Basın mı Dediniz?

Ülkemizde, sürekli tartışılır,  Basın ne kadar güvenilir? Ne kadar özgürdür? Bu mesleği icra edenler ne kadar saygındır? Hatta forumlar ve tartışmalar yapılır bu konu üzerine. Konu önemlielbette. Yapılan araştırmalar yayınlanır ve halkımızın büyük bir bölümünün, basına güvenmediği ve de özgür olmadığı belirtilir maalesef.

Basının öneminin ne kadar büyük olduğunu yazmaya gerek bile yok. Yasama, yürütme ve yargı sonrasında dördüncü güç olarak kabul gören basının toplumsal sorumluluğu çok büyük. Adeta tüm gündem basının sorumluluğundadır. Her şey bir manşet ile birden değiştirilebilmektedir. Seçimler kazanılır, hükümetler devrilir, büyük kazançların ve kayıpların kapısıdır basın…

Sorumluluklarının bilincinde olan idealist pek çok basın şehidi verdi ülkemiz, o değerli kalemleri saygıyla anıyorum. Ancak dur durak bilmeyen saldırılara  bir yenisinin eklenmesi bu katledişlerin son bulmayacağını göstermeye devam ediyor, bununla da kalmıyor bu mesleğin öneminin altını çiziyor tekrar tekrar.

Sizlere yazarken, bölgemizde ülkemizde ve Dünya da olanları iyi takip etmemiz gerekmekte. Sorun şu ki, haber aldığımız kaynakları iyi irdelememiz gerekiyor. Aynı haberi farklı yorumlarla kullanan farklı haber ajansları, gazeteler, TV ve radyolar bulunuyor. Aynı haberi farklı kaynaklardan izleyip, farklı yorumlar yapmanıza neden olan bir durum içinde buluyorsunuz kendinizi bir anda ve hangisinin doğru olduğunu bilemiyorsunuz. Peki neden? Diye sorguladığınızda ise, karşınıza sistem kaosu çıkıyor..

Basın mesleğini icra eden şirketlerin başka bir ticari işle uğraşmaması gerekiyor, ihale takip edip, ihalelere katılmaması gerekiyor. Avrupa da bu böyle. Bu şekilde olabilmiş olsa idi,  sadece mesleğine yoğunlaşacak olan basın şirketleri, mesleki etiği, ahlâkı, haberin doğruluğunu, toplumun menfaatini gözeterek icra edecek, böylece kişisel veya kurumsal rant elde etme çabaları da ortadan kalkacaktı. Basın, kalemini satmayacak ne iktidarı ne de muhalefeti düşünecek sadece ve sadece ülkesinin, vatandaşının menfaatini düşünerek haberini yapacaktı. Bu konu netleşmediği müddetçe toplumun, haber kaynaklarına olan sorgulayan yaklaşımları sürecektir.

Bizim ülkemizde milletvekillerinin dokunulmazlıkları bile kaldırılamamışken, böylesi bir radikal oluşuma gitmeye kimsenin cesareti olamaz. Hal öyle olabilse, basın gerçekten özgür ve güvenilir olur ki, bu iktidarların da hiç hoşuna hiç gitmezdi galiba.

Değerli okurlar, kafaların değişmesi gerekiyor. Toplum adına huzur ve refah için, ülkenin kalkınması için birilerinin sadece kendilerine ve çevresine akıttıkları çeşmelerini kesebilmek için bu kafaların ve işleyişin değişmesi gerekiyor.

Bu arada yerel yayın yapan ve topluma mal olan yayın organlarındaki işten çıkarılışlar ve çalışanların yeterli,  ya da zamanında maaş alamaması nedeniyle kalifiye eleman sıkıntısı da basında yapılan haberler, etik ilkeler ve kalite başta olmak üzere bir sıkıntı da yarattığı ortada..

Yayın Tarihi
26.07.2011
Bu makale 8771 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!