Güzel ülkemim güzel insanları yeryüzünün en güzel ve verimli topraklarında yaşamalarına rağmen, neden iki yakalarının bir araya gelmediğini sorgulamazlar.
Yoksulluklarını üretip, çalışarak giderme yolunu da seçmezler.
Onlara zaten böyle bir alanda yaratılmamıştır.
Tek bir şey kalır geriye şans oyunları.
Kaderini, geleceğini şansa bağlayan gününü şans oyunlarıyla geçiren başka bir ülke var mıdır acaba bilmiyorum.
Bu güzel ülkemde hemen hemen her gün bir kumar oynanır.
Her güne özel bir şans oyunu vardır.
Hatta bir günde üç beş şans oyunu oynayabilme olanağında vardır.
Evden çıkıp sağ salim geri gelebilmenin şans olduğu bir ülkedir burası.
Ertesi gün işinin olup olmadığı şanstır bu topraklarda.
Bir gece veya sabaha karşı kapının çalınıp herhangi bir örğüt suçundan içeri alınıp alınmamakta şanstır artık bu ülkede.
O kadar çok şansla ilgili konu vardır ki ne yazmakla biter, ne söylemekle.
Herkesin cebine göre ayarlanmış bir sistem vardır.
Paran az veya çok fark etmez, herkes parası kadar oynayabilir.
Bilet alırken bana çıkmaz diye umutsuzluğumuzu belirtiriz de, çıkmayacak olan şeyi almaktan vazgeçemeyiz.
Binde, milyonda bir umut olsa da şansımızı denemek isteriz.
Çünkü bu ülkede ya şanslı doğarsın ya şanssız.
Bir de devlet eliyle pompalanan şans oyunlarından başka gelecek hayal edemediğin için şans oyunlarına ilgi vardır.
Bir toplum düşünün her on kişiden biri televizyonlardaki yarışma programlarına adını yazdırsın.
Ama 70 milyonluk ülkede 3 milyon yayın organı satılmasın.
Oysa o yarışma programlarının çoğu bilgiye dayanır.
Bilgi için okumak gerekir.
Ama kimin umurundaki bilgi hele bir kabul edilsin yarışmaya yeter.
Nasıl olsa şansı varsa birden aklına geliverir o cevaplar.
Gelmiyorsa da bilgisizliği suç değildir bahtı yoktur, kazık soru sorulmuştur.
En ilginç olanı da at yarışıdır.
Büyük bir umutla geçer televizyonun başına.
Elinde kuponu hadi oğlum, hadi kızım diye atlara tezahürat yapar.
Aslında koşturduğu at değildir.
At yerine kendisidir parkurda koşan.
Bu güzel ülkede eşit şartlarda sokulmadığı yarışların intikamıdır o bir anlık heyecan.
Hayat karşısında bir defa olsun kazanmak ister.
Cebindeki üç otuz parayla koşar koşar koşar.
Sonunda yine boynu bükük başka yarışların hayallerini kurar.
Bu ülkede ne at yarışı ne sinek yarışı biter.
Hayatın gerçek pistlerinde eşit şartlarda koşturulmayan insanlar.
Buldukları hayali pistlerde koşmaya devam ederler.
Dedik ya at koşar baht kazanır.
Antalya’da gökyüzünden denize pedal çevirdiler
Fırtına kazaya sebep oldu, sürücüye ilk müdahaleyi kadın fizyoterapist yaptı
Alanya’da 2 aranan şahıs yakalandı
Motosiklet sürücüsü ölümden döndü
Dünya Yürüyüş Şampiyonası başladı
Hasan Arat: "Türkiye Kupası’nda hedefimize mutlaka ulaşacağız"
Dünya Yürüyüş Şampiyonası sona erdi
Eğitim Bir Sen Gazze için meydanlarda
Arıcılar yeni sezona hazırlanıyor
Dünya Atletizm Yürüyüş Takımlar Şampiyonası’nda ALKÜ damgası
Kirletilen ve Kirlenen Siyaset 08.04.2024 DR. ALİ YILMAZ