30 Ağustos'un Mesajı

Bayramlar mutluluk ve sevinç, sevgi ve duygu yoğunluğunun arttığı ve birlik olmanın, birlikte olmanın ortak hazzının paylaşıldığı olağandışı günlerdir. Ulus olarak ne kadar şanşlıyız ki, kutlanmaya değer önemli içeriği ve derinliği olan çok anlamlı milli ve dini bayramlarımız var.

Birlik olmanın kazanımlarının ve birlikte başarmanın sembolü olan ve her 30 Ağustosta kutladığımız Zafer Bayramı, bu yıl daha farklı bir anlam yüklenmiş olarak doksanıncı kez “elde edilen kazançların daha bir farkında olarak” kutlanıyor, Zafer Bayramımız kutlu olsun.

2010 yılının 30 Ağustos’unda Zafer Bayramı ile ilgili bir yazı kaleme almıştım. Yazıya baktığımda yazıda belirtilen temel düşüncelerin bugün için de geçerli olduğunu ve değişmediğini farkettim ve hatta o düşüncelerin bugün çok daha güçlü bir şekilde vurgulanması gereken mesajlar olduğunu gördüm. Bunun üzerine yazımı bir kez daha siz değerli okuyucularla paylaşmak istedim. Geçtiğimiz yıl ise 30 Ağustos Zafer Bayramı Ramazan Bayramıyla aynı güne denk gelmişti ve bu buluşma da çok anlamlı idi ( http://www.antalyabugun.com/?page=makale&MID=13449 ) .. Ve sanki bu dini ve milli bayramlarımızı birlikte kutlamanın ve içselleştirmenin ne kadar önemli ve değerli olduğuna yapılan somut bir vurgu gibiydi.

Ve işte yazımız…

”Bir görüntülü müzik dinledim geçen hafta. Çok bilinen, hatta hiç bilmeyeninin olmadığı kesin bir melodi, büyük halk ozanı Aşık Veysel ile özdeşleşmiş bir ezgi. Bu ezgiyi onlarca müzisyen solo olarak söylüyorlardı.  "Uzun ince bir yola çıktıklarından ve gece gündüz gittiklerinden, gitmelerinin gerekliliğinden" bahsediyorlardı. Bunu çalgılarıyla icra edip, kendilerine özgü yorumlarıyla seslendiriyorlardı. İçtendiler, samimiydiler, önyargısızdılar, ciddi idiler, “bir araya gelme gerekçelerine ve nedenlerine” gönülden inanmışlardı ve içtenlikle destek veriyorlardı, bir ve birlikte olmaktan mutluydular. Amaçları "doğamızı, ülkemizi  korumak için birlikte birlik olmanın değerini topluma bir mesaj vermekti ve bu mücadelenin sürekliliğinin gerekliliğine vurgu yapılıyordu". Katılımcılar yani “Doğa için çal!” projesine katkı verenler  ülkemizin her bölgesindendi, hatta komşu ve hatta uzak ülkelerden olanlar da vardı. Aslında nerede doğdukları, nereden oldukları, isimlerinin hemen  altında yazıyordu, ama o da önemli değildi… Esas olan mesajdı; “Birlikte aynı gemideyiz ve uzun ince bir yoldayız… http://www.dogaicincal.com/index.asp?sayfa=caldiklarimiz&id=32 )”.

Demir Yürek

Bir ve birlik olunca, aynı duyguları paylaşınca, samimiyetle yapınca nasıl da güzel şeyler başarılabiliyormuş, meğerse. Nerede doğduğunuz, nerede yaşadığınız, adınızın ne olduğu, renginiz, görüşünüz hiçte önemli değilmiş… Ne olursa olsun aynı ortak amaçta buluşulduğunda, uyumlu olunduğunda tek bir yürek olmak mümkünmüş,... Hem de hemen kırılıp parçalanacakmış bir mermer gibi, mozaik gibi değil, parçalanması mümkün olmayan bir demir külçesi gibi, demirden yürek gibi... Böyle olunduğunda; sorunlar ne kadar çetin olsa da BAŞARISIZ OLMAK diye bir kaygının olması mümkün değil....

30 Ağustosun mesajı

Kurtuluş Savaşı'nın sonucunu belirleyen Büyük Taarruzun son günü yapılan Başkumandanlık Meydan Savaşı da bir olmanın, birlik olmanın, ortak bir amaca inancın somut bir ürünüdür ve kazanılan Zafer ise bunun en önemli armağanıdır. Başkumandan Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde ve üstün komuta becerisiyle, Türk askerinin ve insanının yüksek inanç gücüyle tek bir yürek olarak kazandığı Büyük Zafer; 1922 den beri her 30 Ağustos'ta çok açıkça ifade edilse de edilmese de, aslında bu anlamlarla yüklü olarak kutlanmaktadır. Bu günün verdiği temel mesaj ise "birlik olmak ve bu güçle ülkeyi kurtarmak ve ilelebet yaşatmaktır." 

Demek ki sihirli sözcük; "Bir olmak, birlikte olmak, tek bir yürek gibi çarpmaktır".

Farklı Düşünmek “BİR OLMAK İÇİN” Engel Değil !
O halde bugün yaşanan sorunların çözümünde "Bir olmak düşüncesinin toplumda hakim kılınması" çok önemlidir ve sorunların çözümünde anahtar niteliğindedir. Bunu sağlayacak olanlar ise bu ülke sınırları içinde yaşayan yada gönlü bu ülkenin birliği ve refahı için atan tüm vatandaşlardır, insanlardır, insanlarımızdır. Bununla birlikte aslında yine en önemli görev başta yürütme erki olmak üzere tüm kamu kurumlara düşmektedir. Ve de tabi ki muhalefete, sivil toplum kuruluşlarına ve bu ülkenin istisnasız tüm kurumlarına  düşmektedir. 

Bu bilinç ve duyguyla; ülkede herkes aynı içtenlikle ve uyumla kendini ortak hedeflere vakfettiğinde, bugün sorun diye sunulanların hepsinin, rafa kalkması ve sorunların kendiliğinden ortadan kalkması beklenebilir. Bu şekilde sonradan, hatta zorlamayla  yaratılmış suni sorun ve kaygıların yerini ortak gelecek düşüncesi alacaktır...

Yeter ki ortak paydada buluşma isteğinde olanların yolu açılsın ve cesur yüreklerin parçalanmaz bir demir yürek gibi bir olmasına, birlikte atmasına  ortam hazırlansın...

Sonuç olarak; uzun ince bir yolun henüz doksanıncı noktasındayız ve birlik ve beraberliğe yani 30 Ağustos ruhunun canlı tutulmasına en çok ihtiyaç duyduğumuz sürecin içindeyiz.

Sonsuza dek bir olmanın gücünün farkında olarak yaşamak dileğiyle, 30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun.

Yayın Tarihi
30.08.2012
Bu makale 11515 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sevgili Öğretmenim ulusal bayramlarımız aynı zamanda bizlere Cumhuriyet'in kazanımlarını, hak ve özgürlüklerimizi de anımsatan kutsal günler. Yoksa neyin bayramını kutlayabilirdik ki? Ancak bu kazanımlar yittikçe bayramlarımız da kan kaybetmektedir. Bunun kabahati de, hatta büyük ustanın dediği gibi kabahatin büyüğü bizdedir "canım kardeşim". Ama umutsuz değiliz, bu taze kanı taşıyan pırıl pırıl binlerce gencimiz ve köle değil birey olan Cumhuriyet Kadınlarımız vardır. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bize bugünleri bırakanlara minnet, biz toprak üstünde rahat uyuyalım diye gözünü kırpmadan can verenlere rahmet, Cumhuriyetin kazanımlarını, tüyü bitmedik yetimlerin hakkını yiyip satanlara da... (demeye dilim varmıyor) Allah'a havale olsunlar. Binlerce yaşasın kardeşlik ve sevgi ikliminin yurdu Anadolu, Yaşasın Cumhuriyet! Esen kalın, sağolun...

Öznur TANAL 31.08.2012

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!