Demokrasisi
gelişmemiş, insan hakları konusunda dünya sıralamasında gerilere düşmüş,
Ülkesindeki bunca kültürel zenginliği özümseyememiş insanların kullanacağı en
büyük silah her zaman din olmuştur.
Sağ
iktidarlar din silahını hep yedekte tutup sıkıştıklarında kullanmaktan
kaçınmamışlardır.
Türkiye
Cumhuriyetinin hiçbir döneminde bu iktidar kadar dini siyasete alet eden bir
iktidar olmamıştır.
Yaklaşan
yerel seçimler nedeniyle kendi tabanına seçim mesajları yollayan Başbakan Türk
toplumunun muhafazakâr tabanının hoşuna gidecek mesajları bilhassa ve özenle
seçmektedir.
Yaptığı
konuşmanın ucu nereye gider, arkasından ne gelir umurunda bile değildir.
Tek
amaç vardır seçim kazanmak, o zaman her şeyi yapmak ve söylemek mubahtır.
Elinde
ise hiçbir dönemde eskimeyecek ve bitmeyecek bir din silahı vardır.
Başbakan
da bu silahı kullanmaktan kaçınmamaktadır.
Şimdi
yeni bombası ise tam bir saçmalık Kızılcaham’daki toplantıda bakın ne diyor:
“Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Bunun
denetimi yok. Muhafazakâr demokrat yapımıza bu ters! Vali beye bunun talimatını
verdik. Bunun bir şekilde denetimi yapılacak.”
Attığında
mangalda kül bırakmayan Başbakan aslında bu cümlelerle ne kadar başarısız bir
hükümet olduğunu da itiraf etmiş oluyor ama bunu kim sorgulayacak bu toplumda.
Ekonomimiz
Avrupa’yı solladı, dünyanın en iyi ekonomisine sahibiz diye böbürlenen
Başbakana söylenecek tek söz o zaman o öğrencilerin kalabileceği yurtlar yap,
bu ihtiyacı gider
Öğrencine
bütçesi oranında kalabileceği yurt yapmaktan acizsin, sorunu çözmek için kılını
kıpırdatmıyorsun, durmadan cezaevleri inşa ediyorsun, sonrada çaresizlikten,
yüksek kiralardan dolayı bir arada yaşamaya çalışan gencecik insanların
haysiyetiyle, onuruyla oynuyorsun.
Valilere
emir verdim diyorsun peki soruyorum Ne yapacak Valiler?
Diyelim
ki bir eve gitti ve evde kızlı oğlanlı insanlar beraber oturuyor ne yapacaksın?
Senin
iktidarın döneminde fuhuş suç olmaktan çıkmadı mı?
Neyle
suçlayacaksın o gencecik insanları gerçekten merak ediyorum.
Polis
gerçekten fuhuş yapan insanlara bile kanuni olarak bir şey yapamıyor, sokaklar,
caddeler müşteri bekleyen hayat kadınları, travestilerle dolu var mı bunlar
için yapacağın bir düzenleme.
18
yaşını doldurmuş gençlere sen neden bu evde kalıyorsun demek tam anlamıyla bir
cehalet ve insan haklarına saldırıdır.
Kimse
bu hükümetten namus bekçiliğine soyunmasını beklemiyor.
Bu
sözleri söyleyen ve bu konuda soru soranlara da aşağılayıcı bir şekilde bizim
meşrebimiz buna uygun değil, sizin ki uygunsa tarzından cevaplar vererek
aşağılıyorsunuz.
Bir
Başbakana bu sözler yakışır mı?
Basında
aklı başında hükümeti destekleyen muhafazakâr yazarlara bakıyorum Başbakanın bu
söylediklerinden dolayı bir rahatsızlık yaşıyorlar.
Farklı
bir dille bu olayın yanlışlığını anlatmaya çalışıyorlar ama kim dinler.
Başbakan
seçim startını verdi bir kere ve kazanmak için her yol mubah. Taktiğini
uyguluyor.
Şu
an çağdaş, demokratik ülkelerde olmayan uygulamalara sarılması Başbakanın Milli
görüş gömleğini giydiğini ve merkezden uzaklaştığını gösteriyor.
Bu
hareket eminim sağ seçmen üzerinde de rahatsızlık yaratacak ve sesini
yükseltenler çoğalacaktır.
Her
gecenin bir sabahı vardır, bizim ülkemiz üzerinde bu kadar oyun oynamayı
kaldıracak bir ülke değildir eminim ve umuyorum ki bu kötü gidiş bir gün sona
erecek ve ülke rahatlayacaktır.