Ankara genel merkezden bir tanıdık

Bugünlerde köşe yazarı arkadaşlar döküm ustalarının maharetiyle döktürüyorlar köşelerinde.
Genel Merkez’deki bir arkadaştan, bir tanıdıktan, halamın oğlu, teyzemin kuzeni vasıtasıyla aldığımız habere göre Antalya Büyükşehir’e, Muratpaşa’ya, Kepez’e şu aday gösterilecekmiş.
Mevcut başkan diğer adaylara on puan takmış en önde koşturup gidiyor, diğer adaylar onun arkasında tozlarını yutuyor.
Genel merkezin yaptırdığı anket sonuçlarını ele geçirdik, çok dikkat çekici sonuçlara ulaştık.
Herkesin düşündüğünün aksine Konyaaltı’na bilmem kim aday gösterilecekmiş.
AKP Adayı belli olduktan sonra CHP adayını açıklayacak veya tam tersi CHP adayını açıkladıktan sonra AKP adayını açıklayacak.
Hasan olursa karşısına, Muharrem çıkacak, Özcan olursa, Osman zaten hazır.
Bu minvalde yazılardan geçilmiyor köşelerde.
Ben kendi adıma bu tür yazılarının çoğunun palavra olduğunu veya aday adaylarının algı yaratma yöntemini uygulayarak kitleleri etkileme çalışmalarının bir parçası olduğunu düşünüyorum.
Herkes kendi gönlündeki veya düşüncesindeki ismi en öndeymiş gibi göstermek gibi bir görev üstlenmiş durumda.

CHP NASIL DAVRANACAK?

AKP’de tek adam diktatörlüğünden dolayı dışarıya doğru, dürüst bilgi sızmıyor.
Kavga var mı yok mu, küsen darılan, isyan edenler kim şimdilik ses çıkmıyor.
CHP’de ise senaryo üstüne senaryolar yazılıp, çiziliyor.
Köşe yazarları için bulunmaz nimet CHP.
Alın yerel gazetelerimizi hepsinde çoğunlukla CHP adayları üzerine döktürülen yazılar, tahminler.
Yakından tanıdığım bazıları CHP’ye hiç oy vermemiş, partiyi ve ilkelerini tanımıyor ama ahkam kesmekten geri durmuyor.
Şu anda en çok konuşulan konu Kepez’de Erdal Öner aday gösterilecek mi, yoksa gösterilmeyecek mi?
Bu konu şu anda Antalya CHP örgütünün en önemli konusu olarak ortada duruyor.
Bir gurup Kepez’de seçimi Erdal Öner’le kazanacaksak neden olmasın derken, bir gurup CHP ile alakası olmayan bir adamın seçim kazansa bile CHP’ye ne faydası olacak diyor ve Döşemealtı örneğini gösteriyor.
CHP tabanı Erdal Öner konusunda çok duyarlı ve bu konu partinin başını epeyce ağrıtacağa benziyor.
BYRON demiş ki: “Siz kendiniz konuyu anlamadıkça, onu başkalarına anlatamazsınız.”
CHP üyelerini yöneticiler aydınlatmalı, eğer gerçekten Erdal Öner üzerinde duruluyorsa neden buna gerek duyulduğu gerekçeleri ile anlatılmalı ve taban ikna edilmelidir.
Taban gerekçeleri inandırıcı bulmaz ise bu iş ters tepebilir.
Ayrıca CHP, sol, sosyal demokrat yapıda bir partidir, parti tabanının büyük kesiminin CHP’nin sol politikalardan uzaklaştığına dair düşünceleri var.
Bu düşünceler giderilmemişken şimdi sağcı adaylarla seçime girmeyi istemenin mantığını partiliye nasıl anlatacaksınız?
Ülke gerçekleri ile parti gerçekleri, anketler, yoklamalar partinin ideolojisi birbirini tutmayabilir.
Bunu yöneticilerin bilmesi hiçbir şeyi ifade etmez, kendi bildiklerinizi partiliye de anlatmak ve ikna etmek zorundasınız.
Çayın taşıyla, çayın kuşunu vurmak isteyebilirsiniz ama tanımadığınız çayın suyu vurduğunuz kuşu alıp nereye götürür bilemezsiniz.