Kriz şimdiden hissediliyor

Henüz yaz sezonu başlamadı ama turizmde yaşanan kriz özellikle esnaf kesiminde şimdiden başladı.

Dün CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Antalya’ya gelişi için Genel Yayın Müdürümüz Ebru Küçükaydın ile birlikte önce havalimanına, oradan da Kılıçdaroğlu’nun kalacağı ve bugünde 81 il başkanları ile yapılacak Kundu’da ki 5 yıldızlı bir otele gittik.

Dönüşte Kundu bölgesinde bulunan esnafları gözleme şansım oldu.

Kundu bölgesi, turistik bölge olduğu için orada bulunan dükkanlar kent merkezindeki gibi değil, daha derli toplu. Ama gördüm ki, bazı esnaflar ürünlerini ‘Çarşamba Pazarı’ gibi dükkanlarının önünde yere dökmüş ve parça başı satış yapmaya çalışıyor.

Kundu bölgesinde eczanesi bulunan bir arkadaşıma da uğramak istedik. İşte o ara bazı esnaflarla da konuşma fırsatı buldum.

Esnaf, kepenkleri siftah yapmadan kapattıkları günlerin çok fazla olduğunu, önümüzdeki ay başlayacak olan yaz sezonunda da çok fazla bir beklenti içinde olmadıklarını söyledi.

Bu bahsettiğim esnaflar, turizm pastasından bire bir faydalanan esnaf. Öyle kent merkezindeki esnaf gibi değil yani.

Eğer, turistik bölgede, 5 yıldızlı otellerin karşısında dükkanları bulunan esnaf daha şimdiden umutlarını yitirdiyse, siz kent merkezinde ki esnafın halini düşünün.

Umutların yitirilmesi öyle Rusya’nın uyguladığı ambargo ya da Rus turistlerin gelmeyeceği yönünde değil, tamamen ‘güvenlik’ konusundan dolayı.

Dün bir haber okudum.
Haberde; Alman Seyahat Acentası Kooperasyon Zinciri Schmetterling’in, Kuşadası toplantısını iptal ettiği yazıyordu.

Haberin özeti şöyle: “Schmetterling 24 Nisanda Özdere´de yapmak istediği yıllık toplantıyı uzun zaman önce planlamıştı. Fakat yeni güvenlik kaygılarının ortaya çıkması ve katılacak kişilerden büyükçe bir grubun katılımlarını iptal etmesi sonucu, seyahat acentesi kooperasyonu toplantısından vazgeçmek zorunda hissettiğini duyurdu.”

Terör olaylarının ülke geneline ve özellikle büyük kentlere yayılması ve kent merkezinde sivil vatandaşlara yönelik bombalı saldırıların yaşanması sadece bizleri değil, Avrupa ve diğer dünya ülke vatandaşlarını da kaygılandırıyor.

“Güvenlik” konusunda daha önce de burada bir şeyler yazmıştım. Özellikle de Antalya’nın tanıtımında “güvenlik’ konusunun ön plana çıkartılarak G 20 Liderler Zirvesi ile EXPO 2016 Fuarı’na katılımcılar açısından örnek gösterilmesi gerektiğini, bunun da daha çok büyükelçiliklerin yurt dışındaki tanıtımlarda kullanmasının önemli olabileceğini vurgulamıştım.

Tabi en önemlisi ise yöneticilerin sert söylemlerinden vaz geçmesinin de önemli olduğuna vurgu yapmıştım.

Görünen o ki, bunların hiç biri önemsenmemiş.

Berlin Fuarı’na katılanlar bile umutsuz olarak Antalya’ya döndüklerini açıklamıştı.

Demek ki kötü bir turizm sezonu geçireceğiz ve bununla birlikte de tarım sektörü de etkilenecek.