Aman
ha bu söz bana ait değil, yazı ilerledikçe kimin söylediğini de yazacağız.
Son
günlerde Antalya’da tuhaf bir şeyler olmaya başladı.
Dünün
kankaları, yedikleri, içtikleri ayrı gitmeyenler birdenbire birbirlerine düştüler.
Gazetelerde
boy boy tefrikalar yayınlanıyor.
Siyasi
kimliğini saklamayan birisi olarak itiraf ediyorum bu yazılar hoşuma gidiyor.
Çünkü
benim de siyasi olarak mücadele ettiğim bir zihniyet hakkında sayfa sayfa
belgeleri ile yolsuzluk yazıları yazılması beni mutlu eder.
Ama
bir türlü anlam veremediğim, kendime bile açıklayamadığım soru işaretleri
beynimi kemirip duruyor.
Bu
kavga neden başladı?
Çünkü
genellikle bu kavgalar ideolojik zeminlerde olur.
Karşı
tarafı siyaseten mahkum etmek, teşhir etmek için yapılır.
Daha
dün hayatın her alanını paylaşan, yiyen, içen insanlara ne oldu da böyle bir
kavga başladı.
Anlam
veremediğim ve yarın ne olacağını tahmin edemediğim bu kavgayı sadece uzaktan
seyretmeyi tercih ediyorum.
Ama
yine anlayamadığım bir şekilde Bizim Antalya gazetesine polis baskın yaptı diye
CHP’li başkanların ziyarete gitmesini de manidar buldum.
Daha
doğrusu şık olmadı, hoş olmadı bana göre.
Çünkü
daha iki ay önce Akaydın Hoca Asat’ta yapılan bir toplantıda Bizim Antalya
gazetesi için “ciddiyeti tartışılan bir gazete” demişti.
Şimdi
Menderes Türel’e vuruyor diye bu gazete “ciddi bir gazete” mi oldu?
“Bizim
Antalyacılar” şimdi benim yazıdan vazife çıkarıp bana saldırmaya kalkmasınlar,
içimden geçenleri yazıyorum.
AHLAK
DUVARLARINI YIKMAYALIM
Bu
kavga sadece gazete sütunlarında da sürmüyor bunun birde tweet ayağı var.
Twitter’e
girdim baktım neler yazılmış diye.
Yazılanları
okudukça ne kadar isabetli bir karar verip bu olaya bulaşmadığıma sevindim.
Savaşın
bile belirli kuralları vardır, bu kavgada kural, mural kalmamış.
Belden
aşşa silahları da çekilmiş.
İnsanlığın
bittiği yer burası olmalı diye düşünüyorum.
Daha
dün ailecek görüşen, acıları sevinçleri paylaşan insanlar şimdi en mahrem
konuları gazete sayfalarına taşımakla tehdit ediyorlar birbirlerini, kocaman
bir pes.
İşte
CHP heyetinin neden mal bulmuş mağribi gibi gazeteye ziyarete gittiğini
eleştirmemi umarım anlamışsınızdır.
Böyle
çirkef ilişkiler, ayağa düşmüş dostluklar ve savaşı kazanmak, karşındakini yok
etmek için kullanılan argümanlar biz sosyal demokratların stili olamaz,
olmamalıdır.
AKP
zihniyetini temsil eden Menderes Türel’in aday olmaması, hatta aday olursa
seçilememesi için elimden geleni yaparım.
Siyaseten
karşımda olan bir zihniyettir, varsa yolsuzluğu, yanlış uygulamaları, yalanı,
talanı eleştirmek en doğal hakkımdır ve bugüne kadar da hep onu yaptım.
Ama
Menderes Türel’e vurmak için ailesini, özelini kullanmak bana göre delikanlılık
değildir.
Aynı
şekilde Menderes Türel taraftarları da aynı hareketi yapamaz, yapmamalı, bunun
adı ahlaksızlıktır.
İşte
bunun içindir ki bu olayı uzaktan seyretmeyi, içine girmemeyi tercih ediyorum.
CHP’liler
de bu olayın dışında kalmalı, bulaşmamalı, uzaktan seyretmeli, izlemeli.
Yarın
anlam veremediğimiz, neden başladığını bilemediğimiz bu kavga farklı bir
şekilde sonuçlanabilir, uzlaşılabilir, kapatılabilir, atlamamak lazım.
Bu
yazı ile de uyarı görevimi yaptığımı sanıyorum ciddiye alınırsa.