Aşk, Matematik, Estetik…

Ben de çoğunuz gibi ‘Sultan Süleyman’ dizisini ilgiyle izleyenlerdenim. İşten eve dönünce yemek sonrası en büyük zevkimiz diziler oluyor haliyle. Sultan Süleyman dizisi baştan olaylı başlasa da, her bölümünde reyting rekorları kırıyor. Tarihi saptırdığı söylendi, padişahın özel hayatının irdelenmesinin hata olduğu o dönem ile ilgili durumların öyle olmadığı iddia edildi vs. Evet olayların çoğu kurgu da olsa, tarihe ışık tuttuğu ve de o dönem ile ilgili bazı gerçeklere ilgi duymamıza, hatta araştırmamıza neden olarak katkı sunduğu bir gerçek.. Hürrem Sultan ile Sultan Süleyman’ın ikinci çocukları olan Mihrimah Sultan’a Mimar Sinan’ın aşık olduğunu ve aşkından iki özel eser yaptığını biliyormusunuz?  

 

Aşağıda yazdıklarımı ilgiyle okuyacağınızdan eminim. Sonunda da mutlaka diyeceksiniz ki, vay canına, nasıl matematik, nasıl bir estetik ve nasıl bir aşk?, nerede o özel aşklar günümüzde?

 

Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında, iki kişi onunla evlenmek ister. Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsça’da “Güneş ve Ay” anlamına gelir. Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa, diğeriyse Mimar Sinan’dır.
Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir.


Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır! Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını, olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır.


Üsküdar’a, Saray’ın isteğiyle elbet, 1540 yılında Mihrimah Sultan Camii’nin temelini atar ve 1548’de bitirir. Camiyi yaparken, eserine sanki “etekleri yerleri süpüren bir kadının” dış çizgilerini verir.

Derken, ilk kez padişah fermanı olmaksızın, Edirnekapı’da, pek kimselerin uğramadığı ıssız ama İstanbul’un en yüksek tepelerinden birine, ikinci bir eser yapmaya koyulur Mihrimah Sultan’a… Cami küçücüktür. Minaresi otuz sekiz metredir, bir adet incecik kubbesi üzerindeyse yüz 61 pencere, camiin iç güzelliğini aydınlatır. İçerdeki sarkıtlar ve minare kenarlarındaki işlemeler, Mihrimah Sultan’ın topuklarını döven saçlarını anımsatır insana. İşte, aşka adanmış iki eser…

Şimdi, gidin Edirnekapı ve Üsküdar’daki camileri aynı anda görebileceğiniz bir yer seçin. Ve 21 Mart’ta, yani geceyle gündüzün eşit olduğu günde seyreyleyin.

 

Unutmadan, 21 Mart Mihrimah Sultan’ın doğum günüdür. Göreceğiniz manzaraysa şudur…
Edirnekapı camiinin tek minaresi ardından tepsi gibi kıpkırmızı güneş batarken, Üsküdar’daki camiinin ardından ay doğar! Mihrü Mah eşittir Güneş ve Ay.

 

Bu nasıl akıllara ziyan bir hesaplamadır? Nasıl bir güzellik anlayışıdır? Nasıl bir aşk ve sevdadır?

 

Hemen insanın aklına günün aşkları geliyor, çoğu hırsa, bencilliğe ve cinselliğe dayalı. Evlilikler ömürsüz, ilişkiler günübirlik, aşklar yüzeysel.

 

Yayın Tarihi
23.04.2011
Bu makale 8044 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!