2012, İroni mi? Gerçek mi?

2012 Maya Kehanetine inanmalımıyız? Her şeyi unutan insanoğlunun belleği, geçmişten ders almayı beceremedikçe daha çok canı yanacak. Japonya’nın yaşadığı kıyamet anı görüntülerini izlerken dahi tüylerimiz ürperirken, durup düşünmemize de neden oluyor.

 

Yer altı hareketleri depreme neden olmakta, hazırlıksız olan insanoğlunu ise tirajik boyutlardaki kıyameti andıran görüntülerle büyük kayıplar vermektedir..

 

Sorunlar belli, çözüm üretimi ise yok. Her türlü kanun ve kuralları bilen ve bu kanunlarla yönetilen ülkemizdeki denetimsizlik, büyük dramlar yaşanmasına neden oluyor. PLANsız,  DENETİMsiz büyümekte olan şehirlerimizde Japonya da yaşanan depremin çok daha az şiddette olanı dahi 17 Ağustos örneğindeki gibi binlerce insanımızı kaybetmemize neden. Peki, ders aldık mı? Hayır…

 

Kıyılarımızdaki yapılaşma, ciddi rant savaşları, ülkemizin daha da risk altında olduğunu gösteriyor. Japonya, deprem riski nedeniyle kıyılarını boş bıraktığı gibi dalgaların tehlikesini önlemek için duvarlarla set çekmiş olmasına rağmen bu şiddetteki bir depremin deniz riskini ancak bu kadar önleyebildi. Şimdi varın siz düşünün böyle bir felâkette KONYAALTI, BELEK, BOĞAZKENT, SİDE, ALANYA, KEMER ve kıyı boyunca yerleşim ve turizm amaçlı denizle kucak kucağa oturan yapıların durumunu… Akdeniz de büyük bir deniz ve tusunami riski daima var.

 

Tüm Dünya da kentleşme dikkat çeken bir olgu. Kentlerdeki nüfusun özellikle de göç nedeniyle artması yaşanan doğal afetlerdeki dramı, yıkımı ve ölümleri ciddi anlamda artırıyor.

Örneğin, İstanbul da bir miyon üçyüzbin yapı var ve çoğunun hali içler acısı. Ya Antalya?? İmara açılmaması gereken pek çok alanda riskli yapılar yükseldi. Yapı denetim firmalarının denetlediği ancak denetimlerin sağlıklılığının tartışılabileceği bir olgunun içerisinde yapı enflasyonu yaşanıyor şehrimizde de… Oysa, dibinden fayın geçtiği ancak yıkılmayan binalar olduğu gibi, çok yeni yapılan ancak yerle bir olan yüzlerce yapı örneği var günümüzde.

 

Gelelim, MAYA ların sinir bozan kehanetine.

2012 FELAKET YILI deniliyor ve Dünya nın yaşadığı bu felaketle tekrar dillendirilerek morallerimizi bozan bu kehanet şöyle; Mayalar’ın kehanetine göre 21 aralık 2012 de tarih sonlanacak…
Gökte demir kuşların uçtuğu an. Kıtalar arası bir çakıl taşı kadar yakın olduğu an. Dünya örümcek ağına döndüğü an. Yeni bir dönem başlayacak... Amerika da yaşayan Kızılderili ataları da böyle bir kehanette bulunmuşlar… Dikkat ederseniz zamanın akışında da bir hızlanış, mevsimlerde ise bir değişim söz konusu.. Sanırım bundan sonra var olan klasik eski düzen değişecek… Güneş yüzeyindeki olası bir büyük patlamanın, Dünya'da saatler içerisinde tüm enerji hatlarını eriterek kullanılamaz hale getirebileceği, bunun sonucunda da altyapının çökeceği ve insanlığın Taş Devri'ne dönüş yaşayacağı bu kehanetin öngörüsü.

 

NASA'nın raporunda ise böyle bir felaket için olası bir tarih de veriliyor: 12 Eylül 2012

Biraz ironi de olsa, ne dersiniz, artık büyük sona hızla yaklaşmaktamıyız??

 

Yayın Tarihi
14.03.2011
Bu makale 7751 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!