Akil İnsan Olmak!

 

 

 

Akil olmak, akil insan olmak! ne demek? diye çok fazla düşünmek gerekmiyor. Çünkü bu kavram günlük yaşantımızda kullanılmakta ve anlamı da yaygın olarak bilinmektedir.

 

Yine de doğru ve tam olarak ifade etmek üzere ilk başvuru kaynağımız doğal olarak Türk Dil Kurumu sözlüğü oluyor. Sözlükte: “AKİL” bir sıfat olarak “akıllı” sözcüğüyle açıklanıyor. Hatta Anadolu'da tasavvufunun büyük şairi ve düşünürü Yunus Emre’nin “Ne akilem ne divane | Gel gör beni aşk n'eyledi", mısralarıyla da “akil” sözcüğüne yüklenen anlam güçlendiriliyor.

 

Akil’in akılla ilişkilendirilmesi tabiki  “AKIL” sözcüğünün anlamına bakmaya ve anlamaya götüyor bizi ve buna göre; akıl sözcüğü sözlükte: “Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us, öğüt, salık verilen yol”, olarak yer alıyor. Görüldüğü gibi akıl, bu beceinin bu üstünlüğün nasıl kullanılması gerektiği konusunda fikir veriyor.

 

Bu durumda akıl; “düşünmek ama sadece düşünmek değil, anlamak ama sadece anlamak değil, kavramak ama sadece kavramakta değildir. Bu önemli üç yetinin uygun ve uyumlu bir biçimde kullanımını veya analiz yanında sentezi de gerektiriyor.

 

Pekala "Akil insan” ne demektir?

 

İlk olarak akil insan;“aklı öne alan, kişisel hırs, çıkar ve duygularını karar ve uygulamalarına yansıtmayan kimse” demektir, denilebilir. Buna göre; olaylar, olgular, yaşantılar veya olup bitenler karşısında subjektif yargılardan uzaklaşarak aklı öne almak ve öncelikle akıl süzgecinden geçirerek, yani akıl terazisini kullanarak olgu ve olayları değerlendirmek anlamına geliyor.

Bu süreç sonunda ortaya konulanların akıl ürünü olduğu söylenebilir. Ancak akıl terazisi yanında, bir de insan olmaktan kaynaklanan bir vicdan terazisinden bahsedilebilir. Vicdan kalbidir, doğru ve hakkı gösterir.  toplumun ortak kültürünün ve değerlerinin, birikiminin ve hafızasının bileşkesidir.

Akıl ürünü olan her şey vicdanla uyum içerisindedir. Böyle olunca vicdan terazisi toplumun ortalamasıyla uyumludur ve ona aykırı değildir.

 

Tabiki her ne olursa olsun, özellikle toplumu ve toplumsal olayları anlamak için esas olan akıldır. Bununla birlikte yukarıdaki açıklamalar da dikkate alındığında ve vicdan terazisinin ortaya koyduğu kanaatlerin de akla uygun çıkarımlara ulaştırması nedeniyle bu iki önemli mekanizmanın gözardı edilmemesi, hatta birlikte ele alınması gerekir. Bununla ilgili çok sayıda önemli örnek verilebilir.

Bir örnek olarak; atomun parçalanabileceğini, parçalandığında ise yüksek enerji ortaya çıkacağını akıl ortaya koymuştur. Bunun insanlık yararına kullanılması yönündeki irade ihmal edildiğinde (yani vicdan gözardı edildiğinde) ise; devrim niteliğindeki bu buluş insanlığı tehdit eder bir hale gelebilmiştir. Demekki bilimsel metodoloji kullanılarak ortaya konulan pek çok ürün ve yenilik insanlık adına daha iyi koşulları tesis etmek üzere ortaya konulmuşsa da, yazık ki insan ve insanlığı ve insan onurunu bir kenara iterek insanlığı ve insanlık değerlerini tehdit eder hale gelebilmektedir. İşte burada vicdan terazisinin işlevi ve önemi ve dengeleyici niteliği somut olarak ortaya çıkmaktadır.

 

Bu durumda “akıl söyler vicdan tasdik ederse”,  ortaya konulan  kararlar tarafsızdır, geneli ifade eder ve kişiye özel değildir. Böyle alınan kararlar ise ne toplumu ne de karar verenleri rahatsız etmez, üzmez. 

 

Bu durumda akil insan; akıl ve vicdan terazisini yüksek hassasiyetle kullanan ve yüksek etkinlikte çalıştıran kimse demektir, diyebiliriz.

 

Böyle olduğunda ise akil insan; toplumun saygı duyduğu, kanaat önderi özelliğine sahip, derin deneyimleri olan, bilime, hak ve hukuka saygı duymanın ötesinde ilgili bilim alanlarının metot ve ve bilgilerinden yararlanan, deneyimli ve toplumda sözü dinlenen, olası sorunları önceden saptayan ve bunların çözümüne yönelik çalışan mümtaz şahsiyetleri ifade etmektedir.

 

Bu kapsamda; akil insan kamil insandır, duayendir, akıl ve vicdanı eşzamanlı ve eşgüdüm halinde pusula olarak kullanandır.

 



AKİL Mİ? AKIL MI?

 

Yukarıdaki açıklamalardan sonra  konuyu farklı yönleriyle ele alarak akil insanın çok yönlü değerlere sahip olduğunu gösteren değerlendirmelerle konuyu paylaşmanın uygun olacağı düşünülmüştür.

Akil insan; sadece akıl sahibi olan değil; insanlık ve insanlık değerleri için aklını kullanandır.

 

Akil insan;  ülkesi ve insanı; dünya ve insanlık adına kaygısı olandır.

 

Akil insan; yalındır, ama yavan değildir,

Derindir, ama sığlığın da bir gücünün olduğunun farkındadır.

 

Akil insan; evrenseldir, ama yereli de anlar,

Özgündür, yereldir ama geneli de anlar.

 

Akil insan; ilkelidir, ama ilkesizliğin kabul gördüğünü de bilendir,

Moderndir, ama geleneksel olmanın da değerli olduğunun farkındadır.

 

Akil insan; kararlıdır, ama karar oluşturmada, her zaman kararlı olmanın yeterli olmadığını da bilendir.

 

Akil insan; adildir, ama adaletin insanların ortak kararıyla,

Ortak çıkarlar adına tesis edilmesi gerektiğinin de farkında olandır.

 

Akil insan; özeldir, ama genel içinde özel olduğunun da farkındadır,

 

Akil insan; vicdanlıdır, ama vicdansızlığın getireceği sonuçları da önceden okuyandır.

 

Akil insan; akıllıdır, ama akılsızların varlığından haberdardır ve bunların çokta pervasız olabileceğinin de farkındadır.

 

Akil insan; kendi işini iyi yapandır, ama kifayetsiz muhterislerin meydanda olabileceklerini, her süreçte rol kapmış hatta çlmış olabileceklerinin de farkındadır.

 

Akil insan; akıl ve vicdanı bir kefeye koyduğunda tartamayacağı hiçbir şey olmadığının, akıl ve vicdanı pusula olarak kullanmanın gerekli olduğunun farkında olandır. 

 

Akil insan; bilgedir, bilgilidir, bilime saygı gösterir, bilimden yararlanır.

Deneyimlidir, deneyimin değerinin farkında olandır.

 

Akil insan; tarafsızdır, ama yaşam içinde subjektivitenin de bir gücünün olduğunun farkında olandır.

 

Akil insan; iyi niyetlidir, art niyetli olanları okuyandır,

Samimidir, ama samimiyetin ölçüsünü ayarlayandır.

 

Akil insan; saftır, ama bu iyi niyetin koruma mekanizmasını  kırabileceğinin de farkındadır.

 

Akil insan; öncüdür, önde koşandır, ama arkada kalanlar için sorumlulukları olduğunun da farkındadır.

 

Akil insan; değişime karşı isteklidir, ama aynı zamanda ilkelerin esiridir.

 

Akil insan için; dünya bir imtihan alanıdır, doğrunun peşinde koşmak yönünde görevli olduğunun bilincindedir.

 

Akil insan; bir bakıma sanatçıdır da, gönüle ve ruha, yani insana hitap eder.

 

Akil insan; etiketleri taşıyandır ve etiketlerin kendisini taşımasına izin de vermeyendir.

 

Akil insan; kendisini aynada gören ve başkalarının da serbestçe görmesine de izin verendir.

 

Akil insan; sadece  insan ve insanlık değerlerini sevmez, gönülden, kalben bağlıdır, bunun gereğine kendisini bağlamıştır,

 

Akil insan; Hakka teslim olmuştur, haklının hakkını kendisine de zararı olsa teslim edendir.

 

Akil insan; adalet dağıtan değil, ödünsüz adaleti savunan ve bu uğurda mücadele verendir.

 

Akil insan; yaşadığı ve yaşamadığı; gördüğü ve hiç göremeyeceği; gittiği  ve hiç gidemeyeceği  topraklara ve üzerinde yaşayanlara saygı ve sevgiyle, insanlık değerleri adına bağlı olandır.

 

Görüldüğü gibi; akil insan olmak  o kadar kolay değildir, ama o kadar zor da değildir !

 

 

Yayın Tarihi
11.05.2013
Bu makale 8811 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sevgili Aykut Bey, Guzel görüşleriniz ve dilekler için tesekkur ederim. Bu yazımda bahsettiğim akil insan kriterlerinin mevcut akiller grubu uyelerinde var olduğu iddiasında değilim, hatta bu niteliklere sahip olamadığını düsündüğüm insanlar da az değil...

Orhan Özçatalbaş 18.05.2013

sn. hocam, yazılarınızı sürekli takip ediyorum. her yazınızda biraz daha bilgileniyorum ve ufkumun genişlediğini düşünüyorum. Yazılarınızın hemen hemen hepsindeki bilgi, tespit, öngörü, bilim içeriğinden aydınlanıyorum. bu yazınızdaki akil insanlar yazısı da çok güzel. özellikle seçtiğiniz tabloya bayıldım. tam uymuş. sayın hocam yazdıklarının hepsinin bir kişide mevcut olması bu kadar birikimin bir dağarcıkta toplanması kolay değil. bu insanlada şüphesiz bu yazınızda belirtiğiniz bütün özeliklere sahiptir. bu insanların da seçkin birer kişilik olduklarından eminim. ancak bu süreçte bunların görevleri ne bunları bilmiyorum. anlayamadım. bu söylerken hocam siyasi olarak düşünüyor sanmayın sakın. bütün samimiyetimle, ne iş yaptıklarını, nasıl bir misyon üstlendiklerini, sorumlulukları veya kime karşı sorumlu olduklarını, yetki ve görev alanlarını ne olduğunu bir türlü anlayamadım. ben bunların açık açık konuşulmaması beni tedirgin ediyor. sağlıkla kal hocam... selamlar...

aykut yılmaZ 14.05.2013

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!