Biraz utanmak lazım!..

 

Eleştiri belki güzel bir şey değildir ama gereklidir.

Ağrı ile aynı işi görür,

zira ağrı da vücutta bir arıza olduğunu haber verir.

Winston Chruchill

 

Taraf Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan her zamanki gibi 30 Ekim tarihli yazısında inciler yumurtlamış yine… Aslında onun yazdıklarını ciddiye alıp yanıtlamamak gerekiyor. Ancak, yine bilmediği ya da işine gelmeyen konuları, Atatürk’ün sözleri ile hatırlatmakta yarar var. Yazının bir kısmı şöyle:

Ahmet ALTAN-TARAF

Bayram gazeteleri

“Alışkanlıklarını hiç sorgulamıyorlar.

Onlar hâlâ
“paşaların kükrediği”, “devletin kutsal olduğu”, kamuoyu dendiğinde sadece “Türk vatandaşlarının” akla geldiği, “sivil siyasetçilere” güvenilmediği, Atatürk’ün tek “ideolojik” referans kabul edildiği, “hukukun pek de ciddiye” alınmadığı, devletin işlediği suçların “suç sayılmadığı”, resmî bayramların “devlet ayinleri” halinde kutlandığı, halkın çok da önemsenmediği bir cumhuriyetin medyası.

Değişecekler.

Çünkü hem dünya hem Türkiye hızla değişiyor.

Her gazetecinin
“asker doğduğu”, ordunun parlamentodan üstün olmasını doğal karşıladığı, orduya siyasetçilerden daha fazla güvendiği, gerektiğinde “darbe yapılabileceğine” inandığı bir ülkede medya, değişimin düşmanı haline gelir.

Ama bu düşmanlık değişimi durdurmaz.

Medya değişimi zorlaştırır, değişim de medyayı darmadağın eder.

Türkiye’deki bu son değişimlerle birlikte medyanın da değişeceğini göreceksiniz.

Başka hiçbir çareleri yok çünkü.”

Yukarıdaki Ahmet Altan’a ait yazının neresinden tutulur bilemiyorum. Fakat kavram kargaşası yaratarak insanlarda yeni algılar oluşturmaya çalıştığını söylememek olmaz. Örneğin diyor ki: “kamuoyu dendiğinde yalnızca “Türk vatandaşları” anlaşılıyor.”   Başka ne anlaşılacaktı. Türk olmak, etnik bir niteleme değil ki… Kürtler de Türk vatandaşı, Lazlar da, Çerkezler de, Boşnaklar da… Türk olmak bir milletin nitelemesidir. Kendini bu milletten saymayanlar Türk nitelemesini kullanmaz. Kullananları da, ırkçı bir yaklaşımla değerlendiremezsin. Kendini Türk sayanları ırkçı gören Ahmet Altan’ın, kendisi açıkça ırkçıdır.

Yine yazısının içinde, Atatürk’ün tek “ideolojik” referans kabul edildiği” şeklinde bir ifadesi var. Atatürk’ü sadece Türk insanları değil, pek çok yabancı devlet adamı da referans olarak kabul etmektedir. Altan bunu bilmiyor mu? Biliyor ama bunu söylemek de işine gelmiyor.

 

Peki, Altan’ın referans kabul etmediği Atatürk ne demiş değişik konularda:

Ahlaklı olmak için;

          Korkutma esasına dayanan davranış kuralları (etik), bir erdem olmadıktan başka güvene de uygun değildir. (1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine)

Askerlik için;

          Ben askerliğin her şeyden çok sanatçılığını severim. (1912)

          Ülkenin genel yaşamında, orduyu politikanın dışında tutmak ilkesi, Cumhuriyetin sürekli dikkat ettiği önemli bir noktadır. Şimdiye kadar takip edilen bu yolda; Cumhuriyet orduları vatanın güvenilir ve sağlam koruyucusu olarak saygınlığını korumuştur. (1924, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. I, Ankara, 1997, s. 348)

Aydınlar için;

          Aydın sınıfı ile halkın anlayış ve hedefi arasında doğal bir uygunluk olması lazımdır. Yani aydın sınıfın halka telkin edeceği düşünceler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalıdır. (20.03.1923, Konya Gençleriyle Konuşma)

          Aydınlarımız, “ulusumu en mutlu yapayım” der. “Başka uluslar nasıl olmuşsa onu da aynen öyle yapalım” der. Ama düşünmeliyiz ki, böyle bir teori hiç bir devirde başarılı olmuş değildir. Bir ulus için mutluluk olan bir şey, diğer bir ulus için yıkım olabilir. Aynı neden ve koşullar birini mutlu ettiği halde, diğerlerini mutsuz edebilir. Onun için ulusa gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü biliminden, buluşlarından, gelişmelerinden yararlanalım, ama unutmayalım ki, asıl temeli, kendi içimizden çıkarmak zorundayız. 20.03.1923, Konya Gençleriyle Konuşma.

Basın için;

          Türkiye basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır. Bir düşünce kalesi, düşünce yolu kalesi. Basın görevlilerinden bunu istemek, cumhuriyetin hakkıdır. (05.02.1924, İzmir’de Gazetecilerle)

          Cumhuriyet devrinin kendi anlayış ve ahlâkını taşıyan basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir. Bir taraftan geçmiş devir gazetelerinin ve adamlarının düzeltilmesi mümkün olmayanları ulusun gözünde belirlenirken, öte taraftan Cumhuriyet basınının temiz ve feyizli sahası genişleyip yükselmektedir. Büyük ve soylu ulusumuzun yeni çalışma ve uygarlık yaşamını kolaylaştırıp özendirecek işte ancak bu anlayıştaki basın olacaktır. 1.Kasım.1925.TBMM

Ahmet Altan’a sormak gerekiyor, Atatürk’ü referans almayıp da senin gibileri mi referans almalıydık. Biraz utanmak lazım!..

 

Yayın Tarihi
01.11.2009
Bu makale 9416 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Ahmet Altan Atatürk dirilirse 100 metreyi 3 saniyenin altında koşacaklardan !!!ATA ağzına bile almasın bu insan ....

Mehmet çiller 12.11.2009

REFERANS :"Aşağılık insanların para ile yaptırdıkları basın mücadeleleri vardır. En âdi yalanları yaymada basının kullanıldığı olmuştur. Basının, siyasî ya da ekonomik, gizli amaçlara âlet olmasından korkulur." M.K. Atatürk

levent öktem 06.11.2009

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!