Acının cazibesi!

 

Şanlıurfa :Genel izlenim

Önceki hafta bilimsel bir toplantıya katılmak üzere bir kez daha Şanlıurfa’yı ziyaret ettim. İlk ziyaretim 1990’ların başıydı. Ara yıllarda da çeşitli defalar gittim. M.Ö 10 binlere dayanan tarihi geçmişiyle tüm dünya için çok önemli bir yerleşim yeri. Balıklı göl  ve çevresi bakımlı, temiz. Büyük oteller artmış, iç ve dış turizme yönelik faaliyetler hizmet sektörünün gelişmesine katkı sağlamış, tarımsal potansiyeli ve verimli toprakları, Atatürk barajı büyüleyici. Organik pamuk dahil yüksek üretim potansiyeli heyacan veriyor. Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği dünyanın en büyük çiftliği, 177 bin hektar. Bu haliyle pek çok ülkeden daha büyük. Türkiye tarım alanlarının yaklaşık yüzde 7’si, daha somut bir örnekle 700 tane Akdeniz Üniversitesi yerleşkesi demek bu.  Bu fiziki büyüklüğünden daha önemlisi yukarı Mezopotamya’nın bereketli topraklarını barındırıyor içerisinde. Tarihte “Verimli Hilal” diye adlandırılan bölgede yer alıyor. Kıskanmamak mümkün değil, iyi bir planlama, doğru kararlar bölgeyi Paris’ten bile daha önemli hale getirir. Sulama yok tam olarak, ama istendiğinde en ileri teknolojilerle birlikte gelir. Ancak bu potansiyelin kullanılması için insan kaynağına, kırsal nüfusa eğitim öğretim ve tarım teknolojileri ve kaynak kullanım etkinliğine, pazarlamaya yönelik çiftçi eğitim ve yayım çalışmaları yeterli olamamış. Üretim tekniği uygulamalarında hala önemli sorunlar var. Bir de çalışkan İl Tarım Müdürü deneyimli bir meslektaşımız Remzi ÇUBUK var, gece gündüz demeden, kendisine ayak uydurmaya çalışan yetenekli gençlerle çalışıyor. Mevcut ataleti ve rutini değiştirme yönünde gayretli.

Harran Üniversitesi Şanlıurfa’ya Türkiye’ye yakışır nitelikte ve güzellikte. Konferans salonlarıyla,  çöl ortasında vaha gibi havuzlarıyla ve kendine özgü mimarisiyle Türkiye’nin gençlerini, geleceğini selamlıyor. Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Mehmet Ali ÇULLU ise kendisini Şanlıurfa’ya adamış bir bilim insanı, geniş salonlar yanında, her yerde köylerde de toplantılara katılıyor, konferanslar veriyor. Gelişmenin eğitimden ve halka ulaşmaktan geçtiğine inanıyor… Ve pek çok insan görev yapma bilinciyle hizmet veriyorlar.

GAP’ın etkisi ve beklentilerle kent cazibe merkezi olmuş, nüfus artıyor, yeni fiziki yapılar, donatılar ortaya çıkıyor, değişiyor, gelişiyor. İnsanları cana yakın, sohbetsever, saygılı. Herkes doğulu herkes batılı ayrılık gayrılık yok, bir olmanın getireceği yararın/sinerjinin farkına gibiler. Her ne kadar İsot  yaşamın olmazsa olmazı, bir rengi ise de, isot gibi acı kaderi değiştirmek için çaba içindeler.

İsotun hikayesi acının cazibesi

Şanlıurfa’da İsot "acı biberin" ortak adıdır. Acının dili, acının cazibesidir. Bir bakıma geleneğin yaşaması, günümüzde de hayat bulmasıdır. Acıdan, pek çok kişi uzak durur, ancak Şanlıurfa'lının geleneği, damak tadı, gerçeği, kısaca vazgeçilmezidir.

Hatırladığımız kadarıyla bir ailenin aylık "acı biber" tüketimi bir kg'dan fazladır. Yanlış değilse 2-3 kg bile olabilir. Belki de bundandır, Urfalı'nın sesinin yanık çıkmasının nedeni...

Yani bir bakıma şair Orhon Murat ARIBURNU'nun dediği gibi;
...
Laleliden geçilir
Lalelimden geçilmez!.. ise,

O halde; her Şanlıurfalı için de, herhalde söylenebilir ki;

Urfadan gecilir
İsotundan geçilmez.

yada

Maraş'tan geçilir
Biberinden geçilmez.

Adana'dan geçilir
Kebabından, Şalgamından geçilmez.

Tekirdağ'dan geçilir
Köftesinden geçilmez.

Diyarbakır'dan geçilir
Üç meftunesinden geçilmez.

Korkuteli'den geçilir
Şiş ve piyazından geçilmez.

Konya'dan geçilir
Etli ekmeğinden geçilmez.

Siirt'ten geçilir
Perde pilavından geçilmez.

Yozgat'tan geçilir
Testi kebabından geçilmez.

Çorum'dan geçilir
Leblebisinden, Baklavasından geçilmez.

Gaziantep'ten geçilir
Baklavasından, Yuvarlamasından geçilmez.

Bursa'dan geçilir
Kestane şekerinden geçilmez.

Hatay'dan geçilir
Zahterinden, Künefesinden geçilmez.

...

ve Saat:12:15 yemek vakti...

Öğle saatinin yaklaşmasıyla
böyle bir içerik çıkmış gibi algılansa da,
bir fotoğrafın anlattığı
hikayedir bu aslında.

Acıyla başladık, bu yazıya tatlıyla bitirmek doğru olur,
Yoksa bu yazıyla gün biter, akşam olur.

Acının cazibesinin fotoğrafı için : http://www.fotokritik.com/2172460

 

Yayın Tarihi
07.10.2010
Bu makale 8214 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!