Bilim

Kimya biliminin dehası olarak bilinen Lavoisier’ in asıl eğitimi hukukmuş ve kendisi Paris Barosu’ na kayıtlı bir avukatmış. Bilimsel gözlem ve bilimsel yorum üzerine yaptığı konuşmaları nedeniyle bütün dünyada ün kazanmış.

 

Kimya bilimini yok sayan yobazları gösterip bu kelleler hiçbir işe yaramaz dediği için tutuklanmış. Aynı gün yargılanıp, giyotin ile ölüme mahkum edilmiş.

 

Lavoisier; matematikçi Lagrande’yi çağırmış ve Kafam sepete düştüğünde gözlerime bak. Eğer iki kere göz kırparsam; İnsanın kafası kesildikten sonra beyin bir süre daha düşünmeye devam ediyor demektir demiş.

 

Lavoiser’ in kafası kesilince sepete düşmüş ve gülerek iki kez göz kırpmış.

 

Matematikçi Lagrange diyor ki; “Lavoisier’ in son saniyedeki ispat arayışı bilimselliğin yüzyıllar sürecek meşalesidir. Ama o yobaz kafalar asırlarca karanlıkta sürünecekler, insanlığı da süründüreceklerdir” (*)

 

Modern kimyanın oluşumuna son derece önemli hizmetler veren Antonie Lavoisier’ henüz 21 yaşında iken Paris Sokaklarının Aydınlatılması Proje yarışmasında birinci olmuş. İdam edildiği 1794 yılına kadar kimya başta olmak üzere, metrik sistemin oluşturulması, Fransa’ nın Jeolojik haritasının çizilmesi, savaşan Fransa’ nın barut üretimi sorumluğu, bozuk vergi sisteminin düzenlenmesi gibi birçok konuda da çalışmalar gerçekleştirmiştir.

 

Savunmasına karşın kendisinin idamına karar veren hakimin son sözü cumhuriyet’ in bilginlere ihtiyacı yoktur olmuştur.

 

Bu idamın 1700’ lü yıllardaki Fransa’ nın din, cumhuriyet ve bilim üçgenine katkısının ne olduğunu kestirmek mümkün olmamakla birlikte bilimin ve Fransa’ nın bugün geldiği yer ortadadır. Hakimin, “ cumhuriyetin bilginlere ihtiyacı yoktur” sözü geçerliliğini çoktan yitirmiştir.

Son bir kaç yüzyılda bilim ve dünya çok yol almıştır.

 

Lavoisier’ in hayatı ile ilgili bilgiyi okuduğumda çok etkilendim. Matematikçi Lagrande’ nin sözünden de; Yobaz kafalar asırlarca karanlıkta sürünecekler, insanlığı da süründüreceklerdir”.

 

1700’ lü yılların Fransa’ sından gelen bu söz; Bugünün Türkiye’ si ve orta-doğu ile ne kadar güzel örtüşüyor.  Tekniğin ve teknolojinin hayatın her aşamasına girdiği günümüzde bile bilimden ve mantıktan bu kadar uzak olmak, ancak çaba ile mümkün olabilir “ diye düşünüyorum.

Ne dersiniz?

 

----------------------------

(*)Bilgi paylaşımı için Merih ÖZKAYA’ ya teşekkür ediyorum.

Vahdet NARİN

Yayın Tarihi
30.09.2011
Bu makale 15658 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sevgili Vahdet, bu yazıyla hem güzel bir bilgiyi bizlere vermiş oldun hem de bilimin önemini b.ir kez daha anlatmış oldun. yobaz kafalar ne yazık ki hala var. bilim o kafaları geç de olsa düzeltiyor ama. ama işte... sevgiler..

bülent ecevit 05.10.2011

Kafanın bedenden ayrıldıktan sonra beynin bir süre daha düşündüğünü ancak ve ancak bir bilim adamının bedeninden ayrılmış kafası ispatlayabilirdi. Zira çok sayıda kafa, bedenden ayrıldı bu şekilde... Çok güzel bir yazı. Ellerinize sağlık.

sibel akaydın kasım 02.10.2011

Dostum, aklına, yüreğine ve kalemine sağlık. "Olmak yada sahip olmak için olmak" arasındaki fark sanıyorum ancak bu ve benzer örnekler ile açıklanabilir. saygı ve sevgilerimle....

İsmet YILDIZ 01.10.2011

Vahdet Bey, eski bir Antalyalı olarak İstanbul'dan yerel basını takip ediyorum. Bir süredir de sizin yazılarınızı okumaya çalışıyorum. Kabul ederseniz bir size bir kaç kelamım olacak; Yazılarınızda lafı nereye getirmek istediğinizi anlamamak için kör ve sağır olmak lazım. Hele hele Maide hanımın yorumunu da yazının bütünü ele ele alırsak sanki bugün ülkeyi yönetenler yobaz da içeridekiler bilim adamı havası çok net hissedilmektedir. Lütfen yapmayın; kendini ilah sanan bilim adamı hatta Profesör ve hatta başkan kisvesi altındaki yobazlardır asıl Türkiye'nin başına bela olan. Bir çok entelimiz! dine inanmak ve dini inançlarını yerine getirmekle yobazlığı karıştırmaktadırlar. Yani dindar adam bilim adamı olamaz, bilim adamı dine inanamaz gibi bir zırvalığı herkesin kafasına yerleştirmek istemektedirler. Lavoisier'i biraz araştırırsanız bilime yaklaşımında, aynı din yolunda bağnazlık yapanlar kadar bağnaz olduğunu anlardınız. Modern kimyanın kurucusu denilen adamın bir çok kabullenmesinin bugün artık geçersiz olması onun bu bilim konusndaki bağnazlığındandır. Özet olarak lütfen, vermek istediğiniz sisyasi ve sosyal mesajları, tarihi hikatyelerin tamamını bilmeden kulaktan dolma alıntılarla yapmayınız. Size şakşak yapacak entellleri! memnun edebilirsiniz ancak yeni başladığınız sosyo-felsefi yazılarınızın anlayan çevrelerde kabul görmesini böyle sağlayamazsınız.

Mehmet Serin 01.10.2011

sevgili kardeşim bu sözler bizim tarihimiz içerisinde defalarca kanıtlarca yaşanmadımı çok eskiye gerek yok daha yakın zamanda sivas ta otel ateşe verilmedimi bu cahil kafalar hep oldu hep olacak

faik esen 01.10.2011

vahdet bey sizi ve yazılarınızı takip etmekteyim. yazılarınızın devamını dilerim. başarılar. hala birilerinin bu konularda yazıyor olması sevindirici. gerçi yakında hapisanelerden yayın yapılacak. yaşarlarsa tabiii .

maide horozoğlu 30.09.2011

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!