Sil Baştan?

         Biz unutkan bir toplumuz. Çok çabuk unutuyoruz.

         15 Temmuz 2016 günü darbeden önce durum neydi?

         Unuttuk…

         Recep Tayyip Erdoğan, “Yahudi” söyleminden çark etmişti.

         Recep Tayyip Erdoğan “Rusya” politikasından çark etmiş, özür dilemişti.

         Recep Tayyip Erdoğan “Suriye” politikasındaki “değerli yalnızlığımız”dan çark etmişti.

         Avrupa Birliği’ne “siz kendi yolunuza, biz kendi yolumuza” diyerek rest çekmişti.

         Bir ara ABD Başkanı Obama ile görüşemez hale düşmüştü.

         Yani dünyada itibarı tükenmişti.

         Sonra “Askeri Darbe” denilen bu acayip olay baş gösterdi.

         Öyle bir darbe ki “çok önceden planlanmış” fakat son anda ihbar edilince gece sabaha karşı yapılacak darbe saat 20.30’a çekilmişti (!)…

         Darbecilerin ilk yaptığı işlerden birisi Boğaz Köprüsünü kesmek oldu.

         Bunun darbecilere hangi yararı sağladığını çok merak ediyoruz.

         O saatte köprüyü keserseniz, bir süre sabreden yüz binlerce aracın sahibi bir süre sonra dönüp sizi keser…

         Nedense darbeciler Hükümetin tek bir bakanını bile gözaltına almadılar.

         Darbe olurken bakanlar bir yana AKP’li milletvekillerinden birisi bile gözaltına alınmadı…

         Darbeciler AKP Genel Merkez kadrolarından kimseyi de gözaltına almadılar.

         Diyelim ki bunları akıl edemediler.

         Ya şuna ne diyorsunuz:

         Darbeciler güya “devletin laik niteliğini” korumak için yola çıktılar (çünkü bildirilerinde öyle yazıyordu), ancak Laiklik Anayasadan kaldırılmalıdır diyen TBMM Başkanını almayı akıllarından bile geçirmediler.

         Sonuçta iktidara karşı darbe var, yüzlerce ölü var, fakat iktidar ve hükümet kanadından tek kişinin bile darbeciler tarafından yakalandığına, gözaltına alındığına, takip ve elimine edildiğine dair hiçbir emare yok!

         Bu darbeyi yapanlar çok acemilermiş galiba…

         TRT’yi basıp bildiri okutuyorlar da diğer kanalları kapatmayı başaramıyorlar…

         Bir yanda TRT’de darbecilerin bildirisi okunurken diğer yanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir özel Televizyon kanalında, cep telefonundan canlı yayında görüntülü olarak konuşuyor, milleti meydanlara çağırıyor…

         Biz 12 Mart Darbesini yaşadık, biz 12 Eylül Darbesini yaşadık.

         Ancak bu kadar akılsız, bu kadar düşüncesiz, bu kadar plansız, strateji ve taktikten yoksun bir darbe dünya tarihinde ne okuduk ne de gördük.

         Oysa hem harp okullarında hem de harp akademisinde kurmay subay olabilmek için strateji ve taktik dersleri verilmiş olmalıydı…

         Demek ki bu derslerden bir şey öğrenmemişler.

         Ya da bizim bilmediğimiz başka bir oyun var.

         Dünyada itibarı tükenmiş birini yeniden “demokrasi kahramanı” yapacak bir oyun mu oynandı?

         Yoksa gerçekten bir darbe oldu ama “Paralelciler”; “Ne istedik de vermediler? Bu iktidara ve hükümete ve Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı’na karşı darbe yapıyoruz ama hiçbirine dokunmayarak minnet borcumuzu ödeyelim” diye mi düşündüler?

         Bence darbecilerin, iktidarın üst düzey yöneticilerinden hiçbirine dokunmamış olmaları, dokunulmazlıklarının kaldırılmamış olmasından kaynaklanmıştır(!)…

         Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 31 Mart Gerici ayaklanmasının başlatıldığı kışlanın aynısını Taksim’e yaptıracağından; “bizim fikriyatımızı bu kadar koruyan bir insana kötülük yapamayız” diyerek, bulunduğu oteli ayrılmasından on beş dakika sonra bombalamışlardır…

         Eğer bu darbe bir senaryonun oynanmasından ibaret değilse, başarıya ulaşmaması Türkiye için bir şanstır. Ergenekon ve Balyoz davalarında Silivri Mahkemelerinden Yargıtay Ceza Dairesine kadar tümü sahte delillere dayalı davalarla yüzlerce yüksek rütbeli subayın ve yakınlarının hayatlarını çalanlar bu kez Türkiye’nin hayatını karartacaklardı…

         Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle bitirelim bu yazımızı:

      “Adî ve alçak hilelerle hükümdarlık yapan halifeler ve onlara dini âlet yapmaya tenezzül eden sahte ve imansız âlimler, tarihte daima rezil olmuşlar, rezil edilmişler ve daima cezalarını  görmüşlerdir. Dini kendi ihtiraslarına âlet yapan hükümdarlar ve onlara yol gösteren hoca namlı hainler, hep bu sonuca sürüklenmişlerdir. Böyle yapan halife ve din bilginlerinin arzularına kavuşamadıklarını,  tarih bize sonsuz misallerle izah ve ispat etmektedir. Artık bu milletin ne öyle hükümdarlar, ne öyle âlimler görmeye tahammülü ve imkânı yoktur. Artık kimse, öyle hoca kıyafetli sahte âlimlerin yalan dolanına ehemmiyet verecek değildir. En cahil olanlar bile o gibi adamların mahiyetini gerektiği gibi anlamaktadır. Fakat bu konuda tam bir güven sahibi olmaklığımız için bu uyanıklığı, bu dikkati, onlara karşı bu nefreti, hakikî kurtuluş anına kadar bütün kuvvetiyle, hattâ artan bir kararlılıkla muhafaza ve devam ettirmeliyiz. Eğer onlara karşı, benim şahsımdan bir şey anlamak isterseniz, derim ki, ben şahsen onların düşmanıyım. Onların menfi yönde atacakları bir adım, yalnız benim şahsî imanıma değil, yalnız benim gayeme değil, o adım benim milletimin hayatıyla ilgili, o adım milletimin hayatına karşı bir kasıt, o adım milletimin kalbine yöneltilmiş zehirli bir hançerdir. Benim ve benimle aynı fikirde arkadaşlarımın yapacağı şey, mutlaka ve mutlaka o adımı atanı tepelemektir.

Şüphe yok ki, millet birçok fedakârlık, birçok kan pahasına, en sonunda elde ettiği hayatî ilkesine kimseyi tecavüz ettirmeyecektir. Bugünkü hükümetin, meclisin, kanunların, Anayasa’nın nitelik ve sebebi hep bundan ibarettir. Sizlere bunun da üstünde bir söz söyleyeyim. Farzımuhal eğer bunu temin edecek kanunlar olmasa, bunu temin edecek meclis olmasa, öyle menfi adım atanlar karşısında herkes çekilse ve ben kendi başıma yalnız kalsam, yine tepeler ve yine öldürürüm”.

1923 (Atatürk’ün S.D.II, s. 146)

Yayın Tarihi
01.08.2016
Bu makale 3346 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!