Biz bu yolda gönüllü yolcularız.

Şu an İstanbul’dayım ve burada 16 yaş turnuvasında olduğum süreç içerisinde köşe yazımı yazıyorum. Bu yıl turnuvalarda daha bir heyecanla atıyor kalbimiz. Ekibimin, velilerimin ve sporcularımın da vermiş olduğu destekle bu yıl Nurgül Köktürk Tenis Akademisini kurduk ve daha bir profesyonel olarak yola çıktık. Profesyonel olarak bu sporda devam etmek isteyen ve bu akademinin kuruluşuyla bizim ailemize dâhil olan sporcularımızla yolumuza devam ediyoruz.

Velilerimizin talebi doğrultusunda akademinin ismini belirledik. Yıllarca sporculara verilen destek dolayısıyla akademiye ismimin verilmesini istemeleri, öncelikle beni çok gururlandırdı. Hepsine vermiş oldukları destekten ötürü teşekkür ediyorum. Artık bir aile olduk. Neredeyse 5 yaşında spora başlattığım sporcularımın en büyüğü şu an 18 yaşında. Dile kolay, beraber yürüdüğümüz 13 yıl. Ben çocukları, veliler de beni büyüttü diyebiliriz. Onlar beni, ben onları artık o kadar iyi tanıyoruz ki, işte yıllara dayalı bu birlikteliklerle şimdi biz kocaman bir akademi ailesiyiz.

Eline raket alanların hala sağda solda tenis dersi verdiğini biliyoruz. Maalesef bu işi bir uzmanlık olarak görmeyenlerin de bunlardan ders aldığını da çok net biliyoruz. Yanlış yüklenme ve yanlış tekniğin, hatta yanlış yaklaşımın bile gerek çocukta, gerekse yetişkinde hem fiziksel hem de psikolojik geri dönülmez hasarlara neden olabileceğini de. Biz biliyoruz da umarım birçok yetişkin de bunun farkındadır. Bunu neden anlatıyorum; geçenlerde ders almaya gelen bir öğrencimin arkadaşı uygun fiyata bir tenis eğitimi almak için antrenör zannettiği bir isimden ders almış. Ama maalesef hocası burnunu kırmış. Şaşkınlıkla dinledim. Teniste burun kırılması gibi bir vaka inanılır gibi değil ama öğretmeyi beceremeyenler her halde zor olanı becerebiliyorlar diye düşündüm. Antrenörün ismini sorduğumda ise antrenör olmayan, bu işle yakından uzaktan alakası bulunmayan bir ismi söyledi. Bir yetişkinde bedensel hasarlar oluşabilecekken eğer çocuğunuzu ehil ellere teslim etmezseniz, oluşabilecek bedensel ve psikolojik hasarların ise tedavisi burun düzeltmekten daha zordur.

Biz bu uzun soluklu yolda her yıl kendimizi başarılarımızla taçlandırarak akademi kapılarını araladık. Bu on üç yılda her yaş grubundan şampiyonlar yetiştirdik, milli takıma sporcular kazandırdık, takım olarak birçok şampiyonluk elde ettik. Bu dereceleri elde eden sporcularımızı ve dereceleri tabii ki yazsam sayfalar yetmez. Herkes ‘tenis oynuyorum’ diyebilir ama herkes şampiyon olamaz. Herkes tenis antrenörüyüm diyebilir ama herkes şampiyon yetiştiremez. Biz bu yola, sporcu veli ve antrenörler, gönüllü olarak çıktık. Sadece tenis öğretmek değil şampiyon yetiştirmek bizim işimiz. Sporcularıma ve antrenörlerme gönüllü çıktıkları bu yolda başarılar diliyorum

KOMİK DURUMA DÜŞÜYORSUNUZ

Birkaç satır da bu özverili mücadelemiz sırasında yolumuza çıkmaya çalışanlar, kendi  işlerini bile beceremeyip, başkalarınınkine engel olmaya gayret gösterenler için karalamak isterim. Bazen insanlar kendi kendilerini küçültürler.

 Neyin peşinde koştuğunuzu bir düşünseniz, aslında kendinizdeki sorunun farkına daha net varacaksınız. Susmanın efendilik olduğunu düşünerek susan ve bildiklerini açıklamayanları harekete geçirmek fayda değil, size ciddi hasarlar getirecektir. Yolların ayrılması ile iki tarafın da rahatladığını düşünürsek, hala derdi olan kim, onu bulmak lazım. Tabi derdinin ne olduğunu da. Bu Hikâye başladığından itibaren, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar, hala olaylardan ders almamış ve yine bilgi yerine cahil fikirleri ile herkesi rahatsız etmeye devam ediyor. Fakat böyle davranarak daha da kendilerini küçülttüklerinin farkında değiller. Ama eminim verilen cevaplar sizi kendinize getirmiştir. Getirmedi ise de insanların gözünde daha da çok küçüleceksiniz. Çünkü bahsettiğiniz o zorlukları insanların yaşamasının sebebi, sizsiniz. Köşemi genelde sporun gelişimi adına yapılabileceklere ayırırım. Çok fazla özele girmemeye ve çok acımasız eleştiri yapmamaya gayret ederim. Hele hele gereksiz isimlere yer vermek hiç istemem. Bunun için bu konuyu çok fazla uzatmak da istemiyorum. Ama gerektiği takdirde uzayacak konular mutlaka mevcuttur. Şimdi gerekli kişiler arasın federasyonu, önce yıllık tescil ücretinin ne kadar olduğunu, daha sonrada transfer ücretinin ne kadar olduğunu sorsun. Daha Sonrada şapkayı önüne alsın da bir düşünsün bakalım. Kendisinde mi, kendisine bu bilgiyi verenlerde mi psikolojik bozukluk var. Tenisle yakından uzaktan ilginiz olmadığını bu kadar belli etmeyin. Zaten Tenis’in T’sinden anlasanız, en azından terbiyenin T’sini de otomatikman öğrenmiş olurdunuz.