“Sıfır kalorili Şeker”

Doğal Tatlandırıcı olarak Şeker Bitkisi, Şeker Otu veya Şeker Yaprak Stevia!

Son aylardaki nişasta bazlı şeker konusundaki olağanüstü tartışmalardan sonra, doğal tatlandırıcı olarak bir bitki gündeme gelmiş durumda.  Bu bitkinin adı Stevia (Stevia rebaudiana) yani şeker otu veya bitkisi veya şeker yaprak. Konuyla ilgili ülkemizdeki ilk çalışmalar Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü tarafından yürütülüyor. Bölüm Başkanı Prof Dr. Kenan Turgut bu konuda öncü rolünü üstlenerek Türkiye’de Stevia yetiştiriciliğinin adaptasyonu ve yaygınlaştırılmasına yönelik araştırmalar yürütüyor, başarılı sonuçlar alıyor. Tropik ve subtropik iklim kuşağı bitkisi olan Stevia’nın özellikle Akdeniz, Ege ve Karadeniz Bölgesi için önemli bir potansiyel olduğunu belirtiyor. Kimbilir belkide Doğu Karadeniz için önemli bir gelir kaynağı olan çay gibi, Şeker bitkisi de bazı bölgelerimiz için alternatif bir üretim faaliyeti ve geçim kaynağı haline gelebilir.   

Genel olarak bir inceleme yaptığımızda Dünyada konu üzerinde yapılmış çok sayıda çalışmanın olduğunu ve Stevia’nın ticari olarak Almanya, İsvicre, ABD gibi gelişmiş ülkelerde  toz, tablet, sıvı ve diğer şekillerde piyasaya sunulduğunu görüyoruz. Özellikle Stevia büyük küresel kolalı içecek ve gıda firmalarının da önemli ölçüde ilgi alanları içerisinde yer alıyor.

Stevia nereli ve özelliği ne?

Paraguay orijinli olan bu bitki, Güney Amerika’da yüzyıllardan beri tatlandırıcı ve tedavi edici özellikleri nedeniyle kullanılıyor. 1970’lerde Japonya’da yapılan üretim ve işleme çalışmalarıyla tüm dünyada herhangi bir kalori değeri eklemeden yüksek yoğunluklu şeker olarak milyonlarca kişi tarafından tatlandırıcı ve gıda katkısı olarak kullanılıyor. 

Bitkinin içerdiği Steviosid maddesi, tat duyuları tarafından normal şekerin 250-300 katı daha şekerli olarak algılanmasına yol açıyor. Bu nedenle çok az miktardaki Stevia (şeker yaprağı/bitkisi) tozu  çay, kahve veya diğer içecekleri tatlandırmaya yeterli olabiliyor.

Stevia Ekonomisi ve Ticareti

Çok az sayıda veri olmasına rağmen mevcut kaynaklara bakıldığında Şeker bitkisinin bugün için dünya genelinde 285 milyon dolarlık  bir ticarete konu olduğu ve 2010 yılında 2009 yılına oranla üretimin % 27 artarak 3.500 bin tona ulaştığı tahmin ediliyor.

2014 yılına kadar üretimin 4 kat artarak 11,500 tona ulaşması bekleniyor. Bu rakamın, yaklaşık 168 milyon ton olan dünya toplam şeker üretimi dikkate alındığında oldukça küçük bir miktar olduğu düşünülebilir. Ancak böyle bir karşılaştırmanın yapılamayacağı şeker bitkisinin tatlandırıcı kategorisinde olması nedeniyle açıktır.

Dünyadaki  en önemli Stevia üreticisi ülkenin pek çok alanda da olduğu gibi Çin Halk Cumhıriyeti bu alanda da, dünyanın en büyük ülkesi durumunda. Dünya üretiminin yaklaşık 2/3’ünü tek başına üretiyor ve üretiminin yüzde 80 gibi çok büyük bölümünü ihraç ediyor. Yine Hindistan ve Malezya’da şeker bitkisi pazarı 2 kat artmış durumda ve ihracatı en yüksek hızla artan gözde sektör olarak değerlendiriliyor.

İnsan Sağlığı Bakımından Önemi

Günümüzde beslenme alışkanlıkları hızla değişiyor ve  bu değişimle  birlikte karbonhidrat ve özellikle şeker tüketimi artmış görünüyor. Bunun ise insanlarda başta kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere obezite veya şişmanlık, diyabet yani şeker hastalığı gibi bazı hastalıklara neden olduğu belirtiliyor. Bunun sonucu olarak bilinen şekerler dışında tatlandırıcılara ilgi artmaya başlamış ve tüm dünyada 20’den fazla tatlandırıcı ülkelerin tercihlerine ve elde edilebilirliklerine göre yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Ancak uluslararası düzeyde yapılan ve önemli dergilerde yer alan (örneğin Annals of Oncology) ve  yayınlanan  çalışmalarda sakarin gibi bazı tatlandırıcıların mutajenik ve kanserojenik etkileri olduğu ve bu nedenle insan sağlığını önemli ölçüde tehdit ettiği bildirilmiştir.

Alternatif olarak özellikle gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda  yeni nesil tatlandırıcılar” üzerinde durulmaya başlanmıştır. Örneğin  Amerika’da yüksek kullanım ve pazar payına sahip insan sağlığına zararlı etkileri saptanmayan başta Sukraloz olmak üzere,  Stevia(Şeker Bitkisi)’dan elde edilen ürünler öne çıkmaya başlamıştır.  Mevcut literatüre göre yeni nesil tatlandırıcılardan biri olan Şeker bitkisinden elde edilen özütün, kan şekerini düzenleyici, insülin duyarlılığını ve hatta salınımını arttırıcı etkilerinin olduğu ve diyabet tedavisini desteklediği otoriteler tarafından ortaya konulmaktadır. Doğal bir tatlandırıcı olarak Stevia şekerden daha tatlı olmasına karşın, kalorisinin sıfır olması  ve  kan şekerini de yükseltmeyen özelliğiyle öne çıkmaktadır. Dolayısıyla bu bitkinin esas önemi  ise “insan sağlığına olumsuz etkilerinin olmamasından” kaynaklanıyor.

Örneğin Stevia bitkisine, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) Yeni Tatlandırıcı Generasyonunda yer veriyor. Bu yeni nesil tatlandırıcının sağlık bakımından zararsız olduğu kabul ediliyor. Stevianın kalorisinin sıfır olması nedeniyle çocuk ve hamileler için güvenli bir tatlandırıcı olduğu FDA tarafından onaylamış bulunuyor. Ayrıca diş sağlığını koruyucu etkileri de olduğu belirtiliyor.

Yine bunun yanında Avrupa Birliği’nin de Kasım veya Aralık 2011’de Stevia’nın içecek ve gıda ürünlerinde kullanılmasına yönelik olarak birlik üyesi ülkelerde onaylanacağı yönünde önemli veriler bulunuyor. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) Nisan 2010 tarihinde steviol glikozitlerle ilgili olarak olumlu görüş bildirmişti. Bu kapsamda Stevia tatlandırıcılara  Fransa'da 2009 yılında izin verilmiş ve bu güne kadar çok önemli bir gelişme göstermiştir.
Dolayısıyla Stevia’nın doğal ve zararsız tatlandırıcılar kategorisinde yer alması bile  başlı başına bu bitkinin önemini ve değerini olağanüstü derecede artırıyor. Özellikle diyabet ve obeziteye  karşı mücadele potansiyeli olduğunu ve insan sağlığına olumsuz etkisi olmadığını gösteren bilimsel veriler; Dünya Sağlık Örgütü’nün(WHO) verilerine göre halen  180 milyon diyabetli insan olduğu ve bu sayının 2030 yılında 2 katına çıkacağı tahminiyle buluşturulduğunda, Stevia nın gelecekte çok daha önemli olacağını gösteriyor.

Bugün için Amerika Birleşik Devletleri’nde tatlandırıcı pazarına bakıldığında Sukraloz (sucralose:kimyasal işlem sonucu klor ile şekerden elde edilen yapay tatlandırıcı) içerikli tatlandırıcının tatlandırıcı pazarındaki değeri 184 milyon dolardır ve bu toplam tatlandırıcılar içinde  yüzde 73 gibi oldukça yüksek bir bölümü oluşturmaktadır. Bunu ise en eski kimyasal şeker olan ve sağlık bakımından yüksek oranda riski artıran 43 milyon dolarlık pazar payı ile Sakkarin(Saccarin) bazlı tatlandırıcılar izlemektedir. Üçüncü sırada ise kalan yüzde 10’luk pazarı oluşturan Aspartam bazlı tatlandırıcılar oluşturmaktadır.  Bu veriler  Amerika’da  insan sağlığını esas alan politikalarla uygulamaların  önemli ölçüde paralellik içinde olduğunu gösteriyor, denilebilir.

Bu kapsamda Stevia ve Sukraloz’un ortak özellikleri olarak zararsız ve sıfır kaloriye sahip olmaları gösterilse de; Stevianın doğal olması Sukraloz’a göre avantajlı bir tatlandırıcı olduğunu ifade edebilir. Bu nedenle Stevia’nın  doğal tatlandırıcı olma özelliğiyle öne çıkmaktadır ve yakın gelecekte tüm tatlandırıcı piyasasının en önemli aktörü olma potansiyeline de sahip görünmektedir. Buna göre özellikle gelişmiş ülkelerde yeni nesil tatlandırıcı olarak gelişme trendi gösteren ve önemli bir paya sahip olan Stevia’nın,  gelecekte dünya tatlandırıcı piyasasında da çok önemli bir ağırlığa sahip olacağını tahmin etmek hiç de zor görünmüyor. Çünkü günümüzde koruyucu hekimlik öne çıkmış durumdadır ve bu kapsamda doğal tatlandırıcı seçeneği toplum sağlığını korumak bakımından önemli olanaklar sunmaktadır. Özellikle obezite ve diyabet gibi ulusal sağlık harcamalarının  maliyetini hastalık ve tadavi giderlerinin yüksekliği nedeniyle yükseltmekte olan zararlı tatlandırıcıların kullanımını azaltmak yönünde çalışılması gerekiyor. Bu bir bakıma sağlık harcamalarının ulusal gelir üzerindeki yükünü düşürmek için de doğal tatlandırıcılar konusunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Türkiye için çıkarımlar

Türkiye de yeni yeni konuşulmaya başlanan bu konuyla ilgili olarak çok somut değerlendirmeler yapmak güç olmakla birlikte,  yukarıda ele alınan bazı ulusal ve  uluslar arası akademik çalışmalardan ve güncel bilgilerden hareketle genel olarak bazı çıkarımlarda bulunulabilir. Ülkemiz için de  şişmanlık(obezite) ve şeker hastalığı(diyabet) gibi konularda gelişmiş ülkelerdekine benzer kaygıların artmaya başladığı günümüzde, ulusal sağlık harcamalarının  maliyetini yükselten etkenlerin etkisini azaltmak üzere Stevia’nın bir seçenek olarak üretiminin ve pazarının artırılması yararlı olacaktır.

Özellikle bitki adaptasyon çalışmalarına ait başarılı sonuçların elde edilmeye başlanmasıyla ve etkili yayım çalışmalarının yapılmasıyla birlikte aşağıda sayılan gelişmelerin ortaya çıkması beklenebilir:

Ø       Şeker bitkisinin yetişmesi için uygun bölgelerdeki tarım üreticileri için yeni ve alternatif bir geçim kaynağı olacak

Ø        Şeker bitkisini işleyecek olan tatlandırıcı sektörünün kurulmasına ve gelişmesine  katkı sağlayacak

Ø       ürün işleme sanayinin kurulması ile katma değerin ülke de kalması sağlanacak

Ø       ihracat potansiyelinin yüksekliği nedeniyle dış satım gelirlerinin artışına katkıda bulunacaktır.

Ø       Aslında bunlardan çok daha önemlisi; bu bitkiye ait ürünlerin tüketiminin yaygınlaşmaya başlamasıyla toplum sağlığının korunmasına hizmet edilecektir. Böylece insanlarımızın sağlıklı bir yaşam sürdürmesine ve yaşam kalitesinin geliştirilmesine ve de ulusal sağlık harcamalarının azalmasına yol açacak sonuçların elde edilmesi yönünde önemli ve değerli sonuçlara ulaşılmış olunacaktır.

Son olarak; tüm tüketicilerin ve toplumumuzun tatlandırıcıların masum olmadığının farkında olması gerekiyor. Daha düşük kalori almak kaygısıyla daha yüksek riskli ve tehlikeli tatlandırıcılara teslim olmamak gerekiyor. Aslında en önemlisi genel olarak şeker tüketimini azaltmak gerekiyor, demek sanırım yanlış olmaz.

Kaynakça

Byrne, J., 2011. Commission flags up November for EU-wide approval of stevia, 27-Jun-2011/ http://www.foodnavigator.com/Legislation/Commission-flags-up-November-for-EU-wide-approval-of-stevia

Canımoğlu,S., 2009. Maltitol’un Sıçanlarda Mutajenik Ve Teratojenik Etkileri. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı, Adana

Food&Beverage,2003.Sugar and Sweeteners: Trends and Developments in Foods and Beverages, Report Code: FOD018B Published: April 2003

Haley, S, 2011. Sugar and Sweeteners Outlook, USDA Electronic Outlook Report from the Economic Research Service, USA.

ISO,2011. World Sugar Market Review, ISO Quarterly Market Outlook, February 2011. Akt: Indian Sugar Mills Association, New Delhi- 110049,INDIA.

Tanza, R., 2011. Stevia Vs. Sucralose.w.ww.ehow.com/facts_5457686_stevia-vs-sucralose.html#ixzz1SApyPDxb

Turgut, K.,2011. Türkiye’de Stevia yetiştiriciliğinin adaptasyonu ve yaygınlaştırılmasına yönelik görüşme notları, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Antalya

Weihrauch, M.R., V. Diehl . 2004. Artificial sweeteners—do they bear a carcinogenic risk? Oxford Journals Medicine, Annals of Oncology. Volume15, Issue10 Pp. 1460-1465.

Weston, S. 2011. Stevia on Move, Foodbev News , 16 March 2011, htp://wap.business-standard.com/

Yayın Tarihi
21.07.2011
Bu makale 18552 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Kolalar da sekersiz yazıyor ana icinde aspartam veya fruktoz surubu var. Bunlar varsa icmiyotuz.tesekurrler.

Ahmet Tekin 11.07.2013

Orhan Hocam, Bilgileriniz için teşekkürler..Ben zaten yıllardır stevia yı kullanmaktayım. Daha rahat kullanacağım sayenizde..

kemal koçak 26.07.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!