Antalya’ya düşen görev

‘Vatan sağolsun diyemiyorum, kimse başına gelsin istemez, çünkü vatanı korumaya giden çocuklar, vatanın içinden yetişmiş evlatlar can veriyor”

Bu sözler Antalya’nın şehidi Adem Yörük’ün babası İlyas Yörük’e ait..

Kalleşlerin son saldırıda şehit ettikleri 6 Mehmetçik’ten birisi olan Adem Yörük’ün babası İlyas Yörük’ün acısını hepimiz yüreklerimizde hissediyoruz.

Bir babanın gözbebeği oğlunu hayatının baharında toprağa vermesinden daha büyük acı olur mu ?

Oysa ne hayaller kurulmuştu..

35 gün sonra tezkere alacaktı Adem Yörük..

Yarım kalan evinin inşaatını el birliği bitirecekler, Mart ayında da dünya evine girecekti.

Yavuklusu da hasretle gün sayıyordu.

Gelecek üzerine planlar yapıyor, yiğidinin evine dönmesini dört gözle bekliyordu.

Bir de kardeşi vardı şehidin 13 yaşında..

“Ağlayanlara anlam veremiyorum, herkes ağlıyor, neden ağlıyor, şehit oldu, mekanı cennet olsun” diyordu Hüseyin Yörük..

Şehit babası, şehit anası, şehit kardeşi, şehit yavuklusu olmak ayrı bir duygu.

Bu duyguyu ancak yaşayan, tadan bilir.

İşte biz böyle asil bir milletiz.

Söz konusu vatan olunca seve seve canımızı verecek kadar severiz bu toprakları.

Tam bağımsız Türkiye’ bu topraklar üzerinde yaşayanlar için asla vazgeçilmeyen bir ülküdür.

Hainler, son günlerde kanlı saldırılarını iyice artırdı.

Çok değil 9 yıl önce sıfır terör varken, bugün ülke yangın yerine döndü.

Şehit haberleri de olağan hale gelmeye başladı.

Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, hain saldırıları durdurmak, bölücülerin kökünü kazımak yerine onlarla masaya oturmaktan çekinmeyen bir tutum sergiliyor ne yazık ki.

Konyaaltı ve Kemer’de plajlarda bomba patlatan teröristin itirafları yarınlarımız için korkutucu, endişe verici türden.

Bölücü örgütün eylemlerini büyük kentlere, halkın yoğun olarak bulunduğu mekanlara taşımaya hazırlandığı da istihbarat bilgileri ile ortaya çıkıyor.

Başkent Ankara’daki bombalı saldırı bunun bir kirli örneği.

Zor bir süreçten geçiyoruz.

Ülkemizin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor.

Böylesine zamanlarda birlik ve beraberlik çok önemli.

Dil, din, ırk, etnik ayrılığa bakılmaksızın birbirimizi sevmeliyiz, birbirimize sarılmalıyız.

Bir bütün olduğumuzu bu vatanı bölmeye, parçalamaya, bir başka yönetim biçimini getirmeye, dayatmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini dosta düşmanı göstermenin zamanı geldi de geçiyor bile.

Antalya özeline gelince de durum farklı değil..

Antalya, yurdun dört bir yanından, 81 ilinden gelen insanları barındıran, bunun yanında dünyanın her yerinden gelen yabancılara kucak açan bir kent.

Ayrıcalıklı bir kent Antalya.

Bu nedenle bize daha çok görev düşüyor.

Kimseyi dışlamaya, hor görmeye, ötelemeye hakkımız yok ve olmamalı..

Türkiye’nin vizyon kenti olan Antalya, bu zorlu süreçte örnek bir kent olduğunu ispatlamalı.

Hainlerin heveslerini kursaklarında bırakacak bir birliktelik sergilemeliyiz.

Her bireyin değerli olduğu gerçeğinden unutmamalıyız

Sevgi tohumlarını iyice yeşertmeli Antalya..

Bölücülere, kandan beslenenlere, tahrikçilere, kavgadan nemalanlarla fırsat tanımamalı.

Antalya, yerli olsun, yabancı olsun herkesi aynı sıcaklıkla, aynı samimiyetle kucaklamalı.

Kimsenin kırılmadığı, üzülmediği, burnunun bile kanamadığı bir kent olarak vitrine çıkmalı Antalya..

 

Yayın Tarihi
27.09.2011
Bu makale 3126 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!