Yüzde 2 tabanlı cemaat

Fetullah Gülen Örgütü (FETÖ) 1971 yılında başlayan devlete sızma planı 2016’ya kadar devam etmiş.

Sadece TSK’nın yüzde 72’si FETÖ örgütü üyesi ve 6 yıl sonra bu sayının da yüzde 100’e çıkma ihtimali çok yüksek.

15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından bugüne kadar birçok okullar, vakıflar, dernekler kapatıldı. Sadece resmi kurumlardan uzaklaştırılanların sayısı 50 bini geçti.

Tüm bunların listeleri her halde 15 Temmuz’dan sonra hazırlanmadı. Büyük bir ihtimal ile istihbarat bilgileri, kimin FETÖ’cü olduğu biliniyordu.

Peki, o zaman niye 15 Temmuz kanlı darbe girişimden önce bu temizlik harekâtı yapılmadı?

Genel seçim öncesi yapılan bir anket sonucuna göre, Türkiye’de bulunan tüm cemaatlerin seçmen sayısı yüzde 5’i geçmiyor.

Fetullah Gülen cemaatinin seçmen sayısı yüzde 2 civarında.

Tabanı olmayan bir cemaat 1971 yılından günümüze kadar tüm iktidarlarda yer aldı.

Sağcısıyla solcusuyla tüm siyasi partiler Fetulllah Gülen’e yakın olan isimleri milletvekili listesine yazdı. AKP iktidarı da aynı şeyi yaptı ve birçok isim listelere yazıldı.

Tabanı olmayan bir yapıya neden bu kadar ilgi gösterildiğini de merak ediyorum.

Belki espri olacak ama FETÖ devlete değil, devlet FETÖ’ye sızmış.

Yaklaşık yarım asır boyunca devletin kapıları sonuna kadar açılmış ve gelene ‘buyur’ denmiş.

Sonuç; kanlı bir darbe girişimi.

Sosyal, Laik, Demokratik ve Hukuk Devleti’nin ne kadar önemli olduğunu artık başta ülkemizi yönetenler olmak üzere 79 milyon öğrenmiştir ve ders alınmıştır.

*****

15 Temmuz kanlı darbe girişimi ayrıca vatan uğruna tek vücut olmamızı da sağladı.

Elbette ki normalleşme sürecine girildiğinde de ülkenin yönetiminde, Anayasa değişikliği konuları gibi ve en önemlisi parlamenter sistem değişmeden ülkenin bekası adına uzlaşma çerçevesinde birlik ve beraberlik görüntüleri oluşur.

TBMM’de 4 siyasi partinin ortak bildirisi ile birlik ve beraberlik mesajı verilmişti. Aynı birlik ve beraberlik mesajının Antalya’da Demokrasi nöbetlerinde verilmesi gerektiğini önceki gün bu köşede yazmış ve bu konuda da AKP İl Başkanı Rıza Sümer’in diğer siyasi parti il başkanlarını arayarak Cumhuriyet Meydanı’na davet etmesinin doğru olacağının altını çizmiştim.

Önceki gün Cumhuriyet Meydanı’nda ‘Demokrasi Şöleni’ adı altında bir etkinlik yapıldı.

OHAL Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, İl Emniyet Müdürü Cemil Tonbul, AKP İl Başkanı Rıza Sümer, CHP İl Başkanı Semih Esen, MHP İl Başkanı Mustafa Aksoy, ATSO Başkanı Davut Çetin ve OSB Başkanı Ali Bahar Cumhuriyet Meydanı’nda birlik ve beraberlik mesajı verdi.

Güzel bir görüntü oldu, ancak ilerleyen saatlerde çalan müzikler bu birlik ve beraberlik görüntüsüne yakışmadı. Kim akıl etti bilemiyorum ama seçim kampanyaları hazırlanan müziklerin o gün Cumhuriyet Meydanı’nda çalınması doğru olmamıştır.

Bu arada, Demokrasi Nöbetlerinden sonra neredeyse sabahın ilk ışıklarına kadar kent merkezinde araçların korna sesi ve sloganlardan yurdum insanın rahatsız olduğunu da yazmıştım.

OHAL Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun bu konuyu gündeme almasını istemiştim.

İki gündür korna sesi duyulmamaya başlandı. Yurdum insanları adına Valimiz Karaloğlu’na teşekkür ederim.

 

 

Yayın Tarihi
28.07.2016
Bu makale 1009 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!