BAKIŞ

Bu böyle devam edemez!

Son yıllarda "Türk turizminin gelişmesinin önündeki en önemli engel" olduğu tartışılan "belediyecikler"e karşı kampanya başlatılması çağrısında bulunuyorum TUİK verilerine göre; Türkiye'de 2004 yerel seçimlerinde irili ufaklı tam 3 bin 193 belediye oluşmuş durumda. Belediye.net'in araştırmasına göre ise bugüne kadar yapılan eklemelerle, belediyelerin sayısı 3 bin 497'yi bulmuş durumda.

 

Evet bu böyle devam edemez?

Dünyanın 5'inci büyük turizm ülkesi olmayı planlayan Türkiye'nin, bu hedefe ulaşmak için yaptığı çalışmalar gerçekten baş döndürücü olduğu kadar; artık hata kabul edemeyecek hassas bir noktaya ulaştı. Türkiye'mizin ikinci turizm hamlesinde; 7 yeni havalimanı, 42 yat limanı, 19 kurvaziyer liman, otoyollar, demiryolları ile milyarlarca dolarlık turizm kenti yatırımları öngörülüyor. Bir de buna eklenecek sayısız oteller ve uçsuz bucaksız yeni konut tarlaları ve birkaç ayda inşa edilen Mega Shoppingmall'er ve kibrit kutusu gibi yan yana dizilmiş binlerce dükkân?

Türkiye Turizm Stratejisi 2023'te 63 milyon turist, 86 milyar dolar turizm geliri hedefliyor

Dünyadaki turizm hareketlerinin gelişimiyle başlayan küresel hız ve buna paralel kıyasıya rekabet, tur operatörlerinden ve tüketiciler tarafından destinasyonlar için doğrudan talepler oluşturuyor.

Cumhuriyetin 100. yılını dolduracağı 2023 yılına kadar, Türkiye'nin sadece deniz-kum-güneş konseptinden çıkarılarak her türlü turizm potansiyelini değerlendirmesi ve yeni destinasyon ürünlerinin oluşturması hedefleniyor; her kurum ve siyasi otorite bu düşünceyi kendi dünya görüsüne uygun olarak şimdilik destekliyor.

Buraya kadar her şey tamam.

Ama bu yönetim düzeni ile bu arzulanan hedeflere ulaşılabilir mi?

 

Kesinlikle hayır!

Her aydın kişinin katılacağı gibi, çokseslilik ve çok renklilik güzel bir şeydir. Özellikle uyumlu kültür mozaiklerinden oluşan topluluklar demokrasiye örnek gösterilir.

Türkçe bir özdeyişin tabir ettiği gibi, acaba biz Türkler, yine "vur" deyince, "öldürdük" mü acaba? Özellikle siyasi yelpazeyi ve siyasi hırslarımızı demokrasinin gereği olarak doğru kullanabildik mi? Gelin beraber bakalım.

 

Belde Krallıkları

Sadece Antalya'da, yani Alanya ve Kaş arasında, sahilde 100'den fazla turistik beldemiz var. Gelin bakın ki, bu beldelerin her biri siyasi anlamda kendi "krallıklarını" kurmuşlar.

A Belediyesi sarı, 5 km uzaklıktaki B Belediyesi mavi ve yine 5 km uzaklıktaki C Belediyesi yeşil diyor ve buna inanıyor. Sanıyor musunuz bu 20 km.lik sahil şeridinde 3 ayrı düşünce renginden oluşan harika bir uyum gökkuşağı doğuyor. Çoğunlukla maalesef hayır, tam aksine, çoğunlukla birbirine zıt bir düşünceler çamuru ortaya çıkıyor.

Gerçek şu ki, Alanya Kaş arası 100 ayrı Belde'de, 100 ayrı renk, 100 ayrı talep, 100 ayrı düşünce ve 100 ayrı iddia var.

Bir Beldenin kendi bölgesine ait bir arıtma tesisini maddi olanaksızlıklardan kurması ne kadar zor ise, 3 ayrı Beldenin bir araya gelip, 3 bölgelik bir arıtma tesisi kurması o kadar kolay.

Ülkemizin gelişmelerinde, günümüz belediyelerin mevcut idari yapısı, hizmetlerin vatandaşa en kısa ve en verimli şekilde gitmesi önünde engel teşkil ediyor. Belediye sayısının çokluğu nedeniyle bazı belediyelerin gelirlerinin az olması ve mevcut gelirlerinin bir çoğununun personel, yakıt, elektrik ve su gibi ödemelere gitmesi, vatandaşa istenilen boyutta hizmet götürmekte zorlandıkları gibi turistleri cezbedecek kalıcı bir belde düzenlemesi yapmalarına engel oluyor.

Birçok ilimizde ama özellikle turistik bölgelerde bazı belediyelerin yüzölçümü bir mahalleden daha küçük sınırlara sahip olduğunu biliyoruz; peki o zaman mahalle büyüklüğünde alana sahip olmayan yerlerde belediye kurulmasının bina, personel ve araç yönünden de bir israfa yol açan paranın hesabini nasıl yapacağız? Nasıl gerçek anlamda kalıcı destinasyonlar ve yasam merkezleri yaratacağız?. Nasıl? Yeni oluşan veya her gün hızla büyüyen mevcut beldelerimiz için yurt dışında kalıcı itibar ve çekicilik sağlayacağız, Daha da önemlisi; nasıl kendi insanlarımızı bu beldelerde mutlu kılacağız?

 

Ortak temsil gücü

Yanlış kullanılan siyasi anlamdaki çokseslilik, kaldırımların renginden tutun da, yurtdışı fuarlarındaki ortak temsil gücüne kadar, her alanı derinden etkiliyor.

Bazı yöneticilerimiz oldukça muhafazakâr buna karşılık hemen karsı belediye ise ultra vizyoner. Biri ahşap, diğeri alüminyum kaplama seviyor bu tarih kokan topraklarımızda.

O kadar ki, bir partiye mensup bir belediye başkanı, komşu belediye başkanıyla, sırf başka bir partiye mensup olduğu için, inatlaşabiliyor. Tatlı bir rekabetten söz etmiyorum, yıkıcı bir inatlaşmadan konuşuyorum. Kim mi yıkılıyor? Türk turizmi. Sadece Turizm mi? Hayır; esasında yıkılan Türkiye'mizin geleceği... Ve bizzat bizlerin gelecek nesillerdeki tek-tek saygınlığımız.

 

Tavsiyeler paçavraya dönüyor

Büyükşehir belediyelerinden İlçe belediyelerine, onlardan da Belde belediyelerine giden bir emir veya bir tavsiye, siyasi önceliklerden dolayı "paçavraya" dönüyor. Bir bakıyorsunuz, 100 ayrı Belde, 100 ayrı tabela sistemi, 100 ayrı kaldırım renkleri, 100 ayrı altyapı uygulamaları ve dolaysıyla, 100 ayrı şikâyet.

Sizce neden - 100'den vazgeçtim - sadece 30 turistik Belde başkanı bir araya gelip, taleplerini ve düşüncelerini Ankara'ya, AB'ye veya bir kuruma, özel sektöre aktaramıyorlar?

"Bizim için siyasi öncelik olamaz, Beldemizin çıkarları önceliğimizdir" diyen Belde başkanlarını duyar gibiyim. Peki, neden 20 ayrı Belde başkanını, tek bir güç olarak bir fuarda göremiyoruz? Neden turistler 30 ayrı beldede tek tip çöp kutuları göremiyorlar?

Neden halen bir arıtma tesisine sahip olamayan Beldeler var? Bu soruları 100lerce kat çoğaltabiliriz.

Siyasi konumuna göre Ankara'dan gelecek parasal yardımları da hesaba katarsak, Belde Başkanları arası ayak çelmeler, tezgâhlar ve "Bizans oyunlarının" verdiği zararı siz düşünün.

Bunları söylerken kesinlikle bu veya şu Belde veya Belde başkanını ima etmiyorum.

Söylemek istediğim, her 2 veya 3 kilometrede ayrı bir yıkılmaz düşünce "kalesi" ile karşı karşıya kaldığımız sürece, ortak bir ses, ortak bir güç, ortak bir sinerji yaratmamız nasıl mümkün olacak?

Ortak paydaların farkına varamazsak, ortak niyetimizi nasıl dile getiririz?

 

Tehlikeli gelişmeler

2 veya 3 kilometrede bir ayrı prensiplerin hâkim olması, bir başka tehlikeyi de yanında getiriyor: Rant kavgası. "Benden önceki filancı partiye ait Başkan, şuraları peşkeş çekmiş. Öyleyse bende falancı parti yakınlarına, buraları satabilirim" düşüncesi size bir şeyler hatırlatıyor mu?

"İllaki benim rengim" diyen yüzlerce Belde başkanının yarattığı kaos ve çamur ortamında, hangi arsalar, hangi şartlara göre, kime ve kaça satılıyor? Bir bilen var mı?

 

Yakında rant kavgası kalmaz

Bu gidişle sadece bir problemi çözebiliriz: Yakında sahil-rant kavgası kalmaz, zira satılacak, inşaat yapılacak, kirletilecek, betonlaşacak... Sahil kalmaz.

Akdeniz Belediyeler Birliği?ni kurmak nasıl mümkün olduysa, Alanya - Kaş arası turistik Beldeler birliği de o kadar mümkündür. Önemli olan, Akdeniz Belediyeleri Birliği örneğinde olduğunun aksine, belediyecilerin veya belediyelere bağlı kişilerin ortak sinerji yaratmaya çalışmaması, çünkü belediye çalışanının "amiri" bir belediye başkanıdır, eh, belediye başkanlarının da genelde bir siyasi partiye bağlı olduğunu biliyoruz.

Böyle bir birlikte, yine siyasi düşünceler ve siyasi rant ön plana çıkar. Belki de, bu beldeler bir araya gelip, profesyonellerden oluşan bir ekibe görev vermesinde fayda var: Turizmciler, şehir planlamacıları ve altyapı uzmanları. Bu uzmanların alacakları kararların bağlayıcılığı olması gerekir elbette.

İleri demokrasi derken, aşırı demokrasi'ye geçtik ve su an belde yönetimlerinde demokrasi zehirlenmesi yasıyoruz:

Ben burada belediyelerimizi gelecek nesillere de yarayacak hizmet ve yatırımlar için, Türkiye'miz için birleşmeye davet ediyorum:

İdari düzenleme sonucu kapanacak belediyelere ait binalarda, kapanan belediyenin bir hizmet şubesi olarak görev yapabilir, kültür sarayları veya sanat galerileri olarak yeniden yapılandırabilirler.

 

Ve mahalli seçimler yakında: anlayan anlar...

Küçük Beldelerimiz, bir o kadar küçük bütçeleriyle hangi önemli münferit yatırımları yapabilirler? Zaten yaptıkları yatırımlar bir daha ki seçime kadar değil mi? Düşünün, bir Belde başkanı 5 yıllığına seçiliyor, kutlamalar ve işe alışana kadar 2 yıl geçiyor. Geriye, eğer erken seçim olmazsa, 3 yıllık görev süresi kalkıyor.

Bu üç yılda neler mi yapıyor?

10.000 yıllık kültür tarihine sahip bir alanın altını üstüne getirebiliyor... Bir dahaki seçime kadar.

Likyalılar'dan da önce başlayan ve dünyanın en derin ve 3 boyutlu tarihine sahip topraklarda, hangi yolun nereye, hangi inşaatın kaç kat olacağına ve hangi akarsuyun güzergâhı değişeceğine karar veriyor... Bir dahaki seçime kadar.

Bu belde başkanının, bu kültürün ve işinin ağır sorumluluğunun farkında olduğuna inanmak istiyorum... Bir dahaki seçime kadar.

Belde sayısı bu kadar yüksekken, partiler gerçekten her Beldeden bu sıfata yakışan bir aday çıkarmakta zorlanmadıklarına inanmak istiyorum... Bir dahaki seçime kadar.

Türk turizminin nasıl bir bağımsız çalışan ve teknokratlardan oluşan ve her hükümet değiştiğinde-değişmeyen bir "Üst Kurula" ihtiyacı varsa, daha küçük boyutlarda da olsa, turistik Beldelerin de böyle bir "Üst Kurula" ihtiyacı var. Belki buna "Metropol Belediye" de diyebiliriz.

Belde başkanlarının salt kendi beldelerinin çıkarlarını düşünmelerinden vazgeçmeliler. Zira komşu beldenin sahili kirlenirse, emin ol, o kirlilik akıntıyla birlikte sana da gelir. O zaman, sen, yeşil düşünce, mavi düşünceyi sarı'ya mı şikâyet edeceksin?

Karar vermeliyiz, ya 1001 parlak renkten oluşan harika bir gökkuşağı, ya da, hiçbir rengi parlamayan 1001 renkten oluşan bir renk çamuru.

Simdi sizleri bu kampanyaya davet ediyorum, eğer sizde Türkiye'mizde yörelerin birleşmesini istiyorsanız aşağıya isminizi ve mailinizi baraner@baraner.com adresine gönderin.

 

Hüseyin Baraner

Avrupa Türkiye Turizm Is Konseyi Baskani

Yayın Tarihi
04.12.2007
Bu makale 1349 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!