PROFESYONEL

Anatevka!...

Bu haftaki başlığım, bazılarınızı şaşırtıp meraklandırmış olabilir, bazınıza da hiç yabancı gelmemiştir. Ama, bizim alıştığımız “Damdaki Kemancı” ismini ve bir dönemler ezberlediğimiz “ Ah! Bir zengin olsam” şarkısını hatırlatırsam, belki hepiniz “Aaa! tabii, bilmez miyim...” diyeceksiniz.

 

Herneyse, Cumartesi günü Cihan Ünal’ın başrolünü oynadığı bu güzel müzikalin “gala”sına davetliydim. Ben bu müzikali ilk defa 60’lı yılların sonlarında seyretmiştim, o zaman başrolde, yani “sütçü Tevye” rolünde, büyük sanatçılarımızdan Cüneyit Gökçer vardı. Çok etkilenip aynı müzikali ikinci kez seyretmiştim.... Daha sonra, 1994’te Aspendos Opera ve Bale Festivali sırasında tekrar sahnelenen müzikalin o zamanki başrol oyuncusu kimdi hatırlamıyorum, ama oradaki oyunun da tadı damağımda kalmıştı.

 

Cihan Ünal’ın olağanüstü bir performans gösterdiği ve rejisini de üstlendiğini öğrendiğim geçen akşamki farklı versiyon, beni yine çok etkiledi... Daha öncekilerde ağladığımı hatırlamıyorum, ama bu sefer gözlerim birkaç kez yeterince doldu. Kısacası çok leziz ve daima hatırlanacak bir performans sunan başta Cihan Ünal olmak üzere tüm sanatçıları kutluyor ve Antalyalı okurlarıma bu müzikali mutlaka izlemelerini tavsiye ediyorum.

 

“Artık Opera ve Tiyatro eleştirmenliğine mi başladınız?” sorusu aklınıza gelebilir ama, asıl amacım şehrimizde yaşanan bu gibi güzellikleri sizlerle paylaşmak ve senelerce özlemini çektiğimiz ve artık artarak devam eden sanat ve kültür faaliyetlerinin geldiği yüksek seviyenin altını çizmek.

 

Özellikle Antalya Devlet Opera ve Balesi’nin yakın zamandaki atılımları çok dikkat çekici, sahneye koydukları her eser ses getiriyor. Bale severler için “Harem” ve opera severler için “Saraydan kız kaçırma” izlenmesi gereken eserler.

 

Bu gelişmelerin ve güzelliklerin arkasında kim var diye merak ettiğimde, genç ve mükemmel bir insanla tanıştım; Antalya Opera ve Balesi Müdürü ve Sanat Yönetmeni Erdoğan Davran. Başarı ile sahnelenmelerini sağladığı bu güzel eserler için kendisine bu köşeden defalarca teşekkür etmeden geçemiyeceğim.

 

Sanat ve kültür adına güzel Antalya’mızda katedecek daha çok yolumuz var, ama önce var olanları görüp, yaşayıp, desteklemez ve gelişmeleri için yüreklendirmezsek, katetmemiz gereken yolun da önünü tıkamış oluruz.

 

Bir tarafta toplumsal huzursuzluğun doruğa çıktığı, diğer tarafta ekonomik sıkıntıların gittikçe büyüdüğü ve teröre karşı savaşlar verildiği bir ortamda ruhumuzu ancak sanatla sakinleştirip biraz huzur bulabiliriz.

 

Her şeyin ülkemiz için hayırlı olması ve her yanımızın sanatla dolması dileklerimle.

 

Sağlıcakla kalın....

Yayın Tarihi
26.02.2008
Bu makale 9171 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!