50. Yılında Döner Veya Dönmez

Türkiye’den Almanya’ya “misafir işçi” olarak gidenler 50 yılı geride bıraktılar. Bir kısmı yaşamlarını bile bitirdiler, bir kısmı daha dönmediler.

3. nesil için döner mi, dönmez mi tartışması bile yapılmıyor. Almanların entegrasyon- uyum politikası konusunda çıkardıkları zorlukları yazmayacağım.Hani eşin bile olsa Almanca bilmiyorsa,  yanına alamıyorsun gibi saçmalıkları.

Yazacaklarım göçün 50. Yılında iki ayrı Almanya manzarası; Irkçılık ve töre üzerine.

Döner, Almanların terk edemeyeceği hızlı yiyecek sektörü haline geldi.

Türkler Almanya’ya döneri sokmadan Almanlar kendi damak tatlarına uygun, köşe başlarında bulunan “Schnell Imbiss” lerde sosis, patates tava yerlerdi.

Sonra Fastfood dükkanları yaygınlaştı. Ama”döner” bu gün en küçük kasabada bile var.Dönerin Almanya’da, Türkiye’den daha yaygın olduğunu söylersem abartmış olmam.

Yani döner, Almanya’da Türklerin bir markası hatta “Döner macht schöner” “Döner güzelleştirir” sloganını  bu gün Antalya’daki dönerciler bile kullanıyor.

2000-2006 yılları arasında 8i Türk 1 Yunanlı olmak üzere 9 dönerci vurularak öldürüldü. Hepsi aynı tarzda işlenen bu cinayetlerin failleri yeni(!) açıklanıyor. Bunların ırkçı-Alman Faşistleri tarafından yapıldığı tahminleri, ancak yeni kanıtlandı.

Ele geçen CDlerde cinayetlerin nasıl işlendiği açıkça gösteriliyormuş.

Ayrıca bu cinayetlere ek  2004’de Köln’de Türk caddesi olarak bilinen Keupstrasse’deki 22 kişinin yaralandığı  ve Duseldorf’ta 10 kişinin yaralandığı ve bir grup Yahudi’nin arkasından patlatıldığı anlaşılan bombalı eylemlerin bu üç kişi tarafından yapıldığı anlaşılıyor.

2000 yılından bu yana aydınlatılamayan “dönerci cinayetleri” üzerine Almanya’da yeni bir tartışma başladı; “Bu olay bir gizli servis skandalına dönüşebilir” diyen bir Alman İçişleri uzmanı, Alman Neo Nazilerinin bilindiğini ama onlara karşı gerekenin yapılmadığını işaret ediyor.

Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, olayı kınıyor ama artık daha fazla konuşması gerektiğini kendisi de biliyor. Irkçılık, önce kendi ırkını üstün görmekten ve başkalarını ötekileştirmekten başlıyor, sonuç katliama kadar gidiyor.

Almanya’nın Deltmond kentinde beş erkek ve dört kız kardeşi olan Arzu Özmen, Alman sevgilisinin evinden iki hafta önce 3 maskeli kişi tarafından kaçırılıyor.

Daha önce bu ilişki nedeniyle Ağabeyi tarafından  dövülen genç kız, ağustos ayındaailesinden ayrılıp bir kadın sığınma evine geçmiş.

Polis aileden 5 kişiyi gözaltında tutuyor. Töre cinayeti ihtimali üzerinde duruluyor. 200 Alman polisi ağabeyinin cep telefonunun kaçırılmadan sonra bir ormanlık alanda sinyal vermesinden dolayı, arama başlatmış. Bu Töre de ırkçılık değil mi? Tek şiir kitabını bize bırakan (Hasretinden Prangalar Eskittim) ve töre, namus üzerine harika sözcükler sıralayan Ahmet Arif şöyle diyor;

“Bunlar engerekler/ ve çiyanlardır. Bunlar aşımız ekmeğimize göz koyanlardır..Tanı bunları/ tanı da büyü.

Bu namustur / künyemize kazılmış.Bu da sabır/Ağulardan süzülmüş.Sarıl bunlara/sarıl da büyü.”

Töre cinayetlerinin kökeni ne olursa olsun, sonuç bir cana kıymaktır. Bir canı yok etmeye çalışan ister ırkçılık, ister töre olsun lanetlenmelidir.

Göçün 50. Yılında, Almanya’da “ırkçılık” Hitler dönemini, “Töre cinayetleri” de 1400 yıl önce Arabistan’daki cahiliye devrini aratmıyor.

 

Yayın Tarihi
15.11.2011
Bu makale 10361 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!