Heryıl bu günlerde yeni adli yıl açılır!
Yargıtay Başkanı, Adalet Bakanı ve T.Barolar Birliği başkanı açılışta
konuşurlar.
Adaletin işleyişi ile ilgili eleştiriler gündeme gelir. Konuşmacıların
seçtiği konular,
eleştiriler Adalet yılına renk katar,
unutlandırır!..
Bu yıl Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof.Dr.Metin Feyzioğlu'nun
konuşması
açılışa renk katmıştır! C.Başkanı,
Başbakan, Adalet Bakanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı,
Ganel Kurmay Başkanı, Meclis Başkan, Ana
Muhalefet Partisi Genel Başkanı protokolde
yanyana yer almışlar ve konuşmaları
izlemişlerdir..
Yargıtay Başkanı A.Alkan “ İfade Özgürlüğüne” vurgu yaparak din ve
vicdan özgür-lüğünün, özgürce düşünebilmenin temeli olduğuna işaret etmiştir..İfadenin
açıklama biçi-minin en az
içeriği
kadar önemli olduğunu belirterek; şiddet ve nefret söyleminin
artmasından yakınmıştır...
Sayın Alkan terörü “..Devletin erklerini şiddet, tehdit, yıldırma
yoluyla hedef alan, örgütlü eylemler..” olarak nitelemiştir.. Karar verici
erkin başının, bu nitelemesi yargının niyetini önceden açıklaması gibi
algılanmıştır..
TBB Başkanı Prof.Dr. Metin Feyzioğlu'nun hükumeti eleştiren sözleri,
açılışa renk vermiştir. . Özetle;
- Avukatlar baskı altındadır.
- Mesleki faaliyetlerinden ötürü soruşturulmakta ve
kovuşturulmaktadır.
- 'Benim hakimim, senin hakimim' sınıflandırılması yapılamaz!
- Milli irade 'seçimle işbaşına gelmiş ancak çoğulculuk yerine
çoğunculuğu benimsemiş,
otoriter eğilimler sergileyen iktidarların tercihi' olmuştur.
- Milli irade, 'çoğunluğun azınlığa tahakküm ettiği, siyasi iktidarın
her kurumu eline
geçirdiği, yaşamın her
alanını düzünlemeye soyunduğu, insanların yaşam biçimine
müdahale
ettiği ' dönemlerdeki içeriğinden farklı anlaşılması gerekir.
- Cumhuriyetin temel ilkeleri, çoğunluğun azınlığa tahakkümünü
sınırlamaktadır.
Burada kastolunan katılımcı
demokrasidir. Çoğunluğun azınlık üzerinde egemenlik
kurmasına engel olmaktır.
- Kimin nasıl yaşayacağına, hangi okula gideceğine, hangi inanca
sahip olacağına,
hangi yerde ibadet edeceğine, hangi ahlak kuralını
benimseyeceğine dayatmaya
kalkışmamaktır..
- Demokrasilerde “seçim sandığı” vazgeçilmezdir. Ancak demokrasi
seçimden seçime
sandığa oy vermekle sınırlı bir rejim değildir. Bir yaşam biçimidir.
- Demokratik hukuk devletinde, siyasi iktidar, parlementoda çoğunluğu ne
olursa olsun,
hukuk kurallarıyla bağlı olduğunu bilir.
- Siyasi iktidarlar, demokratik kitle örgütlerinin eleştirilerinden
hazzetmek zorunda
değildir. Ancak çoğulcu demokrasilerde bu eliştirileri hoşgörüyle
karşılamak zorundadır.
- Siyasi iktidarlar, bindikleri demokrasi dalını elleriyle kesemezler..
- Türk tipi başkanlık sistemi, aslında başkanlık sistemi değil, otoriter
bir yapılanmayı
hedeflemektedir.
- Demokratik hukuk devletinde düşünme, düşündüğünü ifade etme ve basın
özgürlüğü
vazgeçilmezdir. Basın özgürlüğüne yönelik
en büyük tehdit yalnızca gazetecilere
açılan davalar veya gazete sahiplerine yönelik idari-mali uygulamalar
ve otosansür değil;
tekelleşme ve basın çalışanlarının örgütlenmesinin önüne getirilen
kısıtlamalardır.Demiştir.
Adalet Bakanı Ergin, anında cevap vermiş ve Meclis açıldığında “
Baronun seçim
sisteminin değiştirilmesiyle
ilgili öneriler yapacağız! “ diyerek
Adli Yıl açılış konuşmala-
rından Hukümetinin ders almayacağını;
'ileri demokrasinin' yeni hedefinin
Barolar ve
Barolar Birliği olacağına işaret etmiştir.
Sözler kanatlıdır! İnsanlar ders alsınlar diye söylenir. Ders alacaklar
sadece hükümet
üyeleri değildir. Güçlüye hizmeti yaşam biçimi bilenlere de hukuku hatırlatmaktır.
Yeni Adalet yılı hayırlara vesile olsun..
Sağlıcakla kalın....