler olarak yetişmesini istediğini düşündüğüm, medeni ve bilinçli olduklarını varsaydığım aileler; çocuklarının İngiltere’ye gidebilmesini, toplum menfaatlerinin, dolayısı ile kendi temel haklarının üzerinde tutup, 2. Sınıf insan muamelesi görmeyi kabullenebiliyorlar. Buna ne diyebilirim ki;

 

“İnsanlar ancak layık oldukları biçimde yönetilir ve muamele görürler”

 

Bu hayal kırıklığından sonra Vize konusunu tekrar köşeme taşır mıyım bilmiyorum? Tek ümidim Akşam ailesinin konuyu kendi gündemine alıp, toplumsal bir tepki geliştirebilmesi...

 

Gelelim asli konum olan Turizme ve “Küresel Isınma” ile ilişkisine;

 

Sevgili Mevlüt Yeni, geçen Pazar günü köşesinde haklı olarak, “Küresel Isınmanın Turizmi olumsuz etkileyeceğini, bundan öncelikle etkilenecek Ülkelerden birinin Türkiye olacağını, Turizmcilerinse bu konuda çok duyarsız davrandıklarını” vurguluyor ve sektörün sivil toplum örgütlerini, tedbirler üretmek üzere, göreve çağırıyordu. Aslında bu konuyu Turizm açısından, ilk defa Dünya Turizm Örgütü ele almış ve hazırladığı raporu Berlin’de yaptığı toplantıda dağıtmıştı. Bende, Berlin’le ilgili yazımda, bu örgütün genel sekreter yardımcısı Taleb Rıfai ile yaptığım röportajdan ve İklim Değişimi ile ilgili önerilen tedbirlerin ülkemizde de bir an evvel gündeme alınmasının gereğinden, bahsetmiştim. O günden, bu güne beni en çok sevindiren gelişme, Turizm Yatırımcıları Derneği’nin (TYD) Nisan ayındaki toplantısında, Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) raporunu tercüme ederek bir kitapçık haline getirip, dağıtması olduÖ Tüm Turizmcilerin “Turizm ve İklim Değişikliği” başlıklı bu raporu elde edip sindirerek okumaları, sektörün topyekûn bilinçlenmesini ve harekete geçmesini tetikler inancındayım. TYD’nin UNWTO ile yakın ilişkide olması, toplantılarına katılması ve İklim Değişimi ile ilgili uluslar arası konferanslara konuşmacılar göndermesi, sektör açısından her türlü takdirin üzerinde. Başta, Başkan Murat Dedeman ve Gen. Sekreter Koray Yetik olmak üzere, tüm TYD yönetimini bu ileri görüşlü yaklaşımları nedeniyle kutlamak gerekir.

 

Raporda; “Turizmin, şimdiden iklim değişikliğinin bir kurbanı olması yanında, kısmen de nedeni olduğu”, özellikle ülkemiz açısından, vurgulanan en önemli husus. Turizmin iklim değişikliğine neden olabilen yanlışlarını, sektördeki herkesin dikkatle okumasını tavsiye ederim.

 

Sağlıklı, huzurlu, adil ve eşit bir Dünya özlemiyle... Sağlıcakla kalın...

Yayın Tarihi
18.05.2008
Bu makale 8838 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!