Antalya Büyükşehir Belediyesi'ni Kim Kazanacak?

Yaklaşan 30 Mart yerel seçimleri nedeniyle birlikte siyasi partilerimiz adaylarını belirledi, tanıtımlarını yaptı ve adaylar yeni yasayla Gazipaşa’dan, Kaş’a kadar uzanan bir coğrafyada Antalya halkından oy alabilmek için çalışmalarına başladı.
Yerel gazetelerimiz ve internet sitelerini izleyenler Başkanların çalışmalarını kim nerede kime ne demiş okuyup takip ediyordur.
AKP’li eski Başkan Menderes Türel seçmenlere yaptığı bir konuşmada “Antalya Çocuğuyum” diyerek Mustafa Akaydın’ın Antalyalı olmadığını vurgulamaya çalışıyor.
Cevap gecikmiyor Akaydın Başkanda” Biz ne çocuğuyuz” diye cevap veriyor.
Sahi Antalya’da yaşayan yüz binlerce insan ne çocuğu oluyor?
Antalya’nın sorunlarına sahip çıkmak için Antalya’da doğup büyümek mi gerekiyor?
Antalya’nın en önemli üç tane alanı sermayeye peşkeş çekilmek istendi.
Üç olayda da bu durumu tersine çevirmek için direnen bir insanım.
Dokuma alanı, Lara, Konuksever.
Ben Antalyalı değilim Uşak doğumluyum, hayatımın yarısı doğup büyüdüğüm Uşak’ta yarısı doyduğum, çocuklarımı büyüttüğüm Antalya’da geçti.
Keşke her Antalyalı benim kadar kentine sahip çıkabilme becerisini gösterebilse.
Demek ki Antalyalı olmak, Antalya da doğmak gerekmiyor kentini savunmak için.
Hayata nereden, kimin gözüyle baktığın daha önemlidir bence.
Menderes Başkan AKP ve Cemaat kavgasından doğan çirkinleşmeden düşen payını elbet alacaktır.
Direk AKP icraatları yerine ben Antalya çocuğuyum söyleminin ardında böyle bir gerçekte yatmaktadır.
Antalya halkı sosyal demokrat olmayabilir, solcu da olmayabilir, ama demokrasiyi benimsemiştir, Atatürk sevgisini ta yüreğinin içinde hisseder, huzur ister, her gün küçük çocuklar gibi azarlanmayı, herkesle kavga eden bir siyasi iradeyi benimsemez.
Antalya halkı da AKP’nin son dönemlerinde yaptıklarından hoşnut değildir, eleştirileri artmıştır.
Ayrıca dış ve iç politikalarında ki kavgacı, öteleyici, ayırıcı ve küçümseyici tavırları rahatsızlık boyutunu iyice artırmıştır.
Bazıları Akaydın Başkanın icraatlarını eleştirerek Menderes Başkana yol açma gayretine girmiş bulunmaktadırlar.
Oysa artık halkımız bazı gerçekleri çok iyi biliyor.
Bazı işler yapılamadıysa bunun hükümetin engellemeleri sonucu olduğunu biliyor.
Bir de hizmet etmeyi yüksek binalar yapmak olarak görenler var, bence Akaydın ve ekibi evet yüksek binalar yapmadılar ama kentin ihtiyacı olan birçok konuda yapılması gerekenleri yapmışlardır.
Antalya artık kültür ve sanat kenti olarak algılanıyor, bunu başarmak kolay değildir.

ATATÜRK’ÜN GÖZLERİ

Gelelim seçimin ne olacağına Akaydın Başkan Gazipaşa taraflarına seçim çalışması için gittiğinde bir ara tuvalet ihtiyacı için izin ister ve guruptan ayrılır.
Çıktığında yaşlı bir teyzenin gurubun olduğu yere hızlı hızlı yürüdüğünü görür, yanına sokulur teyzem nereye böyle der.
Elinde Atatürk’ün fotoğrafı olan yaşlı kadın oğlum Antalya’dan Başkan gelmiş Atatürkçüymüş, gözleri de aynı Atatürk’e benziyormuş onu görmeye gidiyorum demiş.
O başkan benim teyze demiş Akaydın.
Kadın elindeki Atatürk resmine bakmış, sonra Akaydın Başkana bakmış valla gözleriniz aynı dedikleri doğruymuş oyum senin gayri gel bir sarılayım demiş.
Antalya ve çevresi Atatürk sevgisi ve Laik düşünceye bağlılıkla oylarını Akaydın Başkana yöneltecektir kimsenin şüphesi olmasın.