Nedir bu emeklinin kaderi?

İnsanlar doğar, büyür ve ölür. Bunu bir kısır döngü olarak düşünün.

Yaşam eğer doğum ile ölüm arasındaysa o zaman yaşam kısa bir süreçtir. İnsanlarda bu kısa süreçte kendilerine belli bir yaşam standardı koyar.

Doğum ile ölüm süresi içinde çalışır, emek verir. Hayatını bu şekilde planlar.

İşte bu noktada, insanlar belli bir yaş aralığında çalışırken maaşlarından belli bir prim kesilir. Bu kesilen prim, çalışan ölüme yaklaşacağı süre içinde yaşamını sürdürmeye yarayacaktır.

İşte bunun adına da emeklilik denir. Emekliliğe hak kazanan kişiye de emekli denir.

İşte bu aşamada bende soruyorum;

“Nedir bu emeklinin kaderi?”

Üç kuruşluk zam için bile siyasi malzeme yapıldı emekliler. Verilen zam ortalama 50 lira. Bunun yanında bir de seyyanen 100 lira verildi.

Emekli farklı bankalardan maaşını alır ama hiçbir şekilde banka promosyonu da almaz.

Yerel yönetimler, kamu kurumları, üniversiteler, holdingler ‘banka promosyon ihalesi’ yapar, ihaleyi kazanan bankanın verdiği promosyon çalışana dağıtılır.

Emekli için böyle bir durum söz konusu değildir.

Türkiye Büyük Meclisi (TBMM) başta milletvekilleri olmak üzere tüm çalışanların maaşlarını alacakları bankayı belirlemek için ‘banka promosyon ihalesi’ yaptı.

5 bin kişinin çalıştığı bir kurumun banka promosyon ihalesini kazabilmek de öyle kolay değildir, ihalede yüksek bedel vermek gerekir. Zaten öyle de olmuş.

Örnek vermek gerekirse, milletvekilleri bu ay yaklaşık 17 bin lira olan maaşlarını almak için belirlenen bankaya gittiklerinde tam tamına 27 bin lira aldı. Bunun 10 bin lirası banka promosyon bedeliydi.

Asgari ücretin bin 300 lira olması, emekliye yüzde 3 zam ve seyyanen 100 lira verilmesiyle övünenlerde 10 bin lira banka promosyonu bedeli aldığına sevinmiştir muhakkak (!).

Türkiye’de memur, işçi ve bağ-kur emeklisi ile yine dul, yetim ve yaşlılık aylığı alanların sayısı yaklaşık 9 milyon 500 kişi. Bunların toplam aylık aldıkları maaşlarda her halde 15 milyar lirayı buluyordur. Emeklilerin tamamının da bankalardan maaşlarını aldığını düşündüğünüzde, SGK maaşları bankaya yatırdığı andan itibaren bu paranın bir günlük faizi bile banka için bulunmaz bir nimet.

Peki, banka bu nimetten faydalanırken, emekli niye faydalanamıyor?

Devlet emeklinin maaşlarını alabileceği banka ya da bankaları belirlemek için ‘banka promosyonu ihalesi’ açmış olsa, her halde milletvekillerinin aldığı 10 bin lira banka promosyon bedeli kadar olmasa da ciddi bir para alır.

Tabi bunu yapmak yerine emekli üzerinden üç kuruş ben kuruş hesabı ile siyasi malzeme yapmak daha kolayına geliyor demek ki.

Ben buradan AKP hükümetine öneriyorum. Emekli, dul ve yetimin bir ya da birkaç bankadan emekli maaşını alması için ‘banka promosyon ihalesi’ yapsın. Bakın o zaman seyyanen verilen 100 liranın kat kat daha üzerinde ihaleyi kazanan banka ya da bankalardan promosyonunu alır emekli, dul ve yetim.

Dilerim, gün gelir emeklinin de bu ülkede yaşam kalitesi artar.