2011 turizm yorumları

Altı hafta önce yazdığım “Tunus’dan sonra” başlıklı yazımda şu cümleyi kullanmışım; Fas, Cezayir, Tunus bu enlemde devam edersek Libya, Mısır ve diğer Arap ülkelerinde halkın, yıllardır despot iktidarların baskıcı rejimlerine isyanı var. Önce demokrasi arayışları belirgin, kuşkusuz ekonomik sıkıntılar isyanın patlama noktası oluyor. Bu ülkeler içinde Mısır, turizmde bizim dikkatle izlediğimiz rakibimiz. Özellikle Rusya pazarında, bizi sezon geçişlerinde ve kışın zorladığı bir gerçektir. Tunus’un arkasından, Kuzey Afrika’da domino taşı gibi “yasemin devrimi” yaşar mı? Bu bizim turizmimize nasıl tesir eder, bekleyip göreceğiz.

O zaman bir soru ve öngörü olan bu satırların ardından bir buçuk ayda Tunus, Mısır ve Libya’da iç savaştan, yönetim kaosuna kadar belirsizlik devam ediyor. Suudi Arabistan, Yemen, İran ve Hindistan’a hatta Çin’e kadar uzanan, için için kaynayan isyan hareketleri var. Bu ülkelerin güven sorunu açık ortada, dolayısıyla turizm, bu ülkeler için 2011 yılında sorunludur. Yani bu ülkelerin turist kabul etmesi, turist göndermesi de sorunlu olacaktır.

Gelelim Türkiye turizmi için bu bir buçuk ayda yapılan yorumlara. Öncelikle belirtmeliyim ki, ikiyüzlü, söylemler olarak gördüğüm yorumları, ben yorum olarak kabul etmiyorum. Kuşkusuz birleşik kaplar modelinde çalışan dünya turizm hareketinde, birileri kaybederken, birileri kazanacaktır. Yukarıda adı geçen tüm ülkelerin 2011 yılında turizmde kaybetmesi ve bunların kaybettiği potansiyelin, pastanın diğer parçalarına sahip ülkelere dağılacağı da doğaldır. Esas yorumlanması gereken de bu dağılımın ne şekilde olacağı ve tercihlerde etken faktörlerin neler olacağıdır.

Kademeli erken rezervasyonların 1. bölümü gösterdi ki kazanacaklar arasında çok kötü kaybederken bile 2011’e ümitle bakmaya başlayan Yunanistan, Ana Kıta ve adalarıyla birlikte İspanya ve Türkiye var. Avrupalı potansiyelin Türkiye’ye yönelmesi, geçen yıldan toplamda yüzde 10 artışa erişeceği görülüyor. Bu orana shopping gurupları da dahildir. Doğu Avrupa ve Rusya’dan artış oranı yüzde 20’lere yaklaşırsa hiç sürpriz olmamalıdır. Böyle yüksek bir öngörünün önündeki engelleri belirtmeliyim:

1- Tur operatörlerinin Mısır ve Tunus’taki konaklama işletmeciliğini yaptıkları tesislerdeki riskleri gözden çıkartmayıp, risk altında operasyonlarına devam etmeleri.

2- Tur operatörlerinin Mısır ve Tunus’taki mali kayıplarının artması.

3- Haziran genel seçimlerinin yurtdışında yaratabileceği tedirginlik.

4- Çifte rezervasyon (overbooking) tedirginliği.

5- Çok zor ama sonbahar başında normalleşmeye dönüşüm ve hızlı olumlu imajla, Mısır’ın aşırı fiyat kırmayla “damping” yapması.

6- İç turizm pazarındaki erken rezervasyonun büyük artış göstererek, geç rezervasyon yaptıran Doğu Avrupa ve Rus pazarının önünü kesmesi.

Bu hafta Berlin ITB Turizm Fuarı ve arkasından Moskova Turizm Fuarları Türkiye’nin 2011 yılındaki potansiyelinin hangi seviyelerde olacağını bize gösterecektir. Özellikle rakiplerimizin potansiyel artışları bizim hangi oranlarda artış sağlayabileceğimizi belirleyecektir. Hep rakip gözlemenin ne derece önemli olduğunu ve buna göre stratejiler belirlemenin gerektiğini söylüyoruz. İşte şimdi eskilerin söylediği gibi “yağmur yağarken leğeni geniş tutmak lazım”      

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
09.03.2011
Bu makale 12778 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!