SUBAŞININ BAKIŞI

Bir Oh Çekmek!

Cumhurbaşkanı iyi şeyler olacak derken ne kadar umutlanmıştık. Ardından hükümetin Kürt açılımı! Adalete teslim olmaya gelen, Habur’dan giriş yapan PKK’lı militanlar… Başarabilseydik farklı bir Türkiye olacaktı…

Bu dış odakların senaryosu… Olmayacağını biliyordum… Bu hükümete güvenilmez! Hükümetin amacı ülkeyi bölmek diyenlere söylenecek bir şey yok. Onlar komplo senaryoları ile meşguliyetlerinden olumlu bir şey düşünemez hale geldiler. Ama onların dışında gerçekten toplumun büyük bir kesiminde olumlu bir hava oluşmuştu.

ABD ve Kuzey Irak Barzani yönetimi de çözümden yana ağırlıklarını koymuştu. Siyaset kurumu da, Anayasadaki gerekli düzenlemeleri yapmak Kürtler için sorunlu hususların düzenlenmesiyle ilgili uzlaşma noktasına gelmişti.

Türkler ve Türk milliyetçileri için mutluluk vericiydi her şey farklı olacaktı. Evlatlarımız ölmeyecekti. kardeşliği yeniden onarmanın yolları aranacaktı. Hem de PKK teslimiyetinin hazzı vardı.

Kürtler ve Kürt milliyetçileri de memnundu. PKK onlara göre korkusuzca koca devlete ve ordusuna kafa tutmuş ölümü göze almışlardı! Kürt kimliği ve kültürü tanınmaya başlamış ve asimilasyon politikasından vazgeçilmişse onlar sayesindeydi! Teslim olsalar da ezilmemişlerdi ayrıca dağlardan dönüyorlardı. Ölmeyeceklerdi…

Ne olmuştu da birden her şey değişti? Takılmıştık gene şekilciliğe… Milliyetçiliğimiz köpürtülmüştü. Nasıl dağdan gelenler militan elbisesiyle gelir? Alkış kıyamet ne içindi? Mahkemeler teröristin ayağına mı gidermiş derken dağdan gelenler içeri atıldı, bir ‘oh’ çekildi!

Dağdakilerin, BDP’lilerin, lider kadrolarının hepsinin gelgitleri var herkes gibi hepimiz gibi! Teslim olup barışa mı yönelsek? Ölmeye öldürmeye devam edip bölüp kendi devletimizi mi kursak? Özerklik ya da federasyon arayışı ile mi çözüm arasak? Kendilerince daha birçok gel git arasında gidip geliyorlar kuşkusuz. Ama en zorunun ölmek ve öldürmeye razı etmek olduğunu biliyorlar... Bu yolla Kürt halkının çoğunluğunu kazanmanın, despotik ve yalnız yaşamaya mahkum bir Kürt devletine onları razı etmenin de zorluğunu da biliyorlar.

Şimdilerde PKK ve siyasi uzantıları uzlaşmadan yana hiç görüntü vermiyorlar. Sınır komşularımızda olan biten de güç ve cesaret veriyor ve gelgitleri arasında net olarak şiddeti seçtiler… Ve sanki Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ve Cumhurbaşkanlığı seçimini hedef aldılar! Leyla Zana’nın dediği gibi barışın ve savaşın hatta bölünme ya da bütünlüğün tek muhatabı olarak onu görüyorlar

Aslında bölünmek için Kürt tabanını ikna etmenin zorluğunu da biliyorlar. Teröre bulaşmış insanların idaresinde despotik ve yalnız bir Kürt devletinde yaşamak yerine Türkiye’nin bütününde eşit yurttaş olarak yaşamayı tercih ediyorlar. Hükümete verilen oyun çokluğu da bunu gösteriyor. BDP’lilerde bunun farkında… Onlar bile özerk yapı dışında daha ileri bir adımı savunamıyor. Çünkü PKK’ya sempati bile duysalar PKK’nın idaresinde ayrı bir devlette yaşamayı hiçbiri göze alamaz.

 Önümüzdeki günlerin öncelikli gündemi, BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırıp yıllar önce olduğu gibi yine kelepçe takıp içeri atmak olacak. Yine bir ‘oh’ çekmenin yolunu arayacağız!

Oysa halaylarla zılgıtlarla askere gönderdiğimiz evlatlar ölmediğinde, terörden kurtulduğumuzda gerçekten bir ‘oh’ çekebiliriz!

Gelgitlerden söz ederken herkesin gelgitleri olabileceğini yazdım ya! Tabi benim de var! Bir hafta yazarım.

Yayın Tarihi
28.08.2012
Bu makale 11487 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!