Tarım alanları ve YÖREX

Dün bu köşede Antalya Ticaret Borsası (ATB) organizasyonu olan Yöresel Ürünler Fuarı’nın (YÖREX) önemine değinmiştim. Fuar, dün kapılarını ziyaretçilere açtı. İlk gün olmasına karşılık fuara vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.

Bu fuar, tarım ve tarım alanlarının ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

Ancak ne hikmetse bizde tarım alanları, tarım ürünleri açısından değil, özellikle son yıllarda ‘rant’ olarak önemli oluyor.

Nerede bir tarım alanı var hemen imara açılmak isteniyor.

Büyük tarım alanları ne yazık ki kalmadı. Tarım alanlarının bir çoğu ‘rant’ ve miras yolu ile parçalanmış durumda.

Öyle bir yasalar çıkartıldı ki ülkemizde, zeytin alanlarının imara açılması, zeytin ağaçlarının kesilmesi özel yasa ile imkansız haldeyken, torba yasa ali e25 dönüme kadar zeytin bahçelerini önce tarım alanına, ardından da imara açılabiliyor.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin YÖREX fuar açılışında yaptığı konuşmada, ülkemizde tarım politikalarının genelde ürün temelli görülmediğini vurguladı.

Başkanı Çetin’in bu sözüne katılmamak mümkün değil, çünkü yıllardır bu köşede tarım alanlarının ürün olarak değil ‘rant’ olarak görüldüğünü hep yazdım.

Sistem, vatandaşın üreteceği toprağı yabancılaştırmaya ve kültür sorunu yaratıyor.

Tarım alanlarının önemini tarımsal ürün olarak görmediğimiz için Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözü de bugüne kadar uygulama olarak hayata geçirilemedi. Ayrıca, Antalya başta olmak üzere birçok kentimiz için Bütünşehir Yasası yürürlüğe girince köylerimizin tamamı mahalle statüsüne geçti. Dolayısı ile köylü tanımı da ortadan kalkmış oldu.

Köylünün olmadığı bir yerde de kırsal kalkınmadan bahsetmek mümkün değil.

ATSO Başkanı Çetin’in bir cümlesi de Eskiden, ekmeğe, sebzeye, meyveye yani üretilen ürünlere nimet olarak bakardık. Şu anda para olarak bakıyoruz. Paranın aslında araç olduğunu unutuyoruz” oldu.

Bu cümleden de tarım topraklarının imara açılarak ‘rant’a kurban edilmesinin yanı sıra örf, adet, gelenek ve göreneklerimizin de yok olduğunu anlıyoruz.

Elbette parasız yaşanmaz ama her şeyi de ‘para’ olarak görmememiz lazım.

Kısacası, Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) sadece ülkemizde kenti şehri ile özdeşleşmiş yöresel ürünlerin tanıtılması, markalaşması ve tüm dünyaya ihraç edilmesi amacı taşımıyor.

YÖREX aynı zamanda tarım alanlarının önemine de vurgu yapıyor.

Tarım alanı olmadan tarım olmaz. Tarım olmadığı zamanda tarım ürünü olmaz. Tarım ürünleri de olmaz ise o zaman o ülke her şeyi ithal etmek zorunda kalır. Aynı saman ithal ettiğimiz gibi.

 

Yayın Tarihi
08.10.2015
Bu makale 322 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!