14 Mart Tıp Bayramı

Tıp öğrencileri, Tıp Eğitimine başladıkları günden itibaren “Tıbbiyeli”  adıyla anılırlar. Aslında Tıbbiyeli sadece öğrencilere verilen bir isim değildir. En kıdemli hekiminden en gencine kadar Türk Hekimleri’ nin ortak adıdır Tıbbiyeli. Öğrencileriyle birlikte tüm hekim toplumunu birleştiren ve bütünleştiren bu kavrama “Tıbbiyelilik Ruhu” denir.  

Tıbbiyelilik Ruhu; vatanseverlik, Cumhuriyet İlkelerine bağlılık, ırk, inanç, mevki, makam ve sınıf farkı gözetmeksizin, içtikleri Hipokrat Yemini’ ne bağlı kalarak; tüm  insanlara, içtenlik ve  özveri ile hizmet etmek demektir. Ve hepsinden ötesi Hekimlik Ruhu, “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyen Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve ilkelerine bağlılık, minnet ve şükran duyguları içinde, O’nun izinden yürümek demektir.

Türk hekimleri, Kuvayı Milliyeciler  olarak, Mustafa Kemal’le birlikte, Bandırma Vapuru’ yla  Samsun’a gittiler. Erzurum ve Sivas Kongreleri’ nden  Kurtuluş Savaşı’nın sonlarına kadar da Atatürk’ün yanından ayrılmadılar.   

Bizim kuşağımız işte bu nitelikleri taşıyan Tıbbiyelilik Ruhu ile yetişti. Ama ne yazık ki,   toplumun bütün kesimlerinde gittikçe artan yozlaşma, bunlara  paralel olarak hekim toplumunda da görülmektedir. İnsan hayatını konu alan hekimlik dalında gelişen olumsuzluklar diğerlerinden daha çok üzüntü yaratmakta ve tepkiye neden olmaktadır. Tıp Fakültesine başladığım yıllardan başlayarak; 8-10 yıl öncesine kadar

 14 Mart Tıp Bayramları’ nı büyük bir heyecan ve mutluluk içinde kutlamışımdır. Öğrencilik yıllarımızda, aylarca öncesinden kutlama çalışmalarını planlardık. Bir taraftan 14 Mart Tıp Dergisi’ne girecek yazıları hazırlarken, bir taraftan da Balo organizasyonuna başlardık.

Hocalarımızı ziyaret eder, onların görüşlerini alır, dergi için yazı ister, toplantı ve balonun yapılacağı yer konusunda görüşlerini alırdık. Bu arada Tabip Odası ile de bağlantı kurardık. Genelde salon toplantıları; Fakülteler, Sağlık Bakanlığı, Tabip Odaları ve Öğrenci Dernekleri’nin katıldığı ortak bir düzenleme ile gerçekleştirilirdi.  Tıp Baloları ise, bazen sayılan bu kuruluşların tümünün katılımıyla, bazen de ayrı ayrı organizasyonlar halinde olurdu. Balo gecesi içe karşılıklı nezaket ve dayanışma ziyaretleri yapılırdı.

Bunları yazarken nerelerden nerelere gelmiş olduğumuzu düşünerek üzüldüm. Geçmişte hekimlerini seven ve sayan bir Sağlık Bakanlığı vardı. Hekimlerin yasal temsilcisi olan Tabip Odaları ile görüş alışverişinde bulunur, bu kanalla tüm hekimlerin istek ve önerileri dikkate alınmaya çalışılırdı. Bazen de bunun tersi olur bakanlığın uyarıları aynı yolla hekimlere ulaştırılırdı.

Hekimler ile tüm sağlık kuruluşları arasında karşılıklı sevgi-saygıya dayalı ve tıbbi etik kurallarına uygun ilişkiler vardı. Bakanlık, sağlık hizmetlerinin odak noktasında hekimlerin olduğunu bilir, bu insanlara karşı gereksiz baskı uygulamaya kalkmazdı. Hekimler de Bakanın Devleti temsil etmiş olduğu inancı olurlar ve gerekli saygı kurallarının dışına çıkmazlardı.  

Sonra, hekimlerin ve hastanelerin sayısı çoğaldı. Bakanlık kadrolarının ve personelinin sayıları da arttı. Ve ne yazık ki, günden güne, etik değerlerinin yerini toplumsal yozlaşmalar almaya başladı. Gün geldi, sağlık hizmetlerinin odak noktasında bulunan hekimlere karşı düşmanca denilebilecek eylemlerde bulunan hekimini baskı altında tutmaya, ezmeye, horlamaya ve sindirmeye çalışan bakanlar bile oldu. Bir taraftan da medya organları, öncelikli olarak rant sağlama amacı güden yayınlarıyla hekimleri yerden yere vurdular           

BU KONUDA HERHANGİ BİR OLUMSUZLUK YAŞAMAMA KARŞIN; GEÇEN 54 YILLIK HEKİMLİK YAŞAMIM VE BU SÜREDE  VERDİĞİM HİZMETLER İÇİN KENDİMLE YÜZLEŞMEYE ÇALIŞTIM.  BÜYÜK BİR TARAFSIZLIKLA, VİCDANEN YAPTIĞIM SORGULAMADA; İLKELERİMDEN SAPMAKSIZIN GÖREVİMİ YERİNE GETİRMİŞ OLMANIN HUZURUNU DUYUYOR, GURUR VE MUTLULUĞUNU YAŞIYORUM.

Ama ne yazık ki, 14 Mart’ ların heyecanı içini aylar öncesinden saran, Cumhuriyet Alanlarındaki Atatürk Anıtı önüne çiçek koyanlar arasında olmak için yağmur-çamur demeden alana koşarak giden ben, ne yazık ki, şu geçen üç-dört yıldır, heyecanımı tamamen yitirme noktasına gelmiş bulunuyorum.

Heyecanını yitiren sadece ben olsam hiçbir şey ifade etmeyebilir. Ama bütün meslektaşlarımın en azından büyük çoğunluğunun, benimle aynı duygu  ve düşünceleri paylaştıkları ve aynı rahatsızlıkları duydukları kanısındayım.  

Son yıllarda uygulanan politikalarla, Hekimlik ticari bir meslek getirilmiş, hekimler arasında rekabet yaratılmış, Tıbbi Deontoloji Kurallarından uzaklaşılmasına yol açılmış, sevgisizliğin hakim olduğu bir ortam yaratılarak, hekimlerin  birbirinden uzaklaşmalarına neden olunmuştur. Sağlık hizmetlerinin siyasi rant aracı olarak kullanılması olumsuzlukları daha da artırmaktadır.

Sayılan nedenlerle, hekimler 14 Mart Bayramları’ nı, artık, eskilerdeki gibi istekli ve içtenlikli olarak kutlamıyorlar. Hekimler için önem ve anlamı büyük olan 14 Mart kutlamalarının, günümüzde sadece formalitelerin yerine getirilmesi tarzına dönüştüğü  görülüyor.         

BEN, BUNDAN 60 YIL ÖNCESİNDEN BAŞLAYARAK, 10 YIL ÖNCESİNE KADAR, TIP BAYRAMLARINI BÜYÜK COŞKU İÇİNDE KUTLAMIŞ OLAN BİR HEKİMİM. NE YAZIKTIR Kİ, ARTIK, BU KONUDAKİ  DUYARLILIĞIMI BÜYÜK ÖLÇÜDE KAYBETMİŞ BULUNUYORUM. BU BENİM YAŞIMIN İLERLEMİŞ OLMASINDAN KAYNAKLANMIYOR. ÇÜNKÜ HASTALARIMDAN GÖRDÜĞÜM  İLGİ VE ÇEVREMDEN ALDIĞIM DESTEKLE İÇİMDEKİ KURT GENÇLİK YILLARIMDAKİ KADAR CANLILIĞINI KORUYOR VE MESLEKİ  ÇALIŞMAMI  SÜRDÜRÜYORUM. . İSTEKSİZLİĞİMİN SEBEBİ; HEKİMLİK  MESLEĞİNİN TUTSAKLIK ORTAMINA BENZER BİR DURUMA SÜRÜKLENMİŞ OLMASIDIR.  

AMA YAŞAM DEVAM EDİYOR VE BUGÜN TAKVİMLER 14 MART'I GÖSTERİYOR.  GEÇMİŞ YILLARDA  BÜYÜK BİR İÇTENLİKLE KUTLADIĞIM "14 MART TIP BAYRAMI" NI ARTIK AİLEMİN VE ÇEVREMİN ZORLAMASIYLA "KERHEN" KUTLAR HALE GELDİM. BU DURUMU YARATANLARI KINIYORUM.

İÇİM BURUK DA OLSA, İÇİMDEN KUTLAMA İSTEĞİ GELMESE DE BUGÜN BENİM BAYRAMIM. TELEFON EDEREK VE İLETİ GÖNDEREREK BAYRAMIMI KUTLAMA NEZAKETİ  VE DUYARLILIĞI GÖSTEREN BÜTÜN DOST VE ARKADAŞLARIMA, YAKINLARIMA, HASTALARIMA VE HASTALARIMIN YAKINLARINA EN İÇTEN SEVGİLERİMİ VE TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM.

ETNİK KÖKEN VE İNANÇ  AYIRIMI YAPMAKSIZIN, ULUSUMUN BÜTÜN BİREYLERİNE SAĞLIKLI, HUZURLU VE MUTLU GÜNLER TEMENNİ EDİYOR, SEVGİ VE SAYGILARIMI SUNUYORUM.

Yayın Tarihi
17.03.2012
Bu makale 7515 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!