Avm’ler, Gökdelenler Rahatsızmı Etmiş?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İtalya ziyaretinden döner dönmez izlenimlerini Twitter’da fotoğraflarla birlikte paylaşmış ve hayranlığını dile getirmiş.
Sözlerinin arka perdesinde sanki sitem ve eleştiri var, hayıflanma var.
Roma’da tarihi dokunun korunmuş olmasını övmüş.
“Şehrin yüzlerce yıllık binaları öyle korunmuş ki ne bir gökdelen ne de bir AVM var”, demiş.
Oysa dünyanın en güzel kentlerinden biri olan her tarafından tarih akan sokakları, tarih kokan İstanbul’u bir zamanlar kendisinin de mensubu olduğu siyasi partisi AKP’nin ne hale getirdiğini insanlar yıllardır söyleyip duruyor.
Metro kazılarında, gökdelen inşaatı kazılarında yerin altından çıkan tarihi kalıntılara “çanak, çömlek” muamelesi yapan anlayışlara karşı keşke bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak bir şeyler söyleyebilme cesaretinde bulunsaydı.
Yanlış yapıyoruz arkadaşlar bize miras olarak kalan bu tarihi korumalıyız deme cesaretini gösterebilseydi.
Çok geç kalsa da bu konuyu gündeme getirmesi yine de güzel, belki insanların biraz olsun düşünmelerine yardımcı olmuş olabilir.
İtalya’nın başkenti Roma işte o tarihini koruyarak ülke ekonomisine turizm yoluyla müthiş bir kazanç sağlamakta.
Biz ise turizm yapacağız diye bir yandan yırtınırken bir yandan bütün değerlerimizi hızla çirkin, ucube beton yığınlarına çevirmekle meşgulüz.

TURİZMİN BAŞKENTİ ANTALYA

Bütün dünyanın gıpta ile baktığı Antalya’mızda gözünü kar hırsı bürümüş sermaye tarafından amansız bir şekilde talan edilmekte buna karşı çıkanlar ise yandaş kalemler ve çıkar lobisi tarafından “istemezükçüler” olarak ilan edilmektedir.
Kentin her tarafında aptalca AVM’ler yapılmakta, dağlarımız, nehirlerimiz talan edilmektedir.
Antalya’nın göz bebeği tarihi Kaleiçi semti hala sihirli bir elin dokunuşunu beklemektedir.
Geçen sene Akaydın, Başkan Kaleiçi’ne bir dizi önlem getirmek istedi vay sen misin bunu yapan adamı bir dövmedikleri kaldı.
Çıkarı bozulacak olan üç beş esnafın çıkardığı gürültüyü bazı yayın organlarımız manşetlerine taşıdılar.
Oysa kent bilinci, çevre duyarlılığı olması gereken gazeteciler Kaleiçi’nin korunmasından çok Akaydın Başkan’a vurma hazzı içerisinde davrandılar.
Alın Yüzüncü Yıl’ı stadyum yapacak yer bulamadılar, statla beraber oradan dev gökdelenlerin yükseleceğini, AVM yapılacağını bilmeyen var mı?
Kentin içerisinde bunca AVM varken Konuksever’e yapılacak olan devasa AVM’yi biliyorsunuz.
Kenti savunacak olan siyasiler Büyükşehir Meclisi’nden alelacele geçiriverdiler AVM kararını.
İki gün çadır kurup direnmeye çalıştık, sivil toplum örgütleri seslerini çıkardılar, Akaydın Başkan kararı geri iade etti yerel seçim öncesi göze alamadıkları için şimdilik karar ertelendi.
Seçimler bitsin Konuksever’deki AVM tekrar gündeme gelecektir.
Seçilen meclis üyelerini gözleyeceğiz nasıl tavır alacaklar diye.
Cumhurbaşkanından yola çıktık nerelere geldik.
Hayatın her alanını rant olarak gören anlayışlara karşı sesini çıkarmayan, sessiz kalan duyarsız bir toplum olduğumuz sürece bizim dışımızda ki ülkelere sadece özeneceğiz.
Oysa kendi tarihimize sahip çıkabilme becerisini gösterebilsek ve koruyabilsek, ülkemiz en az İtalya kadar turist çeker, ülke ekonomisine katkı sağlardık.
Cumhurbaşkanı ülkede yaşanan siyasi sürece atıfta bulunmak, kendisine yeni bir pozisyon yaratmak adına bu sözleri söylemedi ise sevinmeliyiz.
Belki bu bir başlangıç olur bundan sonrakileri koruyabilme, talanı, yağmayı önleme şansını yakalarız.