Bölgesel turizm tanıtımı

Antalya turizm ile 1980 yıllarda tanıştı tanışmasına ama esas tanışmayı bu sezon yaşanan kriz ile yaptı.

Yaşanan krizin ne nedenli büyük olduğunu turizm sektörünün yanı sıra tedarikçi firmalar, tarım sektörü ve esnaf bile algıladı ama devletin aynı şeyi algıladığını düşünmüyorum.

Bundan dolayı da Antalya turizmle kriz sayesinde esas tanışmayı yaptığını düşünüyorum.

Bu düşünce, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile birlikte sektör örgütleri TÜROFED ve AKTOB’un yanı sıra ATAV, ICF AIRPORTS gibi kurumlarla 22 Mayıs itibari ile yurtdışında “Antalya Destinasyon Tanıtım Projesi” kapsamında yurtdışında yaptıkları çalışmayla ilgili yapılan basın toplantısıyla oluştu.

Gözlemime göre; sektör temsilcileri “sağ gözünü kapat sol gözüne faydası yok” düşüncesiyle kendi tanıtımlarımızı kendimiz yapalım diyerek turizm kentinin Şehr-i Emin’i olan Başkan Türel ile birlikte düşmüşler Avrupa yollarına.

Avrupa’da 5 ayrı ülkeye giderek, tur operatörleri, seyahat acentaları, büyükelçiliklerdeki ticari ateşeler ve Avrupa’nın en fazla tirajlı gazeteler ile bire bir temasa girerek hem Antalya’nın güvenli bir kent olduğunu, hem kentin turizm destinasyonunu hem de tarihi ve kültürünü anlatmışlar.

Bana göre, geç kalınmış olsa bile en doğrusunu yapmışlar.

Bugüne kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın turizm konusunda bir devlet politikası olmadığını artık bilmeyen kalmadı.

Yurtdışında yaptığı tanıtımların bile yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz.

Dolayısı ile Başkan Türel ile birlikte sektör temsilcileri belki de dünya da bir ilki gerçekleştirerek bölgesel tanıtımı yurtdışında bire bir temas ile yapıyor.

Bu konu ilk kez gündeme geldiği zaman Büyükşehir Belediyesi’nin bu projede ne işi var? diye düşünmüştüm.

Ancak, öyle olmadığını, “Antalya Destinasyon Tanıtım Projesi”nde Büyükşehir Belediyesi’nin de olmasının ne denli doğru olduğunu anladım. Çünkü sektör temsilcileri zaten sürekli olarak yurtdışında bulunuyor. Burada önemli olan, öncelikli olarak Antalya’nın güvenli bir kent olduğunun anlatılmasıdır.

Sadece sektör temsilcileri bunu anlatmak isteseler bile bana göre yeterli derecede başarılı olamazlardı. Bunu en iyi anlatacak olan Şehr-i Emin.

Çünkü “Antalya’yı ben yönetiyorum. Antalya öyle güvenli bir kent ki, G20 Liderler Zirvesi’ne, NATO Dışişleri Bakanları Zirvesi’ne, EXPO 2016 Antalya gibi organizasyonlara evsahipliği yapmıştır” diyebilecek yetkili isimdir.

Sonuç olarak, Büyükşehir Belediyesi, turizm krizinden dolayı destinasyon tanıtımında turizmcinin yanında yer alıyorsa, özellikle Antalya’da kazandıklarının vergisini veren şirket merkezi farklı kentte olduğu için oralarda ödeyen konaklama sektörü de bundan sonra vergisini Antalya’da demek için gereğini yapar.

Bu konuyu dün Başkan Türel’e sorduğum zaman geçmişte şirket merkezini Antalya’ya taşıyan ICF AIRPORTS’un ödediği vergiden dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne yıllık getirisi 4 milyon lira olduğunu öğrendim.

Dolayısı ile bölgesel olarak ilk kez gerçekleştirilen destinasyon tanıtım çalışmalarının doğru bir proje olduğunu, ancak turizm hizmet sektörü olduğu için de çalışmalarının geri dönüşümünün hemen beklenmesinin doğru olacağını düşünmüyorum.

Bu da şunu gösteriyor; yaşanan krizinin tam olarak atlatılması için en az 3 yıl destinasyon tanıtımı gerekiyor, ama merkezi yönetimin de söylemlerinin değişmesi şart.

Yayın Tarihi
25.06.2016
Bu makale 934 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!