Üzerimizde kara bulutlar dolaşıyor.
Önce sel felaketini yaşadık.
Antalya, bu yaraları olanakları ölçüsünde sarmaya çalışıyor.
Bölücü terör hapımızı derin acılara sevk ederken, yüreğimiz acırken, ocaklar sönerken, bu kez deprem kapımızı çaldı.
Van’da meydana gelen 7.2 şiddetindeki deprem acılarımıza yeni acılar kattı.
Şehitlerimiz için gözyaşı dökerken, depremde kayıpları, acımıza acı kattı..
Çok zor ve dayanması güç bir süreçten geçiyoruz.
Böylesi zamanlarda birlik ve beraberliğe ne denli ihtiyacımız olduğu gerçeğinden yana çıkarak birbirimize daha çok sarılmaya, yardımlaşma bilincini yaşatmaya kararlı olduğumuzu da gösterdik.
Sel felaketinde, bölücü terör eylemlerinde ve Van depreminde hayatlarını kaybedenlere rahmet, yakınlarına ve ülkemize başsağlığı diliyoruz.
Işıklar içinde yatsınlar.
Mekanları cennet olsun.
Dileriz bu acıları bir daha yaşamayız.
Ülkemizin üzerindeki kara bulutlar kısa sürede dağılır.
Deprem doğal afet, önüne geçmek olanaksız.
Ancak, yaşananlar ders almamız gerektiği de ortada..
Van depremi ile birlikte Antalya’da aynı kaygıyı duymamak mümkün değil..
Çünkü Antalya 2. derecede deprem kuşağında.
Antalya’daki binaların büyük bölümü yaşlı.
Kaygıyı artıran en önemli etken ise Antalya’da kamu binaları dışında deprem araştırmasının yapılmamış olması.
Uzmanlar, Türkiye’nin büyük depremlere karşı direnme gücünün zayıf olduğunu söylüyorlar.
Antalya açısından endişe veren durum ise 1996 yılına kadar 4. derecede deprem kuşağında iken, riskin arttığını ve o tarihten itibaren 2. derecede deprem riski taşıyan bölgeler arasına alınmış olması.
Dünya Deprem Birliği Başkanı Polat Gülkan, Antalya’nın etrafındaki aktif fayların riski göz önüne alınarak 2. derece deprem kuşağına alındığını açıkladı.
Mimarlar Odası Antalya Şubesi Başkanı Cem Oğuz’da çarpıcı bilgileri kamuoyu ile paylaşmıştı.
Oğuz, 2004 yılına kadar Antalya’da depremle ilgili hiçbir araştırma yapılmadığını vurgulayarak, 2004 yılındaki ilk araştırmanın 119 kamu binasında gerçekleştirildiğini, bu binalardan 13’ü hakkında yıkım kararı alındığını, 73 bina hakkında da güçlendirme kararı verildiğini söyledi.
İlginçtir, Antalya’da depreme karşı yapılan tek araştırma bu ve halen Antalya’nın bir ‘Deprem Master Planı’ bulunmuyor.
Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, planın çalışmalarının sürdüğünü bildirdiler, akıbeti hakkında kimsenin en küçük bir bilgisi bulunmuyor.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak, Antalya’daki binaların büyük bölümünün yaşlandığını, Kentsel Dönüşüm Projesi ile yenilenmesinin gerektiğini söylemişti.
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)’in verilerine göre Antalya’da 120 binadan 85 bini risk taşıyor.
En riskli bölgeler ise Işıklar, Güllük, Dokuma ve Konyaaltı Caddesi gibi kentin vitrini konumumdaki yerler.
Riskli olan 85 bin bina da 1988 öncesinden yapılmış.
Uzmanların saptamalarına göre Antalya’daki binaların yüzde 75’i deprem riski altında.
Aklımızı başımıza almalıyız, falezler üzerindeki yapılaşmalar kentin kamburu.
Konserve Koyu’ndaki inatlaşma sürüyor ve orada yaşayanlar, bir şekilde hayatlarını hiçe sayarak oturmaya devam ediyorlar.
Van depreminden sonra bazı vatandaşların evlerini boşalttıkları bildiriliyor.
Dileriz diğerleri de inadı bırakıp, bölgeyi terk eder.
Bu yetmiyormuş gibi hareketli falezler üzerinde bulunan İl Özel İdaresi binasının yıkılmaması için inanılmaz bir direnç var.
Bir başka deyişle Antalya ateşle oynuyor.
Körfez depreminden kimse ders çıkarmadı, falezlerdeki yapılaşma sürdü gitti, riskli binalarda oturmaya devam ediliyor.
Doğal afetlere karşı durulmaz ama, gerekli önlemler pekala alınabilir.
Antalya’da bunu yapacak her türlü olanak ve beyin gücü var.
Yeter ki istensin..
Antalya’da gökyüzünden denize pedal çevirdiler
Fırtına kazaya sebep oldu, sürücüye ilk müdahaleyi kadın fizyoterapist yaptı
Alanya’da 2 aranan şahıs yakalandı
Motosiklet sürücüsü ölümden döndü
Dünya Yürüyüş Şampiyonası başladı
Hasan Arat: "Türkiye Kupası’nda hedefimize mutlaka ulaşacağız"
Dünya Yürüyüş Şampiyonası sona erdi
Eğitim Bir Sen Gazze için meydanlarda
Arıcılar yeni sezona hazırlanıyor
Dünya Atletizm Yürüyüş Takımlar Şampiyonası’nda ALKÜ damgası
Kirletilen ve Kirlenen Siyaset 08.04.2024 DR. ALİ YILMAZ