Kriz, terör ve turizm

Terörün ülke genelinde kent merkezlerine kadar inmesi ve bombalı saldırılar ülkeyi yasa boğdu ve bir o kadar da korkulu yaşama itti.

Yurt dışından ülkemize bakış açısı daha 3-5 aya kadar ‘güvenlik’ açısından sadece Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan terör olayları olarak görülüyordu.

Bu bakış açısı üzerinden de özellikle turizm konusunda turistik bölgelerin ‘güvenli bölge’ olduğu yönünde söylemlerin geliştirilmesi gerektiğini hep vurguladık.

Çünkü Rus uçağının düşürülmesi üzerine Rusya’nın ülkemize yaptırımı söz konusu olduğunu hepimiz biliyoruz.. Dolayısı ile zaten turizmdeki en büyük pazarlarımızdan biri olan Rusya’dan Rus turist gelemeyecek ve bir taraftan da ‘güvenlik’ konusu da söz konusu, o zaman kriz, terör ve turizm konularında yeni acil plan yapılması gerekiyor.

Antalya’da gerçekleşen ‘G 20 Liderler Zirvesi’nin de ‘güvenlik’ konusunda örnek gösterilmesi gerektiğinin altını çizdik. 23 Nisan’da başlayacak olan ve 6 ay sürecek olan EXPO 2016 Antalya Fuarı’nın da gelecek adına örnek gösterilmesi gerektiğini değindik.

Ancak, son 5 ay içinde 3 kez ve ülkenin en stratejik olması gereken başkent Ankara’nın göbeğinde bombalı saldırılar ‘güvenlik’ konusunda yurtdışına verilecek olan mesajlar zorlaştı.

Elbette ki ülke kan ağlıyor. Hepimizin yüreğine hançer saplanmış durumda. Ancak bir şekilde hepimizin dimdik ayakta durmamız, Antalya gibi turizm kentinde sektöründe ayakta durabilmesi için yeni stratejiler üretilmesi gerekiyor.

Antalya’da değişik milliyetlerden yerleşik yabancılar yaşıyor. Her bir yerleşik yabancıları turizm elçisi olarak düşünürsek eğer, bunun üzerine bir proje üretilebilir. Yerleşik yabancıların yer alacağı yeni tanıtım filmleri ivedilikle çekilip, yurt dışında TV’ler de reklam döndürülebilir.

Her ne kadar ülkemizde sadece Ankara’da son 5 ay içinde gerçekleşen 3saldırıda toplam 167 vatandaşımızı kaybetmiş ve 332 vatandaşımız yaralanmış olsa da hiçbir şekilde ülkemizde ‘yas’ ilan edilmiyor. O zaman değişik milliyetlerden Antalya’da yaşayan yabancıları bir araya getirip bir gece düzenlenebilir ve dünya medyasında yer alması sağlanabilir.

Öyle veya böyle bir şekilde turizm açısından ‘güvenlik’ konusunda bir planlama yapılması gerekiyor.

Onun dışında iç pazara yönelik de ivedilikle yapılması gerekenler olabilir.

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal’a sunduğu “Turizm Sektörünün Çözüm Bekleyen Sorunları” başlıklı talep raporunda, okul tatillerinin, üniversite sınavlarının, Temel Eğitimden Ortaöğretimine Geçiş (TEOG) ,Yüksek Eğitime Geçiş (LYS) sınav takvimlerinin yeniden değerlendirilmesini önerdi.

Bu da turizmde iç Pazarın gelişmesi ve en azından bu kriz dönemi için önemli bir talep.

Bu arada, terör olaylarının ülke geneline ve kentlere yayılması üzerine Antalya’da da özel önlemlerin alınması yolunda bir çalışma yapıldığını düşünüyorum. Çünkü yaz sezonuna tam 1 ay gibi bir süre kaldı.

Kriz ortamında bile olsa Antalya’ya gelecek olan yerli ve yabancı konukların güvenli bir ortamda tatil yapmaları gerekiyor.