Bu ayıp hepimizin

Stadyum tartışmaları Antalya’nın gündeminden düşmüyor.

Antalya’nın adına yakışır bir stadyuma kavuşması herkesin isteği, bu yönde yapılan ciddi çalışmalara herkesin destek vereceğini söylemeye gerek yok.

Yılların ihmalinin siyasete malzeme yapılma çabalarını da kabul etmek olanaksız.

Son aylarda bu yöndeki girişimlerin büyük bölümünün de tribüne oynama olarak düşüncesinden kaynaklandığı endişesi olduğunu da söylemek gerekli.

Antalyaspor’un Mardan’da sürgün gibi maçlarını oynamak zorunda kalması da bu kentin ayıbı.

Dileriz ki bu yöndeki girişimler amacına ulaşır, Antalya Mardan çilesinden en kısa sürede kurtulur.

Stadyum konusunda çok şey yazılıyor, çiziliyor, zaman zaman tansiyonu yükselen tartışmalar da yapılıyor.

Ancak, Antalya’nın eksiğinin sadece stadyum olduğu düşüncesi de doğru değil..

Antalya’da hala bir yüzme havuzu yok.

Deniz kentinde yaşayan Antalyalıların kullanabileceği tesisler yok..

Antalya’nın bir sutopu takımı var, oyuncular, Akdeniz Üniversitesi’nden havuz kiralayarak maçlara hazırlanıyor.

Antalyalı yüzücüler yarışmak için Isparta’ya gidiyor.

Antalyalı yelkenciler Liman yakınlarında derme çatma bir tesiste spor yapmaya, yarışmaya, başka kentlerin sporcuları ile rekabet etmeye çalışıyorlar.

Turizmde kuşkusuz başkent konumunda olan Antalya’da turizmi 12 aya yayma söylemleri yıllardır yapılır da, bunun yolunu açacak spor tesislerini yapmak akla gelmez, bu yöndeki talepler ve eleştiriler için de mutlaka bir kılıf bulunur.

Antalyalı turizmciler, çareyi kendi tesislerini kendileri oluşturmakta buldular.

Onları alkışlamak gerekir, bugün pek çok otelde yabancı takımların teknik adamlarını ve sporcularını hayran bırakan stadyumlar ve yan üniteleri spor turizmine hizmet veriyor.

Şurası bilinen bir gerçek ki Antalya, spor tesisleri açısından çok yetersiz bir tablo çiziyor.

Hükümetin spor tesisleri konusunda Antalya’yı sürekli olarak gözardı etmesi, sıkıntıyı her geçen gün artırıyor.

Gerçek şu ki spor tesisleri konusunda görevleri olmadığı halde belediyeler devreye giriyor, tesis açığını olanakları ölçüsünde kapatmaya çalışıyorlar.

Muratpaşa ve Kepez belediyeleri bu noktada öne çıktılar, yeni spor tesisleri için de projeler üretiyor, kimi tesislerin de yapımına başlıyorlar.

Spor tesisleri konusunda bir sevindirici haber de kısa adı DÖSİAD olan Döşemaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği’nden geldi.

DÖSİAD’ın spor dostu Başkanı Gültekin Gencer, ‘Kırkgöz Projesi’ için kolları sıvadıklarını söylüyor.

Kırkgöz’de kürek sporunu sevdirmek ve geliştirmek istediklerini söyleyen Gencer, kürek sporunu yapan takımların kamp yapacakları bir tesisi kazandırmak için kolları sıvadıklarını da ifade ediyor.

Gencer, “Kırkgöz çok önemli ve değerli bir bölge.Fakat şu an kaderine terk edilmiş durumda. Kırkgöz doğal su kaynağı.Doğal su kaynağına zarar vermeyecek, turizme katkı sağlayacak şekilde revize edilmesi Antalya için çok büyük katma değer demek. Kürek takımları için Antalya’nın kamp alanı olmasında hiçbir sorun yok. Kırkgöz’ü koruma altına alabilirsek, kürek kamp alanları oluşturabilirsek bölge değerlenecek. Kürek zengin sporu. Özellikle İngiltere’de her şehirde her kanalda yapılan bir spor.Antalya doğal olarak 12 ay bu spora müsait.Bunu hep birlikte yaratabilirsek bölge çok gelişir”diyor.

Çok doğru bir girişim, çok doğru bir proje..

DÖSİAD Başkanı Gencer, Kırkgöz Projesi için Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak’tan destek istemiş ve sözünü da almış..

Bu projeyi Antalya desteklemeli.

Deniz kenti olan Antalya’da su sporlarının yapılamayış olmasının ayıbını bir ölçüde kapatacak olan bu projenin başarılı olması, yeni spor projelerinin önünü açacak..