Sanırım sağlama yapmayı unuttu öğretmenim!

“Şu gelen kimdir diyorsunuz/Davranışında bir temkin/Yürüyüşünde bir itina/Konuşmasında bir özen/Yüzünde bir tebessüm/Cebinde bir kitapçık varsa/ bilin ki o öğretmendir/Selamlamak gerekir”.

“Seçim hakkım yoktu doğduğumda/Saf-masum yoğrulmamıştım annemin kollarında/ İlk yazmak için tepinip tutturduğumda/ Kâğıtla kalem tutuşturuldu avucuma”.

Tahminen üç yaşımdaydım. İlkin belirsizce çizdim, çoğunda kalemim kâğıttan taşarak sağı-solu boyadı. Beş yaşında arabalar, bebekler, hayvanlar karalamaya çalıştım; arabaların tekerleklerini kare yaptım, bebeklerin ellerini bellerinden çıkarttım. Hayvanları pek çizmeyi beceremezdim doğrusu. En güzeli çiçeklerdi; Allah için çiçekleri güzel çizerdim.

Geldi okul yılları: İki satır arasından çıkmayacak biçimde düz çizgiyi, yuvarlağı, çaprazları çizmeyi öğretti öğretmenim, ardından alfabeyi, elbette ki matematiği de. Kısacası öpülesi elleriyle şekillendirdi.
                Ama diyorum ki; keşke hesabı-kitabı öğretmeseydi, hiç para denen ahlaksızı tanıtmasaydı, hiç toplayıp çıkartıp çarpmasaydı; sadece bölmeyi gösterseydi bize. Şimdi ulusça hep toplama yapıyoruz, böl(üş)meyi çoktan unuttuk bile.

                Keşke hep bize sevgiyi-saygıyı-hoşgörüyü belletseydi. Bütün derslerimiz müzik, sanat, edebiyat olsaydı. Biraz daha anlatsaydı, gerçi anlattı da, bizler derslerimize çalış(a)madık. Evimizde annemiz-babamızca yapılan ertesi günün mutfak hesabı yüzünden, “para hesabı” dersleri gördük.          

                Bize özveriyle yıllarını armağan etti ama artık kimse kimseye karşılıksız bir şey vermiyor; sevgiler bile parayla satın alınıyor artık.

                Onu yıllar değil biz yaşlandırdık, hattâ bizim yüzümüzden en ufak münakaşalarda bile: “Hay senin öğretmenine!” diye hak etmediği küfürlere hedef oldu. Kıymetini bilemedik,  yapılan haksız saldırılara, yetiştirdiğin bizler sebep olduk, affet öğretmenim, aslında biz çok olduk!
                Keşke nalıncı keseri gibi hep kendimize doğru yontmasaydık ve üç yüz altmış dört günü yiyip, yalnızca bir tek günü öğretmenimize sunmasaydık...

                Sanırım sağlama yapmayı unuttu öğretmenim!

 

Yayın Tarihi
24.11.2014
Bu makale 3720 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Harıkasınız .. Bu kadar güzel anlatılırdı ögretmen sevgısı ve günü..

SERTAC DINCEL 24.11.2014

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!