100 yıldır uyuyan fay hattı !

Çabuk unutan bir yapıya sahibiz..

Çok büyük acılar çektiğimiz Körfez depremini unuttuk..

Deprem kuşağında olan yerleşim birimleriyle ilgili uyarıları gerçekçi olmak gerekirse kulak arkası ettik..

Aslında uzmanlar ciddi biçimde uyardı.

Televizyon programlarında ortaya konan deprem senaryolarına dudak büktük..

Beyaz camdan depremle ilgili bilgi aktaran, belge sunan, öngörüde bulunup, neler yapılması gerektiğini anlatanların post kavgası yaptıklarını düşündük..

Pek çoğumuz, “Artık bu deprem programları da kabak tadı verdi” dedik..

Psikolojimiz bozuluyor, kara tablo çiziliyor” diye tepki gösterdik.

Tam bu noktada Van ve Erciş’te 7.2 ile sarsıldık.

Çok sayıda vatandaşımızı kaybettik, bu iki kent ve köyleri adeta haritadan silindi.

Depremzedeleri afetten sonra bağrımıza bastık.

Müthiş bir dayanışma örneği sergiledik.

Antalya olarak kucak açtık onlara..

Kente gelen depremzede sayısı 3 bini geçti..

Bu rakam kamu kurum ve kuruluşlarının tesislerinde kalanları içeriyor.

Akrabalarının yanında kalanlar ile evlerini depremzedelere tahsis edenleri de ekleyince rakam 4 bine yaklaştığı söyleyebiliriz.

Gelelim Antalya’ya..

Önceden 4. derece deprem bölgesindeydi Antalya..

Bu nedenle pek umursamıyorduk depremi..

Ancak, doğaya olan acımasızlık ve çarpık yapılaşmanın sonucu olarak Antalya’nın 2. derecede deprem bölgesinde yer aldığını 2004 yılında öğrendik ve şok olduk..

Antalya’nın ciddi bir deprem riski taşıdığını söyledi uzmanlar..

Özellikle 100 yıldır uyuyan Aksu fay hattının tehdidi altında olduğumuz uyarıları geldi.

Hemen bir ‘Deprem Master Planı’ yapılması gerektiği gündeme taşındı.

Ardından çok şey yazıldı, çizildi, söylendi..

Sonra da unutuldu Antalya’nın 2. derecede deprem bölgesinde olduğu..

Van ve Erciş depremi bir anlamda aklımızı başımıza getirdi.

İşin şakası olmadığının farkına geç de olsa vardık.

Bu noktada Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak’ın çabasını ve takipçililiğini de unutmamak gerekli.

İşi şansa bırakmadan Antalya’yı olası bir depreme ve sonrasına hazırlama konusunda ciddi bir çalışmanın başlatıldığını gözlüyoruz.

Meslek odalarıyla birlikte yürütülmeye başlanan bu çalışma ile deprem öncesi ve sonrasında halkın güvenliği ve barınma sorunlarının çözümü konusunda titiz bir planlama yapılması için de düğmeye basılmış olması dikkat çekici.

Pekala Antalya’da binalar depreme karşı ne kadar güvenli

İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Cem Oğuz, çok önemli bir noktaya parmak basarak, Van depreminde binaların taşıyıcı kolonları ile kirişlerin kesilmesinin yanlışlığının ortaya çıktığını, Antalya’da da kimi binalarda bu tehlikenin bulunduğunu işaret ederek, apartman yöneticileri ile bina sahiplerini uyardı.

Oğuz, Konyaaltı’nda ulusal ölçekte bir bilgisayar firmasının yürüyen merdivene yer açmak amacıyla binanın kolonlarını kestirdiğini de belirterek, “ O binada yaşayanlar büyük risk altında’ uyarısında bulundu.

Yürüyen merdivene yer açmak için kolonları kesilen bina için ilgili belediyeye uyarı yazısının gönderildiğini ve gerekenin yapılacağı yönünde cevap yazısı geldiğini vurgulayan Cem Oğuz, “Bu güne kadar ses seda çıkmadı, sonucu bekliyoruz” dedi..

Cem Oğuz, ayrıca işyerlerinde daha fazla yer kazanmak adına klima ve elektrik tesisatı döşenmesi sırasında da taşıyıcı kolonlara zarar verildiğini anımsattı.

 

Yayın Tarihi
23.11.2011
Bu makale 6211 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!